Henüz kanıtlanmamış bir kusur, suç ya da ayıpla ilişkilendirilme durumu. Gölge düşüren, güven zedeleyen bir itham biçimi.
Töhmet, bir kişiyi açıkça suçlamadan, kanıta dayanmadan ya da doğrudan söylemeden kusurlu veya suçlu gibi göstermek anlamına gelir.
Sıklıkla “töhmet altında bırakmak” kalıbıyla kullanılır ve kişinin itibarına, saygınlığına ya da ahlaki duruşuna zarar verecek biçimde bir kuşku yayar.
Günümüzde özellikle medya, siyaset ve sosyal ilişkilerde sıkça karşımıza çıkan, görünmeyen ama ağır etkileri olan bir “psikolojik gölgeleme” biçimidir.
Arapça kökenli bir kelime olan töhmet (tuḥmet), Osmanlıca’da da “haksız itham”, “suçlama kuşkusu” anlamında kullanılırdı.
Tarihte pek çok kişi “hakkında töhmet var” denilerek toplumsal dışlanmaya, hapis cezalarına veya itibar kaybına uğramıştır — çoğu zaman gerçek bir delil olmaksızın.
Modern dünyada ise töhmet; özellikle sosyal medya çağında, dedikodu, ima ve ifşaların gölgesinde daha da yaygınlaşmıştır.
Hayır. Töhmet genellikle ima yoluyla yapılan, açık açık söylenmeyen ama kuşku uyandıran bir itham biçimidir. Kişi açıkça suçlanmaz, ama “temiz de değil” gibi bir izlenim bırakılır.
“Ben kimseyi suçlamıyorum ama herkes ne olduğunu biliyor.”
“O gece kimlerin orada olduğunu unutmadık.”
“Bize yakışmayacak davranışlar olmuş olabilir.”
Bu tür cümleler, doğrudan bir suçlama içermese de kişiyi toplum önünde zan altında bırakır.
Hayır. İftira, doğrudan ve yalan bir suçlamadır.
Töhmet ise daha çok ima, belirsizlik ve kuşku yaratma yoluyla kişi üzerinde baskı kurar. Ama sonuçları bakımından iftiradan geri kalmaz.
Siyaset: İmaj yıpratma aracı olarak kullanılır.
Medya: Başlıklarda ima yoluyla hedef gösterme yaygındır.
Aile/İkili ilişkiler: “Güvenmiyorum ama bir şey de diyemem” tarzı söylemlerle ortaya çıkar.
İş hayatı: “Terfi neden ona verildi acaba?” gibi söylentilerle kişiler zan altında bırakılabilir.
Diziler/Sinemalar: Karakterin “temiz” olsa bile toplumun ona kuşkuyla bakması, töhmet temasının merkezindedir. Özellikle suç dizileri, “masum zanlı” motifiyle bu duyguyu işler.
Basın/Sosyal Medya: “İddialar var ama henüz açıklama gelmedi” tarzı haberler, töhmet üretir. Sosyal medyada “sadece soruyorum” diyerek yapılan paylaşımlar da buna örnektir.
Toplum ve Mahalle Kültürü: Özellikle küçük yerleşim yerlerinde “adı çıkmak” kavramı töhmetle çok yakından ilişkilidir. Bazen bir bakış, bir söylenti bile yeterlidir.
Töhmet, modern çağın “kılıçsız infazı”dır.
Bireyleri doğrudan yargılamadan, savunma fırsatı vermeden zan altında bırakır.
Toplumsal düzeyde güvensizlik üretir, bireysel düzeyde ise özsaygıyı zedeler.
Sosyal adaletin sağlanabilmesi için yalnızca ceza sisteminde değil, gündelik dil ve ilişkilerde de töhm et üretimine karşı bilinç geliştirilmelidir.