Haiku’nun selefi, waka’nın zarif uzantısı… Tanka, beş dizede duyguyu, mevsimi ve aşkı saray inceliğiyle dile getirir.
Tanka (短歌), Japon edebiyatının klasik şiir türlerinden biridir. “Kısa şiir” anlamına gelen bu tür, 5-7-5-7-7 heceli (toplam 31 mora) beş dizeden oluşur. Tanka’nın kökleri 8. yüzyıla, hatta daha öncesine dayanır. Haiku gibi doğa temaları taşısa da, aşk, hüzün, ayrılık ve nostalji gibi daha içsel duygulara odaklanır. Bu yönüyle hem liriktir hem de kişiseldir.
Tanka, ilk olarak Japonya’nın saray çevresinde yazılmış ve okunmuş bir şiir türüdür. Man’yōshū (万葉集, 8. yüzyıl) adlı şiir antolojisi, bu formun en erken örneklerini barındırır. Sonrasında gelen Kokin Wakashū (古今和歌集) ve Shin Kokin Wakashū gibi koleksiyonlarla birlikte “waka” adı altında edebi formunu iyice pekiştirir. Asıl yaygın ismini, Meiji döneminde haiku ile ayrıştırılması sürecinde alır.
Edo dönemine kadar tanka, aristokrat sınıfın duygusal ve zarif anlatım aracı olarak görülür. 19. yüzyılda Masaoka Shiki, bu formu yeniden tanımlayıp “tanka” adını yaygınlaştırarak modernize eder. Böylece tanka, hem geleneksel hem de çağdaş bir edebiyat formu olarak yaşamaya devam eder.
► Tanka ile haiku arasındaki temel fark nedir?
Haiku genellikle doğa betimleri ve mevsimlik imgeler içerirken, tanka daha uzun yapısı sayesinde duygusal derinliğe ve kişisel anlatıma yer verir. Tanka’da aşk, melankoli, özlem gibi temalar haiku’ya kıyasla çok daha belirgin ve çeşitlidir.
► Çin şiiriyle bir ilişkisi var mı?
Tanka, biçimsel olarak Çin şiiriyle doğrudan bağlantılı değildir, ancak klasik Çin edebiyatı Japon şiirini biçim ve tema açısından etkilemiştir. Özellikle Tang dönemi şiiri, Japon aristokrasisi tarafından hayranlıkla okunmuş, bu da waka ve dolayısıyla tanka’nın estetik anlayışını beslemiştir.
► Tanka’nın sarayla olan bağları neden bu kadar güçlüdür?
Tanka, aristokrat sınıfın ve özellikle de saray kadınlarının kendilerini ifade ettikleri başlıca edebi formdur. Hem aşk mektuplarında hem de saray günlüklerinde sıkça yer bulur. Bu nedenle zarafet, ölçü ve duygusal incelik, tanka’nın temel yapı taşları hâline gelmiştir.
► Günümüzde hâlâ tanka yazılıyor mu?
Evet. Japonya’da tanka, modern şiir dergilerinde ve yarışmalarda hâlâ sıkça yer almaktadır. Geleneksel forma sadık kalanlarla birlikte, serbest temalı ve çağdaş tanka örnekleri de giderek artmaktadır.
► Tanka yazmak için belirli bir eğitim gerekir mi?
Tarihsel olarak bu sanat, özellikle saray çevresinde sıkı bir eğitimle öğretilmiştir. Ancak günümüzde amatör şairler de tanka yazmakta ve internet üzerinden geniş bir paylaşım ağı oluşmaktadır. Kimi geleneklere sadık kalmayı önemserken, kimileri özgür yorumlarla tanka’yı yeniden biçimlendirmektedir.
Japon dizilerinde ve romanlarında tanka, özellikle geleneksel kimliğin bir simgesi olarak belirir. Genji Monogatari gibi klasik metinlerde karakterlerin duygusal ilişkileri çoğunlukla tanka yoluyla ifade edilir. Çağdaş Japon şairleri ise tanka’yı minimalist görsellerle birleştirerek sosyal medyada da yaşatmaktadır. Ayrıca anime ve manga evreninde, nostaljiyle örülü sahnelerde tanka dizeleri sıkça görülür.
Tanka, yalnızca bir şiir formu değil; zarif, incelikli bir düşünme biçimidir. Sessiz bir gözlem, sözcüklerin sınırları içinde patlayan bir duygudur. Haiku’nun selefi olarak görülebilir ama tanka, ona oranla daha içsel, daha lirik ve daha bireyseldir. Japon şiirinin saraydan günümüze kadar uzanan bu formu, hem zamana hem duygulara tanıklık eden bir kültürel mirastır.
► HAIKU
► BURAİHA (Serseri Yazarlar)
► SADŌ – Çay Seremonisi
► BUSHIDO
► NETOKRATİYA