ZEKÂT – İslam’da Sosyal Adaletin Bir Aracı

Zekât, İslam dininde maddi durumu yerinde olan Müslümanların, belirli bir kısmını ihtiyaç sahiplerine vermesi gereken zorunlu bir mali ibadettir. İslam’ın beş şartından biri olan zekât, toplumsal dayanışmayı artırarak ekonomik dengeyi sağlamayı hedefler. Kur’an’da zekât vermek, servetin temizlenmesi ve Allah’ın rızasını kazanmanın bir yolu olarak kabul edilir.


Zekâtın Kökeni ve İslami Temelleri

Kur’an’da Zekât: Zekât, birçok ayette sadaka ile birlikte anılmış ve Müslümanların sorumluluğu olarak belirtilmiştir.

Peygamber Döneminde Uygulamalar: Hz. Muhammed döneminde zekât, İslam devletinin sosyal yardımlaşma mekanizmasının temel taşlarından biri olarak uygulanmıştır.

İslam Hukukunda Zekât: Hanefi, Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerinin farklı yorumları bulunmakla birlikte, zekâtın farz olduğu konusunda görüş birliği vardır.


Zekât Kimlere ve Nasıl Verilir?

Zekât Vermesi Gerekenler:

Belirli bir maddi zenginlik seviyesine (nisab miktarı) ulaşan Müslümanlar.

Genellikle altın, gümüş, para, tarım ürünleri, ticaret malları ve hayvanlardan zekât verilmesi gerekir.

Zekât Kimlere Verilir?

Fakirler ve ihtiyaç sahipleri.

Borçlular ve ekonomik sıkıntı içinde olanlar.

Yolcular ve yolda kalmış kimseler.

Allah yolunda çalışanlar (öğrenciler, din adamları vb.).

Zekât toplamakla görevli olanlar.

Zekât Nasıl Hesaplanır?

Mal varlığının %2,5’i zekât olarak verilir.

Tarımsal ürünlerde sulama yöntemine bağlı olarak %5 veya %10 oranında zekât verilir.

Ticaret malları, kira gelirleri ve yatırım getirileri de zekâta tabidir.


Zekâtın Sosyal ve Ekonomik Etkileri

Gelir Adaleti Sağlar: Zengin ile fakir arasındaki ekonomik uçurumu azaltır.

Toplumsal Dayanışmayı Artırır: Fakirlerin temel ihtiyaçlarını karşılayarak sosyal barışı destekler.

Malın Bereketini Artırır: İslam inanışına göre, zekât malın temizlenmesini ve bereketlenmesini sağlar.

Yoksulluğun Önlenmesine Katkı Sağlar: Ekonomik kalkınmayı teşvik ederek yardımlaşma kültürünü geliştirir.


Genel Değerlendirme

Zekât, İslam’ın temel ibadetlerinden biri olarak hem bireysel sorumluluk hem de toplumsal adalet mekanizması işlevi görmektedir. Maddi durumu iyi olan bireylerin ihtiyaç sahiplerine destek olması, toplumsal dayanışmayı güçlendirirken, ekonomik eşitsizlikleri azaltmayı amaçlar. Hem ruhsal arınma hem de sosyal yardımlaşmayı teşvik eden bu ibadet, günümüzde de İslam dünyasında önemli bir yer tutmaktadır.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com