Xbox oyuncuları için dikkat çekici bir yapımla daha karşılaşmaya hazırlanıyor: Double Fine Productions tarafından geliştirilen Keeper, bugün (17 Ekim 2025) Xbox ve Steam platformlarında yayınlanacak. Oyunun duyurusu, Windows Central tarafından Microsoft’un yeni Xbox oyunları duyurusu listesinde ve Steam’de yapıldı.
Keeper, geleneksel diyalogların ötesine geçerek yalnızca görsel ve ses öğeleriyle hikâye anlatımına odaklanıyor. Oyunda oyuncu; unutulmuş bir deniz fenerinde uyanan bir karakteri, yanında uçan bir kuşla beraber, gizemli topraklara ve dönüşümlere açılan bir yolculuğa yönlendiriyor. Hikâye, anlatısal minimalizmle sembolik imgeleri birleştiriyor.
Xbox Game Studios tarafından yayınlanan oyun Xbox Game Pass kullanıcıları için bugün erişilebilir olacak. Ayrıca oyun perakende piyasaya 30 dolar (USD) fiyat etiketiyle sunulacak.
Keeper, Double Fine Productions tarafından geliştirilen bir anlatı-macera oyunudur. Diyalogsuz anlatımı, atmosferik tasarımı ve sembolik anlatı stiliyle dikkat çeker. Oyuncu, bir deniz fenerinden başlayarak bilinmez evrenlere açılan kapıları geçerken kuş arkadaşıyla birlikte ilerler. Görsel metaforlar, çevresel anlatı ve minimalizmi birleştiren Keeper, “sessiz öykü anlatımı” yaklaşımını oyun dünyasında ileri taşıyan yapımlardan biri olarak görülüyor.
Keeper henüz piyasaya çıkmadan, erken erişim değerlendirmeleriyle olumlu geri dönüşler almaya başladı. IGN eleştirmeni Samantha Nelson, oyunun “kelimeler olmadan da duygusal derinliğe ulaşabilen nadir yapımlardan biri” olduğunu belirtti. GameSpot, görsel atmosferini “akustik bir tablo” olarak tanımladı ve özellikle kuş karakterinin sembolik işlevine dikkat çekti.
Bazı yorumcular oyunun kısa süresine (yaklaşık üç saatlik bir oynanış) değinerek daha uzun anlatı isteyen oyuncular için sınırlı bir deneyim sunabileceğini belirtti. Ancak genel kanı, Keeper’ın minimalist anlatım tarzını bir dezavantaj değil, bir sanatsal tercih olarak benimsediği yönünde.
Oyunun, Journey, Abzû ve Inside gibi atmosferik bağımsız yapımların ruhunu taşıdığı; bu anlamda sessizliğin kendisini bir anlatı aracına dönüştürdüğü vurgulanıyor.