TAVERNA MÜZİĞİ – Meyhane Kültürünün Müziksel Yansıması

Taverna müziği, özellikle Yunanistan, Türkiye ve Balkanlar’da meyhane kültürüyle özdeşleşmiş, duygusal ve melodik yapısıyla dinleyicilere nostaljik bir atmosfer sunan bir müzik türüdür.

Meyhane, rakı sofraları ve eğlence kültürüyle sıkı bir bağa sahiptir.
Aşk, ayrılık, özlem, hüzün ve dostluk gibi temaları işler.
Genellikle küçük orkestralar tarafından canlı olarak icra edilir.
Zeybek, sirtaki, hasapiko ve rebetiko gibi farklı müzikal türlerden beslenir.

Taverna müziği, hem eğlence hem de hüzün barındıran melodileriyle sosyal yaşantının önemli bir parçası haline gelmiştir.


TAVERNA MÜZİĞİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Taverna müziği, farklı kültürlerin ve müzikal geleneklerin birleşimiyle gelişmiştir.

1️⃣ Osmanlı Dönemi ve Meyhane Kültürü

Osmanlı İmparatorluğu’nda gayrimüslimlerin işlettiği meyhanelerde, müzikal performanslar önemli bir yer tutuyordu.

Rum, Ermeni ve Yahudi müzisyenler, meyhanelerde fasıl müziği ve halk şarkıları icra ediyordu.

Bu müzik, zamanla Türk Sanat Müziği ve halk müziğiyle harmanlanarak bugünkü taverna müziğinin temelini oluşturdu.

2️⃣ Rebetiko ve Yunan Tavernaları (1900’ler – 1950’ler)

Yunanistan’da rebetiko müziği, meyhane kültürünün ayrılmaz bir parçası olarak gelişti.

Bu dönemde buzuki, bağlama ve ud gibi enstrümanlar taverna müziğinde yaygınlaşmaya başladı.

3️⃣ 1970’ler ve 1980’lerde Türkiye’de Taverna Müziğinin Yükselişi

Türkiye’de taverna müziği, arabesk ve fantezi müzikle birleşerek popüler hale geldi.

Ferdi Özbeğen ve Arif Susam gibi sanatçılar, bu müzik türünün önemli temsilcileri haline geldi.

Dönemin gece kulüplerinde, restoranlarında ve meyhanelerinde taverna müziği yaygınlaşmaya başladı.

Taverna müziği, farklı coğrafyalardan etkilenerek evrimleşen, duygusal yoğunluğu yüksek bir müzik türüdür.


TAVERNA MÜZİĞİNİN ÖNE ÇIKAN ÖZELLİKLERİ

Müziğin Yapısı ve Enstrümanları
Buzuki, bağlama, ud, keman ve klavye gibi enstrümanlar kullanılır.
Şarkılar, genellikle hüzünlü, melodik ve akılda kalıcı ritimlere sahiptir.
Rakı sofralarında, meyhanelerde ve eğlence mekânlarında canlı performans olarak icra edilir.

Taverna müziği, sahne performanslarıyla insanları hem hüzne hem de eğlenceye sürükler.


TAVERNA MÜZİĞİNİN ALT TÜRLERİ VE BÖLGESEL FARKLILIKLARI

1️⃣ Yunanistan ve Rebetiko

Rebetiko, Yunanistan’da taverna müziğinin temel taşıdır.

1920’lerde Anadolu’dan göç eden Rum müzisyenler tarafından geliştirildi.

Buzuki, akordeon ve keman gibi enstrümanlar yoğun olarak kullanılır.

2️⃣ Türkiye’de Taverna Müziği

Türkiye’de taverna müziği, Türk Sanat Müziği ve arabesk ile iç içe geçmiştir.

Daha çok gece kulüpleri ve meyhane eğlenceleri ile özdeşleşmiştir.

Ferdi Özbeğen, Arif Susam, Ümit Besen gibi sanatçılar bu türün öncüleridir.

3️⃣ Balkanlar’da Taverna Müziği

Balkan müzikleriyle harmanlanmış taverna müziği, daha hızlı ve hareketli ritimlere sahiptir.

Hasapiko ve sirtaki dansları bu türle birlikte icra edilir.

Taverna müziği, bulunduğu coğrafyaya göre farklı etkileşimlere uğramıştır.


TAVERNA MÜZİĞİ HANGİ TOPLUMSAL KESİMLERE HİTAP EDER?

Taverna müziği, farklı sosyal sınıflardan insanlara hitap eden, içten ve samimi bir müzik türüdür.

✔ Meyhane kültürüne bağlı olan insanlar
✔ Orta ve alt sınıftan gelen ve duygusal şarkılarla bağ kuran dinleyiciler
✔ Göçmenler ve nostaljik müziklere ilgi duyanlar
✔ Müzikal anlatımla hüzün ve neşeyi bir arada arayan kişiler
✔ Bohem ve sanatçı ruhlu bireyler

Taverna müziği, lüks eğlence mekânlarından halk meyhanelerine kadar geniş bir kitleye hitap eder.


TAVERNA MÜZİĞİ VE RAKI SOFRALARI ARASINDAKİ BAĞ

Taverna müziği, rakı sofralarının ayrılmaz bir parçasıdır.

Hüzün, özlem, aşk ve dostluk gibi temalar rakı kültürüyle birebir örtüşür.

Taverna müziği, içkinin sadece bir sarhoşluk unsuru değil, duygusal bir ritüel haline gelmesine katkı sağlar.

Taverna müziği eşliğinde, derin sohbetler yapılır, geçmiş anılar tazelenir.

Tıpkı rakı gibi, taverna müziği de “kederle içilen, muhabbetle söylenen” bir tarza sahiptir.

Taverna müziği ve rakı sofraları, insanları duygusal bir yolculuğa çıkaran, paylaşılan anların müziğidir.


FERDİ ÖZBEĞEN VE TAVERNA MÜZİĞİNE KATKILARI

Ferdi Özbeğen, 17 Ağustos 1941 tarihinde İzmir’de doğmuş, Türk piyanist ve şarkıcıdır. Annesi Ankaralı Katolik Ermeni bir aileden gelen Afet (Anita) Özbeğen, babası ise Girit göçmeni Hasan Özbeğen’dir. 11 yaşındayken ortaokul eğitimiyle birlikte özel müzik dersleri almaya başlamış, 1960 yılında Özel İzmir Koleji’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni kazanmıştır. Ancak 1963 yılında babasının vefatı üzerine eğitimini yarıda bırakarak müziğe yönelmiştir.

Müzik Kariyerinin Başlangıcı:

Altın Mikrofon Yarışması: 1965 yılında Ferdi Özbeğen Orkestrası ile Hürriyet gazetesinin düzenlediği Altın Mikrofon Yarışması’na katılmış, “Kes Kes” ve “Sandığımı Açamadım” şarkılarını seslendirmiştir.

Orkestra Dönemi: Orkestrası ile çeşitli lokal ve eğlence merkezlerinde sahne almış, ancak 1974 yılında çalıştığı Çınar Oteli’nin greve gitmesiyle orkestrası dağılmıştır. Bu süreçte Şefik Uyguner’in orkestrasında çalışmaya devam etmiştir.

Solo Kariyeri ve Albümleri:

İlk Albüm: 1977 yılında “Ferdi Özbeğen’le 45 Dakika” adlı ilk uzunçalarını yayımlamış ve bu albüm büyük bir satış başarısı elde etmiştir.

Başarılı Albümler: 1978’de “Ferdi Özbeğen’le Sohbet”, 1979’da “Teşekkürler” ve 1980’de “Mutluluklar” albümlerini çıkarmıştır. “Sohbet” albümüyle Altın Plak Ödülü’nü kazanmış, “Mutluluklar” albümüyle de Platin Plak ve Altın Piyano ödüllerine layık görülmüştür.

Diğer Albümler: 1980’lerin başında “Nice Yıllara”, “Yaşadıkça”, “Bir Sır Gibi” ve “Seviyorum Delicesine” gibi albümleriyle müzik kariyerine devam etmiştir.

Müzikal Tarzı ve Katkıları:

Piyanist Şantörlük: Ferdi Özbeğen, orkestra müzisyenliğinden solo performanslara geçiş yaparak, piyanist şantörlük akımının öncülerinden biri olmuştur.

Repertuvarı: Diskografisinde, daha önce başka sanatçıların seslendirdiği şarkılar ve popüler yabancı parçaların Ülkü Aker tarafından yazılan Türkçe aranjmanlarına yer vermiştir.

Son Yılları ve Vefatı:

Hastalığı: 2001 yılında prostat kanseri teşhisi konulan sanatçı, uzun süre bu hastalıkla mücadele etmiştir.

Vefatı: 28 Ocak 2013 tarihinde İstanbul’da 71 yaşında hayatını kaybetmiş, Levent Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Ulus Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Ferdi Özbeğen, taverna müziği ve piyanist şantörlük geleneğinin önemli temsilcilerinden biri olarak, Türk müziğine unutulmaz katkılarda bulunmuştur.

Ferdi Özbeğen, taverna müziğini sofistike bir eğlence müziği haline getirerek popülerleştirdi.


ARİF SUSAM VE TÜRKİYE’DE TAVERNA MÜZİĞİNİN GELİŞİMİ

Arif Susam, 1980’lerin en önemli taverna müziği sanatçılarından biridir.

Meyhanelerde çalınan şarkılarla kitleleri etkiledi. Arabesk, fantezi müzik ve taverna müziğini birleştirdi. Özellikle piyanolu sahne performanslarıyla taverna kültürünü canlı tutmuştur.

Arif Susam’ın önemli albümleri arasında şunlar yer almaktadır:

  1. “Efsane Aşk” (1984): Arif Susam’ın ilk albümü olan “Efsane Aşk”, sanatçının taverna müziği sahnesine güçlü bir giriş yapmasını sağlamıştır.

  2. “Kara Kara” (1985): Bu albüm, sanatçının duygusal yorumlarıyla dikkat çeken eserlerinden biridir.

  3. “Tavernada Yıldönümü” (1986): Türkiye’de 1,5 milyonun üzerinde satış rakamına ulaşan bu albüm, Arif Susam’ın en başarılı çalışmalarından biridir.

  4. “Kararsız Gönlüm” (1987): 1987 yılında piyasaya sürülen bu albüm, 2002 yılında yeniden basılmıştır.

  5. “Kader Utansın” (1988): Aynı isimli filmde de yer alan bu albüm, sanatçının popüler eserlerinden biridir.

  6. “O Kadın İçin” (1988): 1988 yılında çıkan bu albüm, 2002 yılında yeniden basılarak dinleyicilerle buluşmuştur.

  7. “Hasreti Kutluyorum” (1989): Duygusal temalarıyla öne çıkan bu albüm, 2002 yılında yeniden piyasaya sürülmüştür.

  8. “Evliler de Sevebilir / Hasret Olmasın” (1990): 1990 yılında yayımlanan bu albüm, sanatçının sevilen çalışmalarındandır.

  9. “Beni Düşün” (1991): 1991 yılında çıkan bu albüm, Arif Susam’ın taverna müziğindeki yerini pekiştirmiştir.

  10. “Sevenler İçin” (1992): 1992 yılında piyasaya sürülen bu albüm, sanatçının romantik şarkılarını içermektedir.

Arif Susam, taverna müziği alanında önemli katkılarda bulunmuş ve geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmıştır.

Arif Susam, taverna müziğini daha içselleştirerek meyhane kültürünü kitlelerle buluşturmuştur.


ÜMİT BESEN VE ARABESK-TAVERNA SENTEZİ

Ümit Besen, 14 Ekim 1956 tarihinde Osmaniye’de doğmuş, Türk müziğinin önemli isimlerinden biridir.

Müzik Kariyerinin Başlangıcı:

İlk Enstrümanı ve Gençlik Yılları: Müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başlayan Besen, ilk olarak melodika çalmaya başladı. Lise döneminde klavye çalmaya yöneldi ve “Tayfunlar Orkestrası” adlı müzik grubunu kurdu.

Askerlik Dönemi ve Keşfedilişi: 1976 yılında askerliğini yaparken, orduevinde sergilediği performanslarla dikkat çekti. Askerlik sonrası Adana’da gece kulüplerinde sahne alırken, ünlü futbolcu Metin Oktay tarafından keşfedildi ve İstanbul’daki gazinolara yönlendirildi.

İstanbul Yılları ve İlk Albümler:

İlk Plak Çalışması: 1980 yılında İstanbul’da Selami Şahin ve Ahmet Selçuk İlkan ile birlikte ilk plak kaydını gerçekleştirdi.

Çıkış Albümleri: “Şikayetim Var” (1980) ve “Islak Mendil” (1981) albümleriyle geniş kitlelere ulaştı. Özellikle “Nikah Masası” adlı parçası büyük beğeni topladı.

Müzikal Gelişim ve Modern Dönem:

Düet ve Yeniden Yorumlamalar: 2015 yılında “Nikah Masası” şarkısını Ajda Pekkan ile birlikte Enbe Orkestrası eşliğinde yeniden seslendirdi.

“Başka” Albümü: 2016 yılında “Başka” adlı albümünde klasikleşmiş şarkılarını rock tarzında yeniden yorumladı ve Feridun Düzağaç, Pamela, Cem Adrian gibi sanatçılarla düetler gerçekleştirdi.

Filmografi:

1980’li yıllarda müzikal kariyerinin yanı sıra “Islak Mendil” (1982), “Nikah Masası” (1982), “Dostlar Sağolsun” (1983) gibi filmlerde de rol aldı.

Ümit Besen, taverna müziği ve arabesk-fantezi türlerinde eserler vererek Türk müziğine önemli katkılarda bulunmuş, farklı müzik tarzlarını bir araya getirerek geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmıştır.

Ümit Besen, taverna müziğine arabesk dokunuş katarak yeni bir tarz oluşturmuştur.


NEJAT ALP VE TAVERNA MÜZİĞİNE KATKILARI

Nejat Alp, 9 Kasım 1952 tarihinde İstanbul’da doğmuş, Türk taverna müziğinin önde gelen isimlerinden biridir.

Eğitim ve İlk Yıllar:

İlkokulu Cerrahpaşa Deneme İlkokulu’nda, ortaokul ve liseyi Özel İstanbul Koleji’nde tamamladı.

Ailevi nedenlerle üniversite eğitimine devam edemedi.

Eniştesinin yanında emlakçılık ve balıkçılık gibi çeşitli işlerde çalıştı.

Müzik hayatına, tanıştığı “Mavi Yıldızlar” adlı müzik grubuyla adım attı.

Müzik Kariyeri:

1977 yılında “Nejat Alp 2” adlı ilk albümünü piyasaya sürdü.

1980’lerde taverna müziğinin popülerleşmesiyle birlikte geniş kitlelere ulaştı.

“Tavernada” (1984), “Boğaziçi Geceleri” (1986) ve “Canımdan Can İste” (1987) gibi albümleriyle büyük beğeni topladı.

Yurt içi ve yurt dışında birçok konser vererek taverna müziğinin tanınmasına katkı sağladı.

Öne Çıkan Albümleri:

“Tavernada” (1984): Taverna müziğinin klasiklerinden sayılan bu albüm, dönemin en çok satan çalışmalarından biri oldu.

“Boğaziçi Geceleri” (1986): İstanbul’un gece hayatını ve boğazın eşsiz atmosferini yansıtan parçaları içerir.

“Canımdan Can İste” (1987): Duygusal ve romantik şarkılarıyla dinleyicilerin beğenisini kazandı.

“Yenildim Gözlerine” (1985): Taverna müziğinin sevilen eserlerinden oluşan bu albüm, sanatçının müzikal çeşitliliğini gösterir.

Sahne Performansları ve Tarzı:

Samimi ve içten sahne performanslarıyla tanınır.

Piyano ve klavye eşliğinde söylediği şarkılarla dinleyicileriyle güçlü bir bağ kurmuştur.

Yurt dışında, özellikle Almanya ve Amerika’da verdiği konserlerle gurbetçi Türklerin de sevgisini kazanmıştır.

Nejat Alp, taverna müziğini geniş kitlelere ulaştırarak bu müzik türünün Türkiye’de sevilmesine ve tanınmasına büyük katkı sağlamıştır.


FEDON VE TAVERNA MÜZİĞİNE KATKILARI

Fedon Kalyoncu, 19 Ağustos 1946 tarihinde İstanbul Üsküdar’da doğmuş, Türk taverna müziğinin önde gelen isimlerinden biridir. Rum kökenli bir ailede dünyaya gelen Fedon, müziğe olan tutkusuyla tanınır.

Müzik Kariyerinin Başlangıcı:

İlk Yıllar ve İş Deneyimleri: Fedon, gençlik yıllarında farklı sektörlerde çalışmış, ancak müziğe olan ilgisi her zaman ön planda olmuştur. 1987 yılında İstanbul’da Zorba Taverna adlı mekânı açarak profesyonel müzik kariyerine adım atmıştır.

İlk Albüm ve Başarıları: 1991 yılında “Senin İçin” adlı ilk albümünü çıkaran Fedon, bu albümle geniş kitlelere ulaşmıştır. Aynı yıl, TRT’de Yunanca şarkı söyleyerek bir ilke imza atmış ve bu performansıyla büyük beğeni toplamıştır.

Taverna Müziğine Katkıları:

Kültürel Zenginlik ve Çeşitlilik: Fedon, Rumca ve Türkçe şarkılarıyla taverna müziğine farklı bir renk katmış, Türk ve Yunan kültürleri arasında bir köprü oluşturmuştur. Sahne performanslarında her iki dilde de şarkılar seslendirerek geniş bir dinleyici kitlesine hitap etmiştir.

Öncü ve Yenilikçi Yaklaşım: TRT’de Yunanca şarkı söyleyen ilk sanatçı olarak, taverna müziğinin Türkiye’de daha geniş kitleler tarafından tanınmasına ve sevilmesine öncülük etmiştir. Bu yenilikçi yaklaşımıyla müzik dünyasında önemli bir yer edinmiştir.

Öne Çıkan Albümleri:

“Senin İçin” (1991): Fedon’un ilk albümü olup, taverna müziğine getirdiği yenilikçi tarzıyla dikkat çekmiştir.

“Aşığınım” (1992): Bu albümde yer alan şarkılar, sanatçının duygusal ve coşkulu yorumlarıyla dinleyicilerin beğenisini kazanmıştır.

“Nerdesin?” (1994): Fedon’un müzikal yolculuğunda önemli bir yere sahip olan bu albüm, taverna müziğinin sevilen örneklerini içerir.

Fedon, taverna müziğine getirdiği özgün yorumları ve kültürel zenginlikleriyle Türk müzik sahnesinde önemli bir yere sahiptir. Sahne performansları ve albümleriyle geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmış, taverna müziğinin Türkiye’de sevilmesine ve tanınmasına büyük katkılarda bulunmuştur.


HAYKO TATARYAN VE TAVERNA MÜZİĞİNE KATKILARI

Hayko Tataryan, Türkiye’de taverna müziğinin önemli isimlerinden biridir. Müzik kariyerine kilise korolarında ve popüler müzik sahnelerinde başlayan Tataryan, Ermeni müziğini batı formlarıyla birleştirerek özgün bir tarz oluşturmuştur. Kupa Dörtlüsü adlı grupla birlikte Ermenice ve Türkçe plaklar yaparak hem Türkiye’de hem de diaspora topluluklarında tanınmıştır. Tataryan, tavernalarda ve gazinolarda sahne alarak geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmış, taverna müziğinin gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur.


TAVERNA MÜZİĞİNİN TÜRKİYE’DEKİ EN İYİ TEMSİLCİLERİ

Taverna müziği, birçok sanatçının farklı dokunuşlarıyla zenginleşmiştir.

1️⃣ Ferdi Özbeğen (1941-2013)

Klasik ve nostaljik taverna müziğinin öncüsü.

2️⃣ Arif Susam (1956- )

Fantezi ve arabesk etkili taverna müziğinin en önemli isimlerinden.

3️⃣ Ümit Besen (1956- )

Arabesk ve pop sentezini taverna müziğine uygulayan sanatçı.

4️⃣ Cengiz Kurtoğlu (1959- )

Romantik fantezi taverna müziğinin temsilcisi.

5️⃣ Atilla Kaya (1964-1990)

Taverna müziğine özgün bir kimlik kazandıran isimlerden biri.

Bu sanatçılar, taverna müziğini farklı açılardan yorumlayarak geniş bir dinleyici kitlesine hitap etmiştir.


GÜNÜMÜZDE TAVERNA MÜZİĞİ NASIL BİR DÖNÜŞÜM GEÇİRİYOR?

Taverna müziği, modern müzikle birleşerek farklı şekillerde varlığını sürdürmektedir.

1️⃣ Dijitalleşme ve Yeni Nesil Dinleyiciler

Spotify ve YouTube gibi dijital platformlar sayesinde taverna müziği tekrar keşfediliyor.

Yeni nesil, nostaljik şarkılara ilgi duyduğu için taverna müziği tekrar popüler hale gelmeye başladı.

2️⃣ Akustik ve Canlı Performans Kültürü

Müzik mekânlarında, küçük canlı performans grupları taverna müziğini yeniden canlandırıyor.

“Unplugged” tarzı konserlerle taverna müziği tekrar sahneye taşınıyor.

3️⃣ Popüler Müzik ile Hibritleşme

Arabesk, soft rock ve indie müzikle taverna müziğinin birleşimi görülüyor.

Örneğin, Teoman ve Haluk Levent gibi sanatçılar eski taverna melodilerini modern bir şekilde yeniden yorumladı.

Günümüzde taverna müziği, nostalji rüzgârıyla yeniden popüler hale gelmekte ve modern müzikle harmanlanmaktadır.


TAVERNA MÜZİĞİNİN POPÜLER KÜLTÜRE YANSIMALARI

KİTAP DÜNYASINDA TAVERNA MÜZİĞİ
“Rebetiko: Yunanistan’ın Müzikal Tarihi” – Elias Petropoulos
“Meyhaneler ve Müziğin Tarihi” – Murat Meriç

SİNEMADA VE DİZİLERDE TAVERNA MÜZİĞİ
“Rebetiko” (1983) – Yunan müzik kültürünü anlatan film.
“Politiki Kouzina” (2003) – İstanbul’daki Rum meyhane kültürünü işleyen film.

TAVERNA MÜZİĞİNDE UNUTULMAZ ŞARKILAR
Ferdi Özbeğen – “Gündüzüm Seninle”
Ümit Besen – “Nikâh Masası”
Arif Susam – “O Kadın İçin”
Stelios Kazantzidis – “Efuge Efuge”
Haralambos Garganourakis – “Mia Kardia”

Taverna müziği, sinema, edebiyat ve popüler müzikte kendine geniş bir yer edinmiştir.


TAVERNA MÜZİĞİNİN KÜLTÜREL ÖNEMİ

Taverna müziği, meyhane kültürünün müzikal ifadesidir ve yıllar içinde farklı coğrafyalardan etkilenerek gelişmiştir.

Hüzün, aşk, özlem ve eğlenceyi aynı potada eriten bu müzik türü, sosyal hayatın önemli bir parçasıdır.

Türkiye, Yunanistan ve Balkanlar’da taverna müziği hâlâ popülerliğini korumaktadır.

 Taverna müziği, nostaljik ve duygusal yapısıyla dinleyicileri derin bir yolculuğa çıkaran eşsiz bir müzik türüdür.


TAVERNA MÜZİĞİNİN TÜM ZAMANLARIN EN İYİ 10 ALBÜMÜ

Taverna müziği, meyhane kültürüyle özdeşleşmiş, duygusal, melodik ve nostaljik bir müzik türü olarak Türkiye’de geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmıştır. Aşağıda, hem satış rakamları hem de müzikal miras açısından en etkili taverna albümleri listelenmiştir.

1️⃣ Ferdi Özbeğen – “Ferdi Özbeğen’le 45 Dakika” (1977)

Taverna müziğinin modernleşmesini sağlayan öncü albümlerden biridir.
 İçinde yer alan “Gündüzüm Seninle” ve “Kandil” gibi şarkılar, Türkiye’de piyanist şantör müziğinin popülerleşmesini sağlamıştır.
 Ferdi Özbeğen’in piyanist-şantör tarzıyla taverna müziğine kazandırdığı sofistike dokunuş, bu albümü zamansız bir hale getirmiştir.


2️⃣ Ümit Besen – “Şikayetim Var” (1980)

Arabesk ve taverna müziğini birleştirerek geniş bir kitleye ulaşan albümdür.
“Nikah Masası”, “Islak Mendil”, “Tahta Masa” gibi şarkılar, taverna müziğinin halkla bütünleşmesini sağlamıştır.
Ümit Besen’in piyano kullanımı ve arabesk etkileri, onu geleneksel taverna sanatçılarından farklı kılmıştır.


3️⃣ Arif Susam – “Tavernada Yıldönümü” (1986)

Türkiye’de 1,5 milyonun üzerinde satış rakamına ulaşarak taverna müziğinde en çok satan albümlerden biri oldu.

“Yıldönümü Kutlu Olsun”, “Sevda”, “Ah Esmer”, “İstanbul Kızları”, “Şarkılara Sordum” gibi şarkılarıyla meyhanelerin vazgeçilmez albümlerinden biri haline geldi.
Arif Susam, piyanist şarkıcılıkla arabesk-fantezi müziği harmanlayarak, geniş bir dinleyici kitlesi kazandı.

4️⃣ Nejat Alp – “Boğaziçi Geceleri” (1986)

Eğlenceli ve hareketli taverna şarkılarıyla öne çıkan bir albümdür.
Nejat Alp’in sahne enerjisini yansıtan parçalar içeren bu albüm, meyhane eğlence kültürünün merkezine oturmuştur.
“Kadere Bak”, “Melek Yüzlüm” ve “Sen Ağlama Sen” gibi şarkıları, meyhanelerde çalınan klasikler arasına girmiştir.


5️⃣ Ferdi Özbeğen – “Sana İhtiyacım Var” (1986)

Taverna müziğinin en melankolik albümlerinden biridir.
Sana İhtiyacım Var, İkimize Bir Dünya “, Biraz Senden Biraz Benden gibi parçaları içeren bu albüm, Ferdi Özbeğen’in sahne tarzını en iyi yansıtan albümlerden biridir.
Müzikal anlamda taverna müziğine zarafet ve nostalji ekleyen Ferdi Özbeğen, bu albümle geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmıştır.


6️⃣ Cengiz Kurtoğlu – “Unutulan” (1986)

Duygusal taverna müziği tarzının en güçlü albümlerinden biri.
“Unutulan”, “Yorgun Yıllarım” ve “Duyanlara Duymayanlara” gibi şarkılar, bu albümü klasikleştirmiştir.
 Cengiz Kurtoğlu’nun kendine özgü arabesk-taverna tarzı, onu bir neslin vazgeçilmez sanatçılarından biri yapmıştır.


7️⃣ Ümit Besen – “Bayramın Olsun” (1982)

Arabesk etkili taverna müziğinin önemli albümlerinden biri.
“Bayramın Olsun”, “Nihat Masası” ve “Sigarası Yaldızlı” gibi şarkılarıyla taverna müziğinin en sevilen eserlerini içerir.
Ümit Besen’in piyanist şantör tarzı, onun taverna müziğinde farklı bir yer edinmesini sağlamıştır.


8️⃣ Nejat Alp – “Boğaziçi Geceleri” (1986)

Boğazın ve İstanbul’un gece hayatını anlatan, nostaljik taverna albümlerinden biridir.
“Mevsim Bahar Olunca”, “Ayrıldık İşte”, “Sakın Dönme” gibi parçalar, taverna müziğinin ruhunu en iyi yansıtan eserlerdendir.
Eğlence ve melankolinin birleştiği bu albüm, Nejat Alp’in taverna müziğinde güçlü bir yer edinmesini sağlamıştır.


9️⃣ Coşkun Sabah – “Aşk Kitabı” (1981)

Klasikleşmiş taverna müziği ve fantezi müzik sentezinin en iyi örneklerinden biri.
“Aşk Kitabı”, “Beddua”, “Tahte Masa” gibi eserler, meyhane ve gazino kültürünün vazgeçilmez şarkıları arasına girmiştir.
Coşkun Sabah’ın klasik gitar ve fantezi müzikle taverna ruhunu birleştirdiği bu albüm, dinleyiciler tarafından büyük beğeni toplamıştır.


🔟 Arif Susam – “Kader Utansın” (1988)

Arif Susam’ın taverna müziğinde en çok ses getiren albümlerinden biri.
“Kader Utansın”, “O Kadın İçin” ve “Kararsız Gönlüm” gibi şarkılarıyla taverna müziğinin melankolik yapısını korumuştur.
Meyhane ve gece hayatı kültürüne damga vurmuş olan bu albüm, duygusal ve dramatik anlatımıyla dikkat çekmiştir.

TÜRKİYE’DE TAVERNA MÜZİĞİNİN KİLİT ALBÜMLERİ

Ferdi Özbeğen, Ümit Besen, Arif Susam, Nejat Alp ve Cengiz Kurtoğlu gibi isimler, taverna müziğini farklı açılardan yorumlamışlardır.

Taverna müziği, hem eğlence hem de melankoli barındırarak meyhane kültürünün ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

Bu albümler, satış rakamları ve popülerlik açısından taverna müziğini geniş kitlelere ulaştırmıştır.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com