STOCKHOLM SENDROMU

ÇOK büyük duygusal ve ruhsal baskı anlarında ortaya çıkan durum, hal… Cismen esir edilen birey, bu süreçte artık ruhen de esir haline gelir.

Bu durum, uzun süreli kaçırılma, duygusal, fiziksel ve cinsel istismara maruz kalma durumunda ortaya çıkabilir. Buna maruz kalan kişi kendisini rehin alan kişiye karşı sempati duyar ve onunla bağ kurmaya başlar. Yani, Stockholm Sendromu istismarcı ve istismara uğrayan kişi arasında kurulan travmatik bağdır. Bu bağın kurulmasının en temel nedeni, zorlu koşullar ve bunun yarattığı güçsüzlük hissidir.

Stockholm Sendromu Neden Olur?
Doğadaki her canlının ilk öncelikli hedefi hayatta kalmak ve yaşamına devam edebilmektir. İnsan da temelde bu hayatta kalma dürtüsüne sahip bir canlıdır. Bu bağlamda zorlu ve travmatik durumlarda hayatta kalmaya çalışan insanlar da çevrelerine uyum sağlayarak bu koşullara adapte olmaya uğraşırlar. Stockholm Sendromunda da baskı ve şiddet altında bulunan mağdurun saldırgana yönelik sempati ve empati geliştirmesidir. Bu durumun altında yatan temel sebepler, şiddetin oluşturduğu yoğun kaygı, çaresizlik hissi ve sahip olunan ne olursa olsun hayatta kalma içgüdüsüdür.

Stockholm Sendromu Kimlerde Görülür?
Her ne kadar Stockholm’deki rehine olayıyla birlikte tanımlanıp literatüre girmiş bir sendrom olsa da Stockholm Sendromu yalnızca rehine olaylarında görülmekle kalmayıp, günlük hayatda da toplumun birçok alanında görülmektedir. Örnek vermek gerekirse bunlar mahkûmlarda gardiyanlara karşı, savaş esirlerinde düşman askerine karşı, fahişelerde kendilerini pazarlayanlara karşı, ensest mağdurlarında ebeveyne karşı, şiddete uğrayan kadınlarda kocalarına karşı, tarikat üyelerinde lidere karşı, ölüm kampı tutuklularında, baskıcı ilişkilerde sıklıkla gözlenen paradoksal bir bağlılık türüdür.

Stockholm Sendromu Nasıl Gelişir Ve Belirtileri Nelerdir?
Stockholm Sendromu’nu gösteren temel öğeler ki bu öğeler Stockholm sendromu testi olarak da adlandırılabilmektedir.

  • Kişinin hayatına yönelik tehdit algılaması ve rehin alan kişinin bu tehditi gerçekleştirebileceğine inanması,
  • Rehine olan kişinin rehin alan kişinin en ufak olumlu davranışını kendisine gösterilen iyilik ve nezaket olarak algılaması,
  • Rehine olan kişinin dış dünyadan tamamen soyutlanmış ve kendi benliği ile bilinçaltı dışında hiçbir karşıt düşünce söyleyebilecek psikolojik durumda olmaması,
  • Rehinenin kaçma isteği için hissettiği yetersizlik duygusu,
  • Rehinenin durumdan kendini suçlu bulması.

Stockholm Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?
Halk arasında kendi katiline aşık olmak olarak efsaneleşen Stockholm sendromu mağdurunun uzun süre psikolojik destek alması gereken travmatik bir olay örgüsüdür. Hastanın öyküsü dikkate alınarak teşhis konulması gereken bir durum olan Stockholm sendromu her psikiyatrik hastalıkta olduğu gibi kişiye özgü bir tedavi planına sahip olmalıdır. Hastanın klinik bulguları üzerinden yola çıkılarak tedavi başlar. Uyku bozukluğu yaşayan hastaya doktor, ilaç tedavisi önerirken uyku bozukluğunun uzun sürmesi durumunda bunun travma sonrası stres bozukluğuyla ilişkili olabileceği dikkate alınarak tedavi planın ve uygulaması buna göre düzenlenmektedir.

Bu şiddetli travmatik durumun yol açtığı psikolojik etkilerin ortadan kaldırılabilmesi için mağdurun bu duyguyu tanıması ve tanımlaması, değişen duygu durumuyla başa çıkabilmeyi öğrenmesi amaçlanmaktadır. Hastanın öyküsü dikkate alınarak uygulanacak olan tedavisinde yaygın olarak psikoterapi, bilişsel davranışçı terapi, grup terapisi kullanılırken, bu yöntemle hastada anksiyete ile baş etmeyi,ve farkındalık oluşturmak amaçlanır.

Stockholm Sendromunun Tarihçesi Nedir?
Stockholm sendromunun literatüre giriş hikayesi 1973 yılında meydana gelen bir banka soygunudur. Banka soygunu olayında Clark Olofsson ve arkadaşı Kreditbanken’deki bir bankanın 4 banka görevlisini 6 gün boyunca rehin alır. Olayda soyguncular tarafından rehin tutulan 4 kadının Olofsson ve arkadaşına karşı empati ve sempati gibi davranışlar geliştirdiği görülür. Hatta polisin bankaya düzenleneceğini operasyon konusunda soyguncuları rehineler uyarır. 6 günün ardından içeri atılan göz yaşartıcı bomba ile kurtarılan rehinelerin kurtarıldıktan sonraki günlerde de soyguncularla iyi ilişkilerini sürdürür. Hatta bazı rehineler soyguncuların avukatlık ücretlerini karşılar. Sendromu en çarpıcı şekilde ortaya koyan olay ise soygunculardan biriyle evlenebilmek için nişanlısından ayrılan rehine kadındır. Bu olayında üzerine sendromun tanımını ilk kez psikiyatrist Nils Bejerot yapılmıştır. Tam olarak tanı kriterleri hala tam olarak konmasa da psikoloji dünyasında kabul görmüş bir durumdur.

Stockholm Sendromu’nun Medyada Örnekleri
Celladına aşık olan maktul konusu; filmlerde, dizilerde ve kitaplarda da karşımıza çıkmaktadır. Olağanüstü Bir Hayat(1997), Haydut(2001), Bağla Beni(1989), Buffalo ’66 (1998) bu filmler örnek verilebilir. La Casa De Papel(2017), The End of the F***ing World (2017) gibi diziler ve1984 romanı yine Stockholm Sendromu’nun ele alındığı yapımlara örnek olarak gösterilebilir.

Tarihte birçok yerde celladına ya da katiline âşık olmak olarak geçen bu kavram nerdeyse bin yıl öncesinde Ömer Hayyam’ın dizelerinde yer almıştır;

Celladına âşık olmuşsa bir millet
İster ezan, ister çan dinlet
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet
Müstahaktır ona her türlü zillet.

Ömer Hayyam bu dizelerinde toplumun kendilerine kötü davranan ve eziyet eden insanlara karşı göstermiş olduğu olumlu hislerin çarpıklığından bahseder.

Yine Mevlana, Mesnevi’de bu durumu şöyle anlatır: ‘’kuzunun kurttan kaçmasına şaşılmamalı, zira kurt, kuzunun düşmanıdır. Asıl hayret edilecek, kuzunun kurda sevdalanmasıdır’’. George Orwell da 1984 adlı romanında kurbanın, kendisine işkence yapan kişiye âşık olduğunu anlatır.

Sinema dünyasında da Stockholm sendromu birçok filme konu olmuştur. Meşhur King Kong filmi, Güzel ve Çirkin beyaz perdeye aktarılmış Stockholm sendromu örneklerindendir. Yerli sinemada ise, Cüneyt Arkın’ın filmi Gırgır Ali filmi bu kapsamda örnek gösterilebilir.


Kaynaklar
1- Namnyak M., Tufton N., Szekely R., Toal M., Worboys S., & Sampson E.L., (2007). ‘Stockholm syndrome’: psychiatric diagnosis or urban myth? Acta Psychiatrica Scandinavica 117(1), 4-11, https://doi.org/10.1111/j.1600-0447.2007.01112.x
2- Mickenzie I., (2004). The stockholm syndrome revisited. Journal of Police Crisis Negotiations, https://doi.org/10.1300/J173v04n01_02
3- Graham, Rawlings E.I., & Rigsby R.K., (1995). Loving to survive: sexaul terror and women’s lives. The Journal of Sociology & Social Welfare 22, Makale 18
4- Dikici A., (2011). Polislikte stockholm sendromu. Bitlis Akademik
5- Legg T.J., (2019, Kasım 11). What is stockholm sydnrome and who does it affect? healthline, https://www.healthline.com/health/mental-health/stockholm-syndrome
WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com