TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Dursun Özbek'in eleştirilerine "Maça Oğuzhan Çakır'ın talimatla mı gönderildiği soruluyor. Talimatla verilmiş olsa maçta, Eyüpspor'un hakkı yendi." şeklinde cevap verdi.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in kendisine yönelik eleştirilerine cevap verdi. Hacıosmanoğlu, “MHK’nin atamalarına ben karışmıyorum. Ben hiçbir birime karışmıyorum, olumsuz bir konu olursa hesabını sorarım. Hakem arkadaşımızın (Oğuzhan Çakır) arkasındayız, kötü bir maç yönetmedi.” dedi.
Hacıosmanoğlu’nun TRT Spor kanalındaki açıklamaları şöyle:
“Hayatımda ilk kez konuşmadan önce not aldım. Çünkü insanların şahsiyetlerini koruması çok kolay değil bu toplumda. 3 tane evladım var, tek amacım onlara babamın bana bıraktığı şahsiyetli ismi bırakmak. Sayın başkanın (Dursun Özbek) açıklamalarına kurumsal olarak cevap vereceğim. Açıklamalar ve iftiralar, ahlak sınırlarını zorluyor. Kabul edilebilir gibi değil. Bazı konulara TFF başkanı olarak değil, İbrahim Hacıosmanoğlu olarak cevap vereceğim.”
“MHK’nin atamalarına ben karışmıyorum. Ben hiçbir birime karışmıyorum, olumsuz bir konu olursa hesabını sorarım. Hakem arkadaşımızın (Oğuzhan Çakır) arkasındayız, kötü bir maç yönetmedi. Galatasaray’a farklı gözle baktığımızı söylüyorlar. Neden böyle bir şey yapalım. TFF’de ilk kez 7 tane kulüp başkanı var, herkes formalarını çıkardı. Bizim tek derdimiz eşit ve adil olmak. Bize destek vermelerinin karşılığı imtiyaz vermekse bizde o yok.”
“Başkanın söylediği ‘el uzatanın elini kırarım’ sözünü katılıyorum. Hatta ekleyeyim, ruhunu da alırım. Bu bütün kulüplerimiz için geçerli. Camialara ve taraftarlarına sonsuz saygımız var.
“Maça Oğuzhan Çakır’ın talimatla mı gönderildiği soruluyor. Talimatla verilmiş olsa maçta, Eyüpspor’un hakkı yendi.”
Sayın başkanın söylediği sözler, bizim Galatasaray’a antipati ile bakmamızı sağlamaz. Biz oyuncuların hocanın emeğini niye yiyelim. ‘Kapıların arkasında Galatasaray konuşuyor’ diyor. Biz niye konuşmayalım. Bir yerde konuştuk, Cannes’da UEFA toplantısı vardı. Ceferin ile görüştük, kafamız uyuştu. ‘Sen de benim gibi biraz kırıksın’ diyorum ona. Young Boys’a elenince onunla konuştuk, elendiğimiz için üzüldüm gidiyordum ülkeye. ‘Niye gidiyorsun?’ dedi. ‘Türk takımının olmadığı kurada benim ne işim var?’ dedim. O da üzüldü Galatasaray’ın elenmesine.”
“Kulüplerin yarısından fazlası bizi istemezse gideriz. Yapı diyor… Şimdi yapı, yalıya döndü biliyorsunuz. Benim yalısı olan arkadaşım yok. Benim birisiyle Galatasaray aleyhine konuştuğum ispatlanırsa görevi bırakırım. Orası, Ali Bey’in (Ağaoğlu) evi. Benim de yakın akrabam olur. Orası sanki Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un yalısı gibi anlatıyorlar. Ben ev sahibiyim, UEFA Başkanı’nı oturttuk, Fenerbahçe Başkanı oturdu. Ben daha samimi olsun diye gittim sandalye aldım. Koltuk mu orada önemli olan? Oradan alındı yalıya indi konu. Fenerbahçe’yi ima ediyor Dursun Başkan, ‘aynı ağızdan konuşuyorlar’ diyor. Bu ahlak sınırlarını zorlayan bir cümle. Bunların yarısı doğruysa ben adam değilim. İnsanların şahsiyetine dokunuyor. ‘Trabzonspor başkanıyken olan fabrika ayarlarına ne zaman dönecek’ diye soruyorlar. O zaman kulübü savunuyorduk. Bugün TFF başkanıyız. Ben Ali Koç’a yalakalık yapıyorum gibi konuşuyorlar. Bu insanın şahsiyetiyle alakalı. Sen benim şahsiyetime hakaret etme yetkisini nereden buluyorsun? Bir de Galatasaray gibi güzide bir kulübün başkanısın. Ali Koç aynı anda Kulüpler Birliği başkanı. Biz bütün eski defterleri kapattık dedik. Biz 58 yaşına kadar kimseye yalakalık yapmadık.”
“Şahsıma hakaretler bulunan insan, ya düzeltmek zorunda ya da ispatlamak zorunda. Seçildiğimden beri Dursun Özbek ile mi daha çok görüşmüşüm, Ali Koç ile mi, baksınlar. Dursun Özbek ile 5 kez görüşmüşsem Ali Koç ile 20 kez görüşmem lazım çünkü Kulüpler Birliği başkanı. 13 maçta 2 beraberliğiniz var sadece, biz mi size karşı tutum sergiliyoruz? Fenerbahçe ağzıyla konuşuyor diye bana nasıl söylersiniz?”