ŞÜPHE TAKINTISI

BU takıntı türü sağlıklı insanların birçoğunda hafif düzeyde görülür. Şüphe takıntısı hastalığı olan kişi, yaptığı bir eylemi yapıp yapmadığından bir türlü emin olamaz. Hatırlamaya çalışır, ama içinde bir ses yapmadığını ve gidip kontrol etmesi gerektiğini söyler. O da içindeki sese kulak verir ve gidip kontrol eder. Boşuna kaygılandığını görüp içi rahat eder ve geri döner. “Ya iyi bakamadıysam” diye yeniden içine bir kurt düşer. Tekrar kontrol eder, yanıldığını anlayarak geri döner ama içindeki şüphe tekrar geri gelir ve huzursuzlaşır. Bir kez daha kontrol eder. Bu durum defalarca tekrarlanır.

Şüphe takıntısı olan birey, çeşmeleri kapatıp kapatmadığını, lambaları söndürüp söndürmediğini, ütü fişini prizden çekip çekmediğini, kapıyı ve pencereleri iyice kapatıp kapatmadığını defalarca kontrol eder ve buna rağmen içini kemiren şüphelerden kendini alıkoyamaz. Uzun bir süreliğine bir yere gidecekse, saatlerce evden çıkamaz; çünkü her şeyi tekrar tekrar kontrol eder. Gittiği yerde içi yine rahat etmez; “acaba kapıyı iyice kilitledim mi, pencereleri sıkıca kapattım mı, ütü fişini prizden çektim mi, muslukları sıkıca kapattım mı? Ya eve hırsız girmişse, ya yağmur yağıp içeri suyla dolduysa, ya ütüden dolayı evde yangın çıkarsa…” vb. düşünceler yüzünden ya daha yolda, ya gittiği yerde ya da planlanan zamandan önce geri döner. Eve varır varmaz kuşkularının gerçek olmadığını görünce içi rahat eder, derin bir oh çeker.

Para sayma ile ilgili bir işte çalışan takıntı hastası, parayı defalarca sayar ve saydırır, yine de içinde bir kuşku kalır. Para üstünü veren veznedar/kasiyer, para üstünü tekrar tekrar saydığı halde, “ya para üstünü fazla verdiysem,” diye kaygılanır. Kimi cebindeki parayı eliyle sımsıkı tutar, iki de bir çıkarıp sayar, cebine koyunca, “cebime koyarken ya içinde birkaç banknot düştüyse,” diye düşünerek parayı yeniden çıkarıp sayar. Yazı ve hesap-kitap işiyle uğraşan takıntı hastası, yaptığı hesabı yüzlerce kez kontrol eder, rakamları tek tek sayar. Bu tür hastalar işlerinde gerekli performansı gösteremediklerinden dolayı işlerini kaybetmeyle daha çok karşı karşıya kalırlar. Kimi de bir şeyi defalarca tekrar eder; arkadaşıyla saat sekizde buluşacak olan biri, buluşma saatini defalarca tekrar eder, eve geldiğinde bu defa arkadaşını telefonla arar ve randevu saatini hatırlatır, yine olmaz bir süre sonra tekrar arar ve saati tekrar söyler.

Şüphe takıntısı olan öğrenci, sınavlarda bazı şeyleri devamlı kontrol etmekten dolayı daha iki soruyu cevaplamadan sınav süresi biter. Üniversite ve işe alınma gibi sınavlara katılan takıntı hastası, sınavda soruların tümünü cevapladığı ve bütün sıralamaları onlarca kez kontrol ettiği halde, sınav sonucu açıklanıncaya kadar içini kemiren yüzlerce düşünce aklından geçer: “Soru kitapçığından doğru cevap şıklarını cevap anahtarına aktarırken mutlaka kaydırma yaptım”, “adım gibi eminim ki, soru kitapçığının türünü yanlış işaretledim,” “şıkları iyice karalamadığım için sıfır alacağım” vb.

İbadet eden birinde şüphe takıntısı olduğunda günün büyük bir bölümünü abdest almakla ve ibadet etmekle geçirir. Abdest aldıktan sonra aklına ilk şüphe gelir: “Acaba kollarımı yıkadım mı?” Kollarına bakar, ıslak olduğunu görür; ama aklına ikinci şüphe takılır: “İki defa mı, yoksa üç defa mı yıkadım?” biraz düşünür tatmin olmaz yeniden abdest almaya başlar. Ağzına ve burnuna su alırken ve diğer uzuvlarını yıkarken çok dikkatlice sayar, tam abdesti bitirirken yeni bir vesvese yüreğine saplanır. Yüzümü yıkarken ya belirtilen yerlere kadar ıslatmadıysam…” tekrar başa döner. Namazın kılınma vakti biter; ama takıntılının abdesti bitmez ve üstü başı sırılsıklam olur. Kimi abdestinden emin olmak için başkasının kendisini takip etmesini ister. Abdest aldığından emin olduktan sonra namaz kılacağı yere geldiğinde aklına başka bir kuşku gelir: “Acaba yolda abdestim bozuldu mu?” Aynı tekrarlar namaz kılarken devam eder. Aslında İslam dininde bu durumlar için kolaylıklar getirilmiş ve kişinin bu takıntısını kolayca kurtulmasını sağlar.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com