Kendi hayatını yaşıyor ama kendine ait hissetmiyor musun? İşine, ilişkilerine, topluma, hatta kendine yabancılaşmak… Modern birey, her şeyin içindeymiş gibi görünse de, aslında derin bir uzaklık içinde yaşıyor olabilir.
Yabancılaşma, bireyin kendi emeğine, çevresine, topluma, başkalarına ya da kendi öz varlığına karşı bir kopuş ve uzaklık hissi yaşaması durumudur. Bu durum hem bireysel hem de yapısal düzeyde ortaya çıkabilir ve genellikle anlamsızlık, yalnızlık, pasiflik ve yönsüzlük duygularıyla kendini gösterir.
Sosyoloji, psikoloji ve felsefe gibi farklı disiplinlerde farklı biçimlerde ele alınır; ancak hepsinde ortak olan, insanın kendini içinde bulunduğu dünyaya ait hissetmemesidir.
Karl Marx: Kapitalist sistemde işçi, ürettiği ürüne ve üretim sürecine yabancılaşır. Emek, özgürlük değil; zorunluluk hâline gelir.
Émile Durkheim (Anomi): Toplumsal normların çözülmesi bireyi yalnız ve amaçsız bırakır.
Max Weber: Aşırı rasyonelleşmiş bürokratik toplumlar, bireyin anlam arayışını boğar.
Erich Fromm: Modern insan, kendinden ve başkalarından uzaklaşarak içsel boşluk yaşar.
Sartre ve Varoluşçular: Yabancılaşma, özgürlüğün ağırlığıyla baş edememenin bir sonucudur.
Kendine Yabancılaşma: Kendi duygularını, arzularını tanıyamama
Topluma Yabancılaşma: Katılım yerine edilgenlik, ait olamama hissi
İlişkilere Yabancılaşma: Yüzeysel temas, gerçek bağ kuramama
Doğaya Yabancılaşma: İnsan-doğa ilişkisinin kopması
Tüketim Yabancılaşması: Gerçek ihtiyaçlar yerine dayatılan arzuların peşinde koşmak
Dijital Çağda Yalnızlık: Sosyal medyada sürekli bağlı ama gerçek ilişkilerde yalıtılmış
Tüketim Kültürü: Kimliklerin ürünlerle inşa edilmesi
Emek ve Üretim İlişkileri: İşin sadece geçim kaynağına dönüşmesi
Şehirleşme ve Mekânsal Yabancılaşma: Kalabalık içinde anonimlik hissi
Ritüelsiz Modernlik: Anlam veren geleneklerin çözülmesi
Kitap Dünyasında
Yabancı – Albert Camus: Hayatla duygusal bağı kopmuş, içsel bir boşluk içinde bir adam
1984 – George Orwell: Totaliter sistemin bireyi kendi gerçekliğinden uzaklaştırması
İnsan Olmak Üzerine – Erich Fromm: Psikolojik, toplumsal ve kültürel kopuş üzerine klasik metin
Sinemada ve Dizilerde
Taxi Driver – Şehrin içinde yalnızlaşan bireyin ruhsal çözülüşü
Her – Teknolojiyle kurulan yapay bağların yerini gerçek ilişkilerin alamaması
Fight Club – Tüketim toplumuna başkaldıran ama kendine de yabancı bir bireyin portresi
Oyun Dünyasında
Inside – Sessiz ama karanlık bir yabancılaşma evreninde yönsüz bir çocuk
Disco Elysium – Kim olduğunu hatırlamayan bir dedektifin hem topluma hem kendine yabancı hâli
Journey – Bağ kurulan ama asla tanınmayan diğer oyuncularla soyut bir yalnızlık hissi
Yabancılaşma, modern hayatın sessiz salgınıdır. Her şeyin fazlasına eriştiğimiz ama hiçbir şeye derinlemesine bağlanamadığımız bir çağda yaşıyoruz. Birey, hem toplumun bir parçası hem de onun dışında. Bu duygu bir bunalım olabilir; ama aynı zamanda dönüşüm için bir uyanış çağrısı da olabilir.
Bu madde ilginizi çektiyse aşağıdaki maddelere de göz atabilirsiniz: