YAKUZA – GOKUDO

JAPONYA kökenli, mafya benzeri uluslararası organize suç örgütü; başka bir ifadeyle “boryokudan”, yani “şiddet grubu”…

Yakuza, samuray benzeri ritüelleri benimser ve sıklıkla ayrıntılı vücut dövmeleri taşır.

Gasp, şantaj, kaçakçılık, uyuşturucu, kumar, tefecilik gibi yasadışı işlerle uğraşırlar. Birçok restoranı, barı, lojistik şirketini, yetenek ajanslarını, taksi filolarını, fabrikaları ve büyük çaptaki diğer işletmeleri kontrol ederler.

Yakuza (“hiçbir işe yaramaz”) kelimesinin, bakara veya blackjack’e benzer bir Japon kart oyunundaki (Oicho-Kabu) değersiz bir elden türediğine inanılır. Bu oyunda 8, 9 ve 3 kartlarının alınması 0 skoruna tekabül eder; Japonca’da da 8 (Ya), 9 (Ku), 3 (Sa) Yakuza kelimesini oluşturur.

Yakuzaların kökenini belirlemek zordur; onların eşkıyalığa dönüşen rōnin (efendisiz samuray) çetelerinden ya da 17. yüzyılın başlarında köyleri aynı dik başlı samuraylara karşı savunan iyiliksever çetelerden geldiği düşünülür. Soyları Japonya’nın feodal dönemindeki (edo dönemi) dolandırıcı ve kumarbaz çetelerine kadar uzanabilir.

Yakuza hiyerarşisi, İtalyan Mafyası’na benzer şekilde bir aileyi andırır.

Yakuza’daki herhangi bir çetenin veya holdingin lideri, Yakuza olarak bilinir. Oyabun (“patron”; kelimenin tam anlamıyla “ebeveyn statüsü”) ve takipçiler kobun (“koruyucular” veya “çıraklar”; kelimenin tam anlamıyla “çocuk statüsü”) diye tanımlanır. Katı hiyerarşi ve disipline genellikle aşırı sağcı, milliyetçi ideoloji eşlik eder. Kobun geleneksel olarak kanlı bir bağlılık yemini eder ve yakuza yasasını çiğneyen bir üyenin kefaret göstermesi gerekir; bu, tarihsel olarak kobun’un küçük parmağını bir kılıçla kestiği ve onu oyabun’una sunduğu bir ritüel yoluyla olur, ancak bu uygulama zamanla azalmıştır.

Yakuzalar, suç faaliyetlerine rağmen kendilerini ninkyō dantai (kelimenin tam anlamıyla “şövalyeli örgüt”) olarak tanımlarlar. Yöntemleri çoğu zaman sorgulanabilir olsa da, 1995’teki Kōbe depremi ve 2011’deki tsunami sırasında depremzedelere bağış yapmak ve malzeme dağıtmak gibi hayırsever eylemlerde da bulundukları biliniyor.

Zamanla yakuzalar, şiddetten uzaklaşıp rüşvete yöneldiler; beyaz yakalı suçları tercih ettiler. 21. yüzyılın başlarında dünyadaki en az öldürücü suç gruplarından biri oldular.

Bu faaliyetler Japonya’da yakuza ile polis arasındaki ilişkiyi karmaşık hale getiriyor; yakuza üyeliği yasa dışı değildir ve yakuza’ya ait işletmeler ve çete merkezleri genellikle açıkça işaretlenmiştir. Çetenin nerede olduğu ve faaliyetleri genellikle Japon polisi tarafından herhangi bir işlem yapılmadan bilinir. Üyeler, 1960 yılında ABD Başkanı’nın (Dwight Eisenhower) ziyareti sırasında güvenlik gücü olarak hizmet vermek üzere bir yakuza kuvvetinin toplanmasında olduğu gibi, kamu görevlerini yerine getirmeye bile çağrılmışlardır (lakin söz konusu ziyaret gerçekleşmemiştir).

Erkek egemen yakuza’nın bilinen tek kadını Nishimura Mako’dur.

Günümüzde en güçlü yakuza ailesi 8.900’den fazla üyesi olduğu tahmin edilen Yamaguchi-gumi’dir. Sumiyoshi-kai ve İnagawa-kai ise diğer güçlü yakuza ailesidir.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com