Her şeyin bir sebebi mi var, yoksa bazı şeyler sadece tevâfuk mu? Tesadüf ile kader arasındaki ince çizgi…
Tevâfuk, Arapça kökenli bir kelimedir ve “uygun düşme, denk gelme, örtüşme” anlamlarına gelir. Günlük dilde genellikle “anlamlı rastlantı”ları ifade etmek için kullanılır. Ancak tesadüften farklı olarak tevâfuk, görünmeyen bir irade ya da ilahi bir uyum sezgisini de içerir. Tesadüf rastgelelik içerirken, tevâfuk bilinçli bir düzenin varlığını ima eder. Bu nedenle tevâfuk, hem mistik hem de manevî bir anlam yüklenmiş kavramdır.
Osmanlı’dan günümüze uzanan kültürel miras içinde tevâfuk, özellikle edebiyat, tefsir ve sufî geleneklerde sıkça başvurulan bir terim olmuştur. Kur’an-ı Kerim’in bazı ayetlerinin aynı sayfalarda denk gelmesi, Esmaül Hüsna’nın ardışıklığı ya da bazı hayat olaylarının örtüşmesi “tevâfuken” olarak açıklanmıştır. Bediüzzaman Said Nursî, “tevâfuklu Kur’an” yazımıyla bu kavramı daha da görünür kılmış, yazılı metinlerin içindeki mucizevî uyuma dikkat çekmiştir.
Modern düşüncede tevâfuk, Jung’un ortaya koyduğu senkronisite kavramıyla örtüşür. Jung’a göre bazı rastlantılar yalnızca şans eseri değil, anlam yüklü eşzamanlılıklardır. Tevâfuk da tam olarak budur: rastlantı gibi görünen olayların, daha büyük bir bağlamda anlamlı bir şekilde örtüşmesidir.
Tevâfuk ile tesadüf arasındaki temel fark nedir?
Tesadüf, nedensiz rastlantıları ifade ederken; tevâfuk, arkasında gizli bir düzen ya da anlam arayışını barındırır. Tevâfukta kaderî bir sezgi, hatta ilahi bir niyet olduğu varsayılır.
Tevâfuk neden dini metinlerle ilişkilendirilir?
Çünkü birçok kutsal metin, tevâfuklu yapılar içerir. Kur’an’da aynı kelimelerin belirli aralıklarla tekrarı, bazı sure ve ayetlerin simetrik yerleşimi gibi unsurlar tevâfuk olarak yorumlanır.
Bilim tevâfuku nasıl açıklar?
Bilimsel yaklaşımlar, tevâfuku genellikle olasılık hesaplarına bağlar. Ancak psikoloji ve bilişsel bilimler, insan zihninin örüntü arama eğiliminin tevâfukları “anlamlı” gibi algıladığını savunur.
Tevâfuk inancı, kader inancını mı güçlendirir?
Evet, tevâfuk düşüncesi kader anlayışını pekiştirir. Her şeyin bir sebebi olduğu fikrini destekler ve olayların “rastgele” değil, “denk gelen” anlamlar taşıdığını ima eder.
Tevâfuk sanatta nasıl kullanılır?
Edebiyatta, özellikle divan şiirinde tevâfuk, beyitlerin anlam veya vezin açısından örtüşmesiyle; sinemada ise olayların tesadüf gibi görünen ama içsel bağlar taşıyan biçimiyle karşımıza çıkar.
Paulo Coelho’nun Simyacı adlı romanı, tevâfuk kavramı üzerine kuruludur: “Bir şeyi gerçekten istersen, tüm evren onu gerçekleştirmen için iş birliği yapar.”
Alejandro González Iñárritu’nun Babel filmi, farklı coğrafyalardaki olayların tevâfukla birbirine bağlanmasını işler.
Türk televizyonlarında “hayatın içinden” anlatıların yer aldığı programlarda ve Yeşilçam filmlerinde, karakterlerin yollarının kesişmesi sıklıkla tevâfuk olarak yorumlanır.
Tevâfuk, modern dünyanın kaotik rastlantılarına anlam yükleme çabasıdır. İnsan, başına gelen her şeyin bir anlamı olduğuna inanmak ister. Tevâfuk, görünmeyen bağların, sezgisel düzenin, varoluşa sinmiş gizli matematiğin bir göstergesi olarak düşünülür. Günümüzde bu kavram, hem manevî hem psikolojik bir rahatlama aracıdır; hem bir inanç biçimi hem de bir yorumlama stratejisidir.
► SENKRONİSİTE
► PREKOGNISLON
► ALTINCI HİS
► SİMETRİ TAKINTISI
► YAVAŞ FELSEFE