Debra Messing’in “komünist cihatçı” paylaşımı tepki çekti

Seçim günü sosyal medya hikâyesinde Zohran Mamdani’yi “komünist cihatçı” olarak etiketleyen Debra Messing, sosyal medya kullanıcıları ve eleştirmenler tarafından sorumluluğu sorgulanan bir pozisyon aldı.

  • ü
  • 06 Kasım 2025
  • ü
  • Yaşam

Debra Messing. (Fotoğraf: Armando Gallo/ZUMA Studio - Depo Photos)

Amerika Birleşik Devletleri yerel yönetim seçimlerinin yoğunlaştığı günlerden birinde, Emmy ödüllü oyuncu Debra Messing, Instagram hikâyesinde dikkat çeken bir meme paylaşımıyla gündeme geldi.

Entertainment Weekly’ye göre Messing, paylaştığı görselde New York Belediye Başkanlığı adaylarından Zohran Mamdani’ye “gerçek bir komünist cihatçı, Karl Marx’a referans veren, Amerika’dan nefret eden” etiketiyle yer verdi.

Newsweek’e göre; paylaşımın yapıldığı gün, New York’lular oy kullanmaya giderken mesaj kısa sürede sosyal medyada yayıldı ve kullanıcıların eleştirilerinin odağı haline geldi. Birçok sosyal medya kullanıcısı, Messing’in bu hareketini “yanlış, tehlikeli ve önyargılı” olarak değerlendirdi.

Zohran Mamdani, 34 yaşında Demokratik Sosyalist kimliğiyle tanınıyor ve yeni nesil yerel yönetim adayları arasında yer alıyor. Messing’in paylaşımı, yalnızca politik bir eleştiriden ziyade dinî ve etnik önyargı çağrışımları taşıdığı gerekçesiyle daha geniş bir tepkiyle karşılaştı. Messing’in paylaşımında, adı geçen hesabın (“The Persian Jewess”) “Bu yalnızca bir başkanlık yarışı değil; Demokrasi için savaş” gibi ifadeler kullandığı bildirildi.

Bu olay, ünlü isimlerin sosyal medya üzerindeki politik etki gücünü yeniden gündeme taşıdı. Kimlik, din ve siyaset eksenindeki hassasiyetlerin, paylaşımlar aracılığıyla nasıl hızla tartışmaya açıldığı ve bu tartışmalarda sorumluluğun ne ölçüde devreye girdiği bir kez daha sorgulanmış durumda.

Ünlüler ve Politik Paylaşımlar – Sosyal Medyanın Yeni Sınavı

Sosyal medyanın kamusal tartışma alanına dönüşmesi, ünlü isimlerin politik söylemleriyle doğrudan etkili olmalarına yol açtı. Ancak bu etki, kimi zaman yanlış bilgi, manipülasyon veya önyargı içeren paylaşımlar yüzünden ciddi krizlere dönüşüyor.

Örneğin, 2021’de Gina Carano, Disney+ dizisi The Mandalorian’daki rolünü, Nazi dönemiyle yapılan uygunsuz bir politik karşılaştırma paylaşımı nedeniyle kaybetmişti. Aynı yıl Nicki Minaj, COVID-19 aşısıyla ilgili doğrulanmamış bir hikâyeyi paylaşınca kamuoyundan tepki çekmiş, Beyaz Saray dahi açıklama yapmak zorunda kalmıştı.

2022’de Kanye West, antisemit içerikli tweetleri nedeniyle hem iş birliklerini hem sosyal medya hesaplarını kaybetti; olay, “ifade özgürlüğü ile nefret söylemi arasındaki çizgi” tartışmasını yeniden alevlendirdi.

Debra Messing’in Zohran Mamdani hakkında paylaştığı “cihatçı” temalı gönderi de aynı zincirin yeni halkası olarak görülüyor. Bu örnekler, dijital çağda ünlülerin sadece hayranlarını değil, politik atmosferi de doğrudan şekillendirebildiğini; sorumluluk kavramının artık kamusal figürler için çok daha geniş bir anlam taşıdığını hatırlatıyor.

Zohran Mamdani’nin Annesi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Zohran Mamdani’nin annesi, dünyaca ünlü film yönetmeni Mira Nair’dir. 1957 yılında Hindistan’ın Rourkela kentinde doğan Nair, Delhi Üniversitesi’nde sosyoloji eğitimi aldıktan sonra burslu olarak gittiği Harvard’da belgesel sinemayla tanıştı. 1980’lerin başında kısa belgeseller çekerek sinemaya adım attı ve kısa sürede Güney Asya hikâyelerini Batı’nın ilgisine taşıyan ilk yönetmenlerden biri oldu.

Nair, 1988 yapımı “Salaam Bombay!” filmiyle dünya çapında tanındı; film Cannes’da Camera d’Or ödülünü kazandı ve En İyi Yabancı Film dalında Oscar’a aday gösterildi. Ardından gelen “Mississippi Masala” (1991), “Monsoon Wedding” (2001) ve “The Namesake” (2006) gibi yapımlarla hem göçmen kimliğini hem de kültürlerarası aidiyet meselesini sinemasal bir dile dönüştürdü.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

Mira Nair, Hollywood’un dışında kalarak kendi yapım şirketi Mirabai Films’i kurdu; filmlerinde genellikle Doğu-Batı gerilimini, kadının özneleşme sürecini ve sömürge sonrası toplumların iç çatışmalarını işledi. Yönetmenlik kariyerinin yanı sıra sosyal adalet ve eğitim konularında aktif bir figür olarak da biliniyor. 2004’te Uganda’da kurduğu Maisha Film Lab, genç Afrikalı sinemacılara destek veren bir eğitim platformu hâline geldi.

Nair’in oğlu Zohran Mamdani, annesinin sanatsal mirasını politik alanda sürdüren bir figür olarak görülüyor; annesi sinemayla, o ise siyasetle görünmezlerin sesini duyurma çabasında.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER