Acımayla adalet arasında sıkışmışlık: Menendez Kardeşlerin Hikayesi

Amerika’nın en bilinen davalarından Menendez Kardeşler’in davasını konu alan “Canavarlar: Lyle ve Erik Menendez Kardeşlerin Hikayesi” eleştirilerin odağında… Oysa dizi Javier Bardem’li kadrosuyla çok şey vadediyordu. Peki dizi neden bu kadar eleştiriliyor?

Dizi gibi gündemlere açıyoruz her sabah gözümüzü. Bu kadar da olmaz dediğimiz olaylar karşısında canımız yanıyor, öfkeleniyoruz. Sonra sanki yaşananlar gerçekten bir dizi sahnesiymiş gibi unutup gidiyoruz. Her gün canice öldürülen kadınlar, genç kızlar, Narin, daha bugün Şirin Elmas, hastanelerde öldürülen yenidoğan bebekler ve nicesi… Cinayetlerin gündüz kuşağında çözülmesi, dizilere konu olup öyle gündeme gelmesi sadece bizim ülkemize özgü değil. Ama adaletin televizyon programlarında aranması da trajikomik.

Son dönemde Netflix’in hem en çok izlenen hem de çok eleştirilen dizilerinden Canavarlar: Lyle ve Erik Menendez Kardeşlerin Hikayesi’nde (Monster: The Jeffrey Dahmer Story) de benzer bir dava konu ediyor.

Dizi aslında bir antoloji serisinin ikinci sezonu. Ryan Murphy ve Ian Brennan, Dahmer – Canavar: Jeffrey Dahmer’ın Hikâyesi (Monster: The Jeffrey Dahmer Story) dizisiyle büyük bir başarı yakalayınca, diziyi bir antoloji serisi haline getirmeye karar vermiş. Dahmer’de yakalanan başarı baş döndürse de yeni sezon eleştirilerin odağında. Oysa sağlam bir kadroyla dizi çok şey vadediyordu. Dizide kardeşleri Cooper Koch ve Nicholas Alexander Chavez, babayı Javier Bardem, anneyi ise Chloe Sevigny canlandırıyor.

Menendez Kardeşler olayı nedir?

Menendez Kardeşler’in davası Amerika’nın en bilinen davalarından biri. 20 Ağustos 1989’da 21 ve 18 yaşlarındaki Lyle ve Erik Menendez, Beverly Hills’teki malikanede ebeveynlerini av tüfeğiyle öldürdü. İddia makamı, kardeşlerin aile servetini ele geçirmeye çalıştığını ileri sürdü. İkili ise ilk günden beri cinayetleri, ömür boyu maruz kaldıkları fiziksel, duygusal ve cinsel istismar nedeniyle işlediğini savundu. Kardeşler, 1996’da kamuya açık görülen iki davadan sonra şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ancak cinayetler ve dava hâlâ tartışılıyor. Son 35 yılda Menendez kardeşler üzerine çok sayıda belgesel, podcast ve dizi çekildi. Peki kim bu Menendez ailesi?

Baba Jose Menendez, Küba’da Fidel Castro’nun iktidara gelmesinden kısa süre sonra 16 yaşındayken ABD’ye göç eder. Üniversitedeki kız arkadaşı Mary Louise (Kitty) Anderson ile evlenir. Eğlence sektöründe parlak bir kariyer sahibidir. Çiftin iki oğlu olur. Lyle ve Erik kardeşler zenginlik ve imtiyaz içinde büyür. Evleri, Beverly Hills’teki en pahalı sokaklardan birindedir. Erik başarılı bir tenisçiydi; Lyle, Princeton Üniversitesine gitti. Dışarıdan bakıldığında mükemmel bir aile profili çizen, yüksek yaşam standartları olan bu ailede durum aslında hiç de göründüğü gibi değildi. İki kardeş, mahkemede yaptıkları savunmalarında ebeveynleri tarafından istismara ve cinsel tacize maruz kaldıklarını iddia etmişti.

Cinayet nasıl ortaya çıktı?

Diziye konu olan gerçek olaylar, 20 Ağustos 1989’da Lyle’nin 911’i arayarak ebeveynlerinin öldürüldüğünü ihbar etmesiyle başlıyor. Başlarda kimse kardeşlerden şüphelenmiyor. Ancak cenazedeki tuhaf davranışları ve ebeveynlerinin ölümünden sonra artan lüks harcamalar dikkatleri üzerlerine çekiyor.  Kardeşlerin psikoloğu L. Gerome Oziel’le ilişkisi olan Judalon Smyth’in polise her şeyi anlatması üzerine, 8 Mart 1990’da Lyle tutuklanıyor. Smyth, polise kardeşlerin Oziel’e cinayetleri anlattığını duyduğunu, ayrıca bu itirafın kayda alındığını da söylüyor. Kasetler, kardeşler psikoloğu tehdit ettiği için doktor-hasta gizliliği altında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davada delil olarak kullanılıyor ve Lyle’dan sonra Erik de tutuklanarak cezaevine gönderiliyor.

Dava üzerine o kadar çok şey yazıldı ve söylendi ki kısaca bahsettikten sonra gelelim diziye. Canavarlar: Lyle ve Erik Menendez Kardeşlerin Hikayesi eleştirmenler tarafından hiç beğenilmedi. Sanırım davanın popülerliğine güvenen yapımcılar ne olursa izlenir mantığıyla hareket ettiler. Sahnelerin yavaşlığı, hikâyenin daha çok kardeşlerin psikolojik travmalarının etrafında dönmesi izlemeyi zorlaştırıyor. Beşinci bölümde Erik’in avukatıyla yaptığı görüşme, 35 dakikalık tek plan sekans şeklinde veriliyor. Bu sahnede Erik, ailesi tarafından uğradığı şiddeti tüm açıklığıyla anlatıyor. Evet tüm açıklığıyla. Dizinin bence en etkileyici kısmı burası. Dinlerken sinirleriniz yıpranıyor. Fakat burada davaya tek bir yönden bakmaya zorlandığınızı hissediyorsunuz. O yüzden de acaba senaryo gerçekten taraflı mı sorusu akıllara geliyor.

Erik Menendez: Korkunç ve apaçık yalan

Elbette diziye bir eleştiri de kardeşlerden geldi. Eşinin X hesabından açıklama yapan Erik şunları dile getirmiş:

“Yalanları ve Lyle’a çizilen karakter profilini geride bıraktığımızı sanıyordum. Dizide korkunç ve apaçık yalanlar üzerinden Lyle’ın bir karikatürü yaratılmış.

“Bunun bilerek yapıldığına inanıyorum. Büyük üzüntüyle söylüyorum ki, yönetmen Ryan Murphy’nin, kötü niyetli olmadan hayatlarımızı bu kadar yanlış bir şekilde anlatmış olabileceğine inanmıyorum.

“Netflix’in suçumuzun sebebi olan trajedileri dürüst olmayan bir şekilde tasvir etmesinin, yaşadığımız acıya ilişkin gerçeklerin önüne bir set daha çektiğini bilmek beni üzüyor.”

Dava daha çok konuşulmaya devam edecek gibi gözüküyor. Dizi davayı nasıl etkiler, sanıkların tahliyesi yeniden söz konusu olur mu zamanla göreceğiz. Adaletin dizilere kalmadığı bir dünya umuduyla…

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com