
Doğu’nun hikâyesi, Batı’nın kamerası: Küresel anlatının yeni haritası
Doğu’nun hikâyeleri artık Batı’nın aynasında mı parlıyor, yoksa kendi ışığını mı yakıyor? Kültürel meşruiyet Paris’ten değil de Seul’den, Tokyo’dan, Tahran’dan akabilir mi artık? Peki, gerçek “küresel hikâye” kim tarafından, hangi dille anlatılacak?