Jimmy Kimmel Live boykotu sona erdi: Program Sinclair ve Nexstar’da yeniden yayında

Geçtiğimiz günlerde ABD’de televizyon dünyasında ciddi bir boykot krizi yaşanmıştı: Sinclair Broadcast Group ve Nexstar Media Group, sunucu Jimmy Kimmel’ın Charlie Kirk’in ölümü üzerine yaptığı yorumları gerekçe göstererek Jimmy Kimmel Live’ı yayından kaldırmıştı. Ancak Entertainment Weekly’e göre bu boykot 1.5 hafta sonra sona erdi ve dizi program, iki medya grubu tarafından yeniden yayınlanmaya başladı.

Sinclair, yaptığı resmi açıklamada izleyiciler, reklam verenler ve toplum liderlerinden geri bildirim aldıklarını belirtti; ayrıca Sacramento’daki bir ABC istasyonunda silahlı saldırı gibi “rahatsız edici olayların” yaşanmasını “yayında sorumlu yayıncılığın önemini” hatırlattığını ifade etti. Nexstar da Disney’in “yapıcı yaklaşımını” takdir ettiğini açıklayarak benzer şekilde yayına dönmeyi kabul etti.

Disney & ABC, Kimmel’ın programa dönmesi üzerine geçtiğimiz Salı günü yayınları yeniden başlatırken, Sinclair ve Nexstar başlangıçta programı kesintili yayınlamayı sürdürüyordu. Kimmel’ın ilk yayını, Charlie Kirk hakkındaki sözlerine dair özür niteliği taşıyan bir metinle başladı; Kimmel açıkladı: “Amacım bir cinayeti hafifsemek değildi; kimseyi belirli bir grubu suçlamak değildi.”

Bu gelişme, ABD’de ifade özgürlüğü, medya kontrolü ve yerel yayıncıların merkezi kanallarla olan gücü arasındaki gerilimi yeniden gündeme taşıdı. Boykotun kısa sürede sona ermesi, kanal gruplarının susturma ya da sansür iddialarıyla karşı karşıya kalabileceğini göstermesi bakımından önemli bir işaret olarak yorumlanıyor.

Medya Boykotlarında “Kimmel Olayı”

2025 Eylül’ünde yaşanan “Kimmel olayı”, Amerikan televizyon tarihinde yayıncı boykotlarının günümüzde de ne kadar etkili olabileceğini gösteren örneklerden biri oldu. Sunucu Jimmy Kimmel, muhafazakâr yorumcu Charlie Kirk’ün ölümünü eleştirirken kullandığı ifadeler nedeniyle büyük tartışma yarattı. Bunun üzerine ABD’nin en büyük yerel yayın gruplarından Sinclair ve Nexstar, Jimmy Kimmel Live programını ekranlarından kaldırma kararı aldı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir:

sRolling Stone seçti: Tüm zamanların en iyi 500 şarkısı

sTim Curry, ‘The Rocky Horror Picture Show’un 50. yıl etkinliğinde ayakta alkışlandı

sPelin Esmer’in “O da Bir Şey mi” filmi sekiz ödülle Altın Koza’ya damga vurdu

Olay, kısa sürede ifade özgürlüğü ile yayıncıların sorumluluk sınırları arasındaki tartışmayı alevlendirdi. Bir yandan Kimmel’ın sözlerinin sertliğini eleştirenler, diğer yandan ise yayıncıların politik baskılara boyun eğdiğini savunanlar oldu.

1,5 hafta süren boykotun ardından program yeniden yayına alındı. Bu gelişme, medya gruplarının yalnızca seyirci ve reklamveren baskısıyla değil, aynı zamanda sansür ve özgür ifade tartışmalarıyla da karşı karşıya kalabildiğini gösterdi. “Kimmel olayı”, yayıncıların etik sorumluluklarıyla ticari kaygılar arasındaki hassas dengeyi bir kez daha gündeme taşıdı.

Amerikan televizyon tarihinde daha önce de benzer boykot ve sansür vakaları yaşanmıştı; ancak dijital çağda sosyal medya tepkilerinin, reklam piyasasının ve politik atmosferin etkisi bu tür olayları çok daha görünür ve hızlı sonuç alır hale getirmiştir.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin