Feyruz’un acı günü: Vefat eden oğlunu uğurladı

Ünlü sanatçı Feyruz, oğlu Ziyad Rahbani’nin cenaze törenine katıldı. Yıllar sonra ilk defa kameralar karşısında çıkan sanatçının acısı yüzüne yansıdı.

  • ü
  • 28 Temmuz 2025
  • ü
  • Yaşam

Lübnanlı sanatçı Feyruz (Fairuz, Fayrouz) (Fotoğraf: Fadel ITANI / AFP)

Lübnan’ın dünyaca ünlü sesi Feyruz, oğlu Ziyad Rahbani’nin cenaze töreni için kiliseye geldi. Yıllar sonra ilk defa kameralar karşısında çıkan sanatçının acısı yüzüne yansıdı.

Lübnan’ın en etkili sanatçılarından biri olan Ziyad Rahbani, 69 yaşında yaşamını yitirdi. 1984’te annesi Feyruz ile birlikte çalışmaya başlayan Rahbani, “Maarifti Feek” albümüyle Feyruz’un müzikal yönünü yeniden şekillendirmişti.

26 Temmuz’da yaşamını yitiren Ünlü sanatçı Feyruz ile besteci Assi Rahbani’nin oğlu olan Ziyad, çok genç yaşta beste yapmaya ve oyun yazmaya başladı. Hem Rahbani Kardeşler’in sanatsal mirasını sürdürdü hem de bu mirası sorgulayan, dönüştüren özgün ve eleştirel bir sanat dili geliştirdi.

LÜBNAN, SAVAŞ, ACILAR…

Lübnan İç Savaşı sırasında yazdığı ve sahnelediği tiyatro eserleri—Film Ameriki Tawil, Bel Nesbe La Boukra Shou ve Shi Fashel—dönemin ruhunu yansıtan politik manifestolara dönüştü. Bu oyunlar kasetlerle geniş kitlelere ulaştı.

Rahbani, caz başta olmak üzere klasik müzik, blues ve bossa nova türlerini Arap müziğiyle ustaca birleştirdi. Mozart, Liszt ve Chopin’in eserlerine getirdiği yorumlar onun müzikal yetkinliğini ortaya koydu.

RADYODA POLİTİK MİZAH YAPTI

Rahbani, tiyatronun yanı sıra radyo programlarıyla da büyük etki yarattı. Jean Chamoun ile birlikte hazırladığı “Baadna Taybin Oulou Allah” ve “El Akl Zeeneh” gibi yayınlar, zekice kurgulanmış politik taşlamalarla savaş yıllarında halkın moral kaynağı oldu.

1990’larda sahnelere “Bekhsous el Karami wil Chaab el Anid” ve “Lawla Foshat El Amal” gibi oyunlarla döndü.

YILDIZLARIN ŞARKISI: FEYRUZ

Feyruz (Fairuz), Firuze yani Turkuvaz demek. Arapların yaşayan efsanesine Feyruz adını fiziksel özelliklerinden dolayı vermedikleri net. Belki Akdeniz’in mavisi, belki de Lübnan göklerinin çıldırtıcı rengi isim olmuş “Feyruz”a. 83 yaşına ülkesinde giren efsane, 21 Kasım 1935’te Lübnan’da dünyaya gelmiş ve bu topraklarla ölesiye bütünleşmiş.

Asıl adı Nuhud Haddad olan Feyruz’un babası Wadi Haddad, Mezopotamya’nın kadim toprağı Mardinli bir Süryani, annesi ise Maruni Hıristiyan. Feyruz da, Ümmü Gülsüm gibi erken yaşlarda keşfedilmiş. Okul korosunda şarkılar söylediği bir dönemde, 12 yaşında, Lübnanlı ünlü müzisyen Muhammed Fleyfel’in dikkatini çekmiş. Onun yönlendirmesiyle konservatuara gitmiş. Burada da Lübnan Radyo İstasyonu’nun müdürü ve müzisyen Halim El Rumi karşısına çıktı. Rumi, Feyruz’u radyosuna ses sanatçısı olarak aldı.

EN GÜZEL ŞARKILARI KUDÜS İÇİN

Feyruz’un yıldızının parladığı an, radyoya girmesiydi. Burada kısa sürede isminin ünlenmesini sağlayacak Ruhbani kardeşlerle, Assi ve Mansur Ruhbani ile tanıştı. Bu tanışıklık kısa bir süre sonra, Assi ve Feyruz arasında büyük bir aşka dönüştü ve ikili evlendi. Ruhbani kardeşler artık, birbirinden güzel şarkılarını Feyruz için yapıyorlardı.

20’li yaşlardaki Feyruz’un adı söylediği şarkılarla milyonların kulaklarına ulaşırken, Araplar tarihlerinin en kötü günlerini yaşıyorlardı. İsrail’le Arap ülkelerinin birbirine yakın tarihlerde yaptıkları savaşlar, Arapların aleyhine sonuçlanmıştı. Feyruz, ilk günden itibaren Filistin Sorunu’nda yerini belirlemiş ve Filistinlilerin yanında yer almıştı. Şarkılarıyla Filistinlilerin çektikleri acıları dile getiriyordu. İsrail-Arap savaşlarının ilkinde Kudüs için “Şehirlerin Çiçeği” şarkısını seslendirmişti. Kudüs, İsrail’in eline geçince “El Kudüs El Atika” şarkısıyla hüznünü bütün dünyaya duyurmuştu, adeta ağıt yakmıştı.

1950’li yılların ortalarından itibaren şöhreti yayılan Feyruz’u, halkının gönlüne nakşeden, Cezayir’in ünlü lideri Hayri Bumedyen’le ilgili yaşadığı bir olaydı. Bumedyen, 1969’da Lübnan’ı ziyaret etmişti. Cezayir’i bağımsızlığa taşıyan sosyalist lider Bumedyen, hem ülkesi hem de bütün Arap dünyası için oldukça güçlü ve önemli bir isimdi. Bumedyen için Feyruz’un özel bir konser vermesi istenmişti. Ancak Feyruz bu isteği reddetti: Ben şarkılarımı halk için söylüyorum, bir kişiye konser veremem, demişti. Bunun üzerine şarkıları altı ay boyunca yasaklandı ve radyoda çalınmadı. Ancak, hükümete verdiği cevap Lübnan halkı tarafından hiçbir zaman unutulmadı.

İÇ SAVAŞ İKİ GÜN DURDU

Ruhbani Kardeşler ve Feyruz, politik tavrı olan isimlerdi. Filistin Sorunu’ndaki duruşlarını, Lübnan İç Savaşı’nda da göstermişlerdi. 1970li yılların ilk yarısından itibaren Ruhbani Kardeşler’in hazırladığı eserler, gittikçe politikleşiyordu ve Lübnan halkının değerlerini savunuyordu. O yüzden savaşan tarafların hiçbirisi Feyruz’un seslendirdiği eserleri engellemeyi düşünmüyordu.

Müslüman ve Hıristiyan Lübnanlılar, Beyrutlular savaşın acılarını Feyruz’un büyüleyici sesiyle tedavi etmeye çalışıyorlardı. 1975’te başlayan ve 17 yıl süren Lübnan İç Savaşı’nda Feyruz, bir kere bile olsun başka bir yerde yaşamayı düşünmedi. Dünyanın pek çok ülkesine gitmiş, o ülkelerin politik ve sanat figürleriyle tanışmış, saygılarını kazanmıştı. Ancak savaş başladığında, onlardan gelen teklifleri elinin tersiyle itmiş, sessizliğe gömülmüş ve büyük bir sabırla çatışmaların bitmesini beklemişti.

Kocası Assi hayatını kaybettiğinde, Lübnan’da çatışan taraflar cenaze töreni için iki gün boyunca silahları susturmuşlar ve ateşkes yapmışlardı. Feyruz’un ilk büyük konseri 1957’de Baalbek Uluslararası Festivali’ndeydi. Aynı festivalin 50. Yılı için Feyruz sahne aldığında siyasi yorumcular, “İç savaş işte şimdi bitti” demişlerdi.

DOĞUNUN LİMANLARINDAN YÜKSELDİ

Feyruz, 1979’da yolunu Ruhbani kardeşlerle ayırmıştı. Bundan sonra oğlu Ziyadd ile birlikte çalışmaya başlayan Feyruz, özel hayatından birbiri ardına büyük acılar yaşadı. Önce beyin kanaması geçirip felç olan Assi Ruhbani’yi kaybetti. Kızı babasının acısına dayanamayarak intihar etti. Bu iki sarsıcı kaybın yaralarını saramadan bu defa kızkardeşi hayatına son verdi. Feyruz, bütün bu acılara müziğine çok daha fazla yüklenerek katlandı.

“Orta Doğu’nun Bülbülü” Ümm-ü Gülsüm, kadınla erkek arası bir sese sahipti ve geleneksel formlarda müzik yapıyordu. Feyruz ise ilk müzik eğitimini geleneksel formlar üzerinden almıştı almasına ama modern formları da öğrenmişti. Hatta Feyruz’u keşfeden Muhammed Fleyfel, Feyruz’un Hıristiyan olmasını dikkate almayarak, Kur’an okumasını da öğretmişti. Feyruz’u Feyruz yapan da icrasının modernliği ve geleneksel olandan beslenmesiydi. Halkının müzik kültürünü olabildiğince içselleştirmiş, modern formları da büyük ustalıkla icra etmiş, özgün tavrını oluşturmuştu. Bu açıdan Ümm-ü Gülsüm’den oldukça farklı bir çizgisi vardı.

Feyruz, 1500’ün üzerinde şarkıyı seslendirdi ve ruh verdi. Arjantin’den Fransa’ya, Dubai’den ABD’ye kadar dünyanın dört bir yanında ve prestijli müzik salonlarında verdiği konserlerle, aldığı eğitimin boş olmadığını göstermiş oldu. Feyruz’un konserleri her gittiği ülkede büyük olay olmuştu. Geniş salonlar, oldukça pahalı bilet ücretlerini (500 dolar) ödeyerek girenler tarafından doldurulmuştu.

Feyruz, kitle iletişim araçlarından da uzak durmamıştı. Kısa sürede radyoyu oyun dışına atan televizyonlara da çıkmayı ihmal etmemişti. Avrupa televizyonları içinde ilk Feyruz konseri 24 Mayıs 1975’te Fransız televizyonunda yayınlandı. Feyruz, “Habbaytak Bissayf”ı seslendirdiğinde yeryerinden oynamıştı. Ünlü Fransız sanatçı Mireille Mathieu, bu performansından sonra Feyruz’u milyonların önünde sarılarak kutlamıştı.

Feyruz, yaşadığı döneme damgasını vurabilen nadir sanatçılardandı. Halkının, insanlığın ortak duygularına dokunmayı çok iyi bilmiş, güçlü sesiyle “Doğu’nun Limanları”ndan yelken açmış, insanın olduğu her yere ulaşmıştı. Lübnan sediri gibi ihtişamlı bu ses dünya durdukça aşklarımıza, hicranlarımıza, öfkelerimize kısacası insanlığımıza tercüman olmaya devam etsin…

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER