Fotoğraf: Netflix
Girl in the Picture ve Abducted in Plain Sight gibi yapımlarla tanınan yönetmen Skye Borgman, bu kez yeni bir gerçek suç belgeseliyle izleyici karşısına çıkıyor. Netflix’in Eylül 2025’te yayımladığı Bilinmeyen Numara: Lisede Mesaj Skandalı (<>Unknown Number: The High School Catfish), bilinmeyen bir numaradan gelen tek bir kısa mesajla başlayan korkunç bir siber zorbalık vakasını merkezine alıyor. Küçük bir kasabayı kaosa sürükleyen bu olay, yalnızca bir suç hikâyesi değil; modern çağın görünmez ama yıkıcı şiddet biçimlerinden birine tutulan sarsıcı bir ayna niteliğinde. Ortada ne bir silah ne de fiziksel bir iz var – sadece bir ekran, birkaç mesaj ve derin izler bırakan görünmez bir saldırı.
Hikâye, küçük bir kasabada lise öğrencisi Lauryn’in aldığı isimsiz mesajlarla başlıyor. Hakaretler, tehditler, bitmeyen bir baskı… Genç bir kızın hayatına sinsice giren, adı olmayan bir düşman. Polis, okul, hatta FBI işin içine giriyor. Herkes failin peşinde. Polisiyelerin olmazsa olmazı olan izleyicinin merakını son ana kadar diri tutmak, sürpriz bir final ile izleyiciyi şaşırtmak gibi yöntemlere bir belgeselde alışık olmasak da filmde gizemli mesajları kimin attığını öğrenmek için izleyici finale kadar ‘sabırlı’ olmak zorunda.
Failin kim olduğu sadece izleyiciyi şok etmiyor, aynı zamanda güven duygusuna da zarar veriyor. Çünkü hep bildiğimiz o soru yeniden yükseliyor: En çok kime güvenirsin? Ve cevabı bir anda ters yüz oluyor.
Belgesel, sadece bir genç kızın hikâyesini anlatmıyor. Aslında hepimize şunu hatırlatıyor: Tehlike artık kapıyı kırarak gelmiyor. Çığlık atmıyor. Ayak sesleri yok. Bir bildirim sesiyle, odanın en sessiz köşesine sızabiliyor.
Kendra Licari’nin hikâyesine dışarıdan bakınca “akıl almaz” deniyor ama aslında o kadar uzak değil. Psikologlar bu tür vakalarda özellikle duygusal iktidar kurma isteğinden söz ediyor. Yani kişi, karşı tarafı korumak değil, kontrol etmek istiyor. Kıskançlık, dışlanma korkusu, değersizlik hissi… Bunlar birleştiğinde sevgi bile tehditkâr bir dile dönüşebiliyor.
Bu olay özelinde anne figürü, kendi hayatındaki boşluğu kızının çevresini şekillendirerek dolduruyor. Bazen sevgi, görünmez bir kelepçe haline geliyor. Bu yüzden şu soru önem kazanıyor: Kötülük bazen başkası olmak isteyenden mi doğuyor, yoksa kendisi olmaya dayanamayandan mı?
Bilinmeyen Numara: Lisede Mesaj Skandalı adlı belgesel uç bir örnek gibi görünse de yalnız değil. ABD’de Michelle Carter davasında genç bir kız, erkek arkadaşını mesajlar yoluyla intihara sürükledi. Fiziksel olarak yanında değildi ama kelimeleri buna yetti. Catfishing ve dijital intikam olaylarında partnerini, arkadaşını ya da çocuğunu anonim hesaplarla taciz eden vakalar kayda geçti ama çoğu şikâyete bile dönüşmedi. Çünkü dijital şiddetin kanunu hâlâ eksik, tanımı hâlâ muğlak. Türkiye’de lise ve ortaokul seviyesinde siber zorbalık yaşayan öğrencilerin sayısı az değil. Araştırmalar gösteriyor ki öğrencilerin önemli bir kısmı en az bir kez anonim tehdit ya da ifşa mesajı almış. Ailelerin çoğu farkında bile değil.
Fiziksel şiddetin izi kalır, fotoğrafı çekilir. Ama dijital şiddetin maalesef izi yok. Onu ne röntgen gösterir ne de doktor raporu. O yüzden bu belgesel yalnızca Lauryn’in değil, görünmeyen milyonlarca mağdurun da sesi oluyor. Tehlike artık uzak değil, yabancı değil. Kimi zaman bir arkadaş, kimi zaman bir ebeveyn, kimi zaman insanın kendi gölgesi.
Fotoğraf: Netflix
Lauryn’in yaşadığı korku sadece mesajlardan gelmiyor. En çok güvendiğin kişinin fail çıkması, insanın dünyasını yerinden oynatıyor. Bir çocuk güven duygusunu bir kez kaybettiğinde yerini nasıl doldurabilir ki!
Belgesel sadece bir olayı anlatmıyor; aslında hepimize bir şey söylüyor ama net cümlelerle değil. Şunu düşündürüyor: Bir insanı korumakla onu kuşatmak arasındaki mesafe kaç kelime sürer? Bir anne ya da bir arkadaş, bir gün kurbana nasıl dönüşür ya da kurban ne zaman failin alanına sıkışır?
Belgesel bittikten sonra ekran kapanıyor ama soru kalıyor: Artık düşmandan mı korkmalıyız, yoksa en yakınımızın karanlık odalarından mı? Cevap, görünmeyen yaraların ne kadar sürdüğünü bilenlerde saklı.