Kerem Türkoğlu, "Galatasaray benim evim, Galatasaray benim yuvam. İnsan evinden ayrılır ama vazgeçmez. Benim için de bu şekilde." dedi.
Milli futbolcu Kerem Aktürkoğlu, Benfica’ya transfer olduktan sonra yaşadığı süreçleri anlattı.
Benfica’da top koşturan milli futbolcu Kerem Aktürkoğlu açıklamalarda bulundu. Yıldız oyuncu, Portekiz kariyerinde ve Galatasaray’da yaşadıklarını anlattı.
Atkürkoğlu’nun açıklamaları şöyle:
“Portekiz’e alıştım. Şöyle, benim zaten profesyonel hayatım başladığından bu yana, 10 yıldan beri hayatımı buna göre devam ettiriyorum, profesyonel bir şekilde. Sürekli profesyonel hayata alıştığım için, alışma sürecinde bir sıkıntı yaşamadım, buradaki adaptasyonum da hızlı gelişti. Daha mutlu, daha başarılı bir şekilde ilerletiyor bu da beni.”
“Ben Galatasaray’dayken de topa sahip olan bir takımda oynuyordum ve top bizde olduğu için, topla sürekli temas halinde olduğum için daha kreatif oluyordum. Benfica da aynı şekilde oynayan bir takım. Benfica’ya geldikten sonra da güzel bir başlangıçla başladım. Güzel bir başlangıç yaptım. Bu futbola alışık olduğum için çok yabancılık çekmedim ama bunda taraftarların, takım arkadaşlarımın da etkisi çok büyük. Hiçbir şekilde bana yabancılık hissettirmediler. Umarım bu şekilde devam eder.”
“Herkes beni ayakta alkışlayınca çok duygulandım, çok etkilendim. Böyle şeyler insanı çok daha farklı motive ediyor. Biz futbolcular duygusal insanlarız, ben de öyleyim. Bu beni olumlu şekilde etkiliyor. Tribünde babam vardı, yaşadıklarını düşündüm, gururlandığını hissettim. Yürüdüğüm andaki hislerim çok farklıydı. Çok uzun sürdü ve giderek artıyordu. Çok güzel bir görüntüydü. Beni çok etkiledi. İlk maçtan böyle bir şey olması, beni farklı bir seviyeye götürdü.”
“Lizbon’da bir banka oturup fotoğraf çektirdim. Arda Turan bana ‘İlla ben olacaksın’ yazdı. Arda Turan, benim futbol kariyerimin zor zamanlarında bana her zaman çok büyük destek olmuştur. Keşke bir banka oturarak Arda Turan olabilsek.”
“Hayatım mücadelelerle geçti. Beni, ben yapan kriterlerden biri mücadele. Ben buraya gelebilmek için çok çalıştım, çok mücadelelerden geçtim. Ailem her zaman yanımdaydı, onlar buna tanık oldular, neler yaşadıklarımı biliyorlar. Ben bazı şeyleri kendim olarak yaşamıyorum. Ailem de benimle yaşadığı için çok daha güçlü kalmam gerektiğini hissediyordum. Ailemi daha fazla üzerim düşüncesi, daha fazla savaşmaması sağlıyordu. Kötü süreçlerde kendimi bu şekilde motive ediyordum. Mentalimin gerçekten kuvvetli olduğunu düşünüyorum ama bu üzülmediğim anlamına gelmiyor. Duygusal insanlarız. Üzülüp, bunu en güzel şekilde sahaya yansıtacağız. Eleştirilerin seni iyiye götüren tarafını alacaksın. Eğer seni kötü tarafa çekerse, güzel bir performans sergileyemezsin. Ben bu konuda güçlü tarafta kalanlardanım. Ama aynı şekilde kalamayan futbolcular da var. Kolay gözüken bir iş gibi gözüküyor ama zor bir iş. Bu da bizim işimizin cilvelerinden biri.”
“Editleri izliyorum. Ben Galatasaray’ı çok seviyorum, bunu çok fazla dile getirdim. Komik olanlara gülüyorum. Duygusal olanlarına üzülüyorum. Ayrıldıktan sonra da söyledim, ben Galatasaray’dan ayrılmıyorum, gittiğim yere de sevdiklerim benimle geliyor. Şu anda da öyle oluyor. Galatasaray maçlarını izliyorum. Editler beni mutlu ediyor, hoşuma gidiyor, bazen de duygusallaştırıyor.”
“Galatasaray benim evim, Galatasaray benim yuvam. İnsan evinden ayrılır ama vazgeçmez. Benim için de bu şekilde.”
“Her zaman hayallerim var, bunu gerçekleştirme ümidiyle yaşıyorum. Hayallerim hep var. Çok dile getirmek istemiyorum. Çok dile getirince duygusunun kaçacağını düşünüyorum. Hayallerim hep benimle. Kariyerim bitene kadar hayallerim hiçbir zaman bitmeyecek.”
“Babam kahramanım ve aynı zamanda yol arkadaşım. Ülkenin her bir yanını gezmişizdir. Şu anda da buradaki maçlara geliyor. Kariyerimdeki yeri çok ayrı, hayatımda da ayrı. Annem, abim onların yeri ayrı. Fatih Hoca’nın yeri ayrıdır futbolda. Bana kimse inanmazken, bana inancıyla, güvenciyle beni başka seviyeye geleceğime inandırdı. Galatasaray’dan ayrıldıktan sonra Avrupa’nın en iyi hücumcularından biri olduğumu söyledi. Her konuşmamızda bunu söyler. Sen unutuyorsan, ben unutmuyorumu vurgulamak için yapar. Onun için bendeki yeri çok farklıdır.”
“Orkun, burada güzel şeyler başarıyor. Biraz yabancılık çekmiş, ben geldikten sonra çok daha güzel bir kimya oluşturduk. Moral ve motivasyon olarak birbirimizi yukarıya çekiyoruz. Çok kaliteli bir oyuncu, her hücum oyuncusunun oynamak isteyeceği bir oyuncu. Saha içerisinde beni çok rahatlatıyor. Güzel şeyler başarıyoruz, buna da devam edeceğiz inşallah.”
“Çok güzel bir grubumuz var, milli takım kamplarını iple çekiyoruz. Milli takımda aile ortamı var. Bu arkadaşlık bizi başarıya götürüyor. Bu güzel ortamı sürdürebilirsek başarı gelecektir. İnşallah Dünya Kupası da bunlardan biri olacaktır.”