Son haftalarda İngiltere’de gösterime giren ve Raynor Winn’in aynı adlı çok satan anı kitabından uyarlanan The Salt Path, 7,6 milyon sterlini aşan gişe başarısıyla dikkatleri üzerine çekti.
Film, evlerini kaybettikten sonra Güney Batı İngiltere kıyısında 1014 kilometrelik bir yürüyüşe çıkan evli çiftin ilham verici yolculuğunu anlatıyor. Yönetmenliğini Marianne Elliott’un yaptığı film, özellikle kırılganlık ve umut temalarıyla geniş bir izleyici kitlesine ulaştı.
Ancak The Guardian’ın aktardığına göre, kitabın gerçekliğine dair soru işaretleri gündeme geldi. Raynor Winn’in hayatını kurgusal ögelerle süslediği iddiaları bazı köşe yazarları ve belgeselciler arasında tartışma yaratırken, yazarın avukatı bu iddiaların “temelsiz” olduğunu belirtti. Konu sosyal medyada da yankı buldu ve “anlatıdaki doğruluk” meselesi, seyircinin filme ve kitaba olan bakışını yeniden sorgulamasına neden oldu.
Tüm bu tartışmaların gölgesinde, The Salt Path hâlâ Oscar yarışına bir aday olarak gösteriliyor. Özellikle başrol oyuncularının performansları ve filmin etkileyici görselliği, BAFTA dâhil birçok ödül için şans tanınmasına yol açtı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
İngiltere dışında da dağıtım anlaşmaları yapılan film, yürüyüşün yalnızca fiziksel değil, ruhsal bir iyileşme süreci olduğuna dair anlatısıyla pandemi sonrası dönemin ruhuna hitap ediyor. Kimi izleyiciler için bir umut anlatısı olan film, kimileri içinse anlatının sınırlarını ve hakikatin biçimlerini sorgulatan bir vaka haline geliyor.