Kredi kartınızla kahve aldığınız an, o kahve yalnızca sıcak bir içecek değildir; sizin dijital izinizin bir parçasıdır artık.
Veri kapitalizmi (İng. Surveillance Capitalism veya Data Capitalism; Alm. Datenkapitalismus veya Überwachungskapitalismus; Fra. Capitalisme de la donnée veya Capitalisme de surveillance), bireylerin dijital faaliyetlerinden elde edilen verilerin ekonomik değere dönüştürülmesini ve bu verilerin toplumsal, politik, kültürel denetim mekanizmalarının merkezine yerleşmesini ifade eder. Kavram, klasik kapitalist sistemde emek-sermaye ilişkisinin yerine, artık veri-mülkiyet ilişkisinin geçtiğini öne sürer. Google, Facebook, Amazon gibi dev dijital şirketlerin yalnızca hizmet değil, gözetim altyapısı kurduğu bir çağda, bireylerin mahrem davranış kalıpları bile satılabilir meta hâline gelir.
Shoshana Zuboff’un literatüre kazandırdığı şekliyle bu model, “gözetim kapitalizmi” olarak da bilinir ve temelinde kullanıcı davranışlarının öngörülebilirliğini artırarak, geleceği ticarileştirmek yatar.
İnternetin ilk zamanlarında kullanıcı verisi, deneyimi iyileştirmek adına toplanan istatistiksel girdilerden ibaretti. Ancak 2000’lerin ortasından itibaren bu veriler, doğrudan ekonomik güce çevrilen birincil kaynak hâline geldi. Google’ın arama algoritmaları, Facebook’un etkileşim analitiği, Amazon’un öneri sistemleri derken, kullanıcıların nereye baktığı, neye ne kadar süreyle dokunduğu, hangi sırayla kaydırdığı bile değerli veri setlerine dönüştü.
Veri kapitalizmi, klasik üretim-tüketim döngüsünü dönüştürerek şunu yaptı: Artık tüketici yalnızca alıcı değil, sürekli veri üreten bir kaynak. Yani her tıklama, her “like”, her GPS hareketi potansiyel bir sermaye girdisidir. 2010’lardan itibaren bu model; sağlık, güvenlik, eğitim ve kamu politikalarını da etkiler hâle geldi.
Veri kapitalizmiyle klasik kapitalizm arasındaki temel fark nedir?
Klasik kapitalizm üretim araçlarını ve emeği temel alırken, veri kapitalizmi bireyin davranışsal izlerini ve bu izlerden elde edilen öngörüleri merkeze alır. İnsanlar bu düzende hem üretici hem de kaynak (ham veri) konumundadır.
“Veri mülkiyeti” neden tartışmalı bir konudur?
Çünkü kullanıcıların gönüllü verdikleri ya da farkında olmadan bıraktıkları veriler, platformlar tarafından işlenip satılabilir hâle getirilir. Ancak bu verilerin kime ait olduğu (kişiye mi, şirketlere mi) hâlâ hukuki açıdan muğlaktır.
Mahremiyet neden bu sistemin merkezinde yer alır?
Veri kapitalizmi, büyük ölçüde mahrem bilgilere erişimle işler. İnternetteki her davranış –hangi yazıyı okuduğunuzdan, kime mesaj attığınıza kadar– anlamlı, takip edilebilir ve kâra dönüştürülebilir bir veri parçasıdır.
Bu sistemde kullanıcılar neden gönüllü olarak veri verir?
Çünkü karşılığında konfor, kişiselleştirme, hız ve erişim kazanırlar. Ancak bu faydaların ardında, kullanıcıdan habersiz şekilde çalışan büyük algoritmik altyapılar ve ticari çıkarlar yatar.
Veri kapitalizmi gelecekte nasıl bir dönüşüm geçirebilir?
Giderek artan toplumsal bilinç ve regülasyon talepleri, bu sistemin “şeffaflık” ve “kontrollü veri paylaşımı”na yönelmesini sağlayabilir. Ancak öte yandan, yapay zekâ temelli modellerin gelişmesiyle bu yapı daha da derinleşebilir.
Kitap Dünyasında: The Age of Surveillance Capitalism – Shoshana Zuboff’un bu eseri, kavramın hem teorik temellerini hem de pratikteki etkilerini ayrıntılı biçimde ele alır.
Sinemada: The Social Dilemma (Netflix, 2020) – Sosyal medya algoritmalarının psikolojik ve politik etkilerini çarpıcı biçimde gösterir.
Dijital Oyunlarda: Watch Dogs serisi – Gözetim toplumunun distopik bir yansımasıdır.
Belgesellerde: Terms and Conditions May Apply – Kullanıcı sözleşmelerinin arkasındaki veri madenciliği sistemlerine dikkat çeker.
Veri kapitalizmi, yalnızca ekonomik bir model değil, aynı zamanda çağımızın sosyoteknik düzeninin özüdür. Kredi geçmişimizden sağlık alışkanlıklarımıza kadar her alan, algoritmik bir görünürlük altında yeniden kurgulanıyor. İnsan, artık yalnızca “tüketici” değil, “tüketilebilir veri”dir. Bu nedenle veri kapitalizmini anlamak, bugünün iktidar biçimlerini ve özgürlük sınırlarını kavramak açısından kritiktir.
► DİJİTAL MAHREMİYET
► YAPAY ZEKÂ
► DİJİTAL YORGUNLUK
► GÖLGE EKONOMİ
► SİBER GÜVENLİK