ŞİZOFRENİ – Gerçeklikle Bağın Bozulduğu Psikiyatrik Hastalık

Şizofreni, bireyin düşünce, algı, duygu ve davranışlarında derin bozukluklara neden olan, kronik ve ciddi bir zihinsel hastalıktır.

Şizofrenide birey, genellikle gerçeklikle bağını kısmen ya da tamamen kaybeder. Halüsinasyonlar (gerçek olmayan sesler ya da görüntüler), sanrılar (gerçek dışı inançlar) ve düşünce bozuklukları en belirgin belirtilerdir.

Hastalık, hem bireyin işlevselliğini hem de sosyal yaşamını ciddi şekilde etkiler ve genellikle genç yaşlarda (15–30 arası) başlar.

Şizofreni, toplumda az rastlanan ama yüksek etkili bir bozukluk olup, yaklaşık her 100 kişiden 1’inde görülür.


ŞİZOFRENİNİN BELİRTİLERİ VE TİPLERİ

Pozitif Belirtiler (Normalde Olmaması Gerekenler)

Halüsinasyonlar: Özellikle işitsel (olmayan sesler duymak)

Sanrılar (Delüzyonlar): Paranoya, büyüklük sanrıları, kıskançlık sanrıları

Düşünce Bozuklukları: Dağınık konuşma, mantık dışı bağlantılar

Ajitasyon veya katatoni: Aşırı hareketlilik ya da donukluk

Negatif Belirtiler (Normalde Olması Gerekenlerin Kaybı)

Duygusal küntlük (affektif yoksunluk)

Toplumsal geri çekilme

Konuşma fakirliği (alogia)

Motivasyon eksikliği (avoli)

Bilişsel Belirtiler

Dikkat dağınıklığı

Hafıza sorunları

Organize düşünme ve karar verme zorlukları


ŞİZOFRENİ NEDENLERİ

Tek bir nedeni olmayan, çok faktörlü (biyolojik, genetik ve çevresel) bir bozukluktur.

Genetik Yatkınlık

Ailede şizofreni öyküsü olan bireylerde risk artar.

Ancak genetik miras tek başına hastalığın nedeni değildir.

Beyin Kimyası ve Yapısı

Dopamin ve glutamat gibi nörotransmiterlerde dengesizlik

MR görüntülerinde bazı şizofreni hastalarında beyin yapılarında farklılıklar

Çevresel Etkenler

Anne karnında maruz kalınan viral enfeksiyonlar

Travmatik çocukluk deneyimleri

Yoğun stres ve psiko-sosyal baskı

Uyuşturucu Kullanımı

Özellikle kenevir (THC) gibi bazı maddelerin, yatkın bireylerde şizofreniyi tetiklediği görülmüştür.


TEDAVİ YÖNTEMLERİ

 Şizofreni tam olarak “iyileştirilemese” de, doğru tedaviyle belirtiler kontrol altına alınabilir ve birey sosyal hayata katılabilir.

İlaç Tedavisi

Antipsikotikler (haloperidol, risperidon, olanzapin vb.)

Düzenli ilaç kullanımı, halüsinasyon ve sanrıları baskılar.

Yan etkiler gözlemlenebilir; doz ayarlamaları önemlidir.

Psikososyal Destek

Bireysel ve grup terapileri, içgörü kazandırma ve günlük işlevselliği artırmak için gereklidir.

Aile terapisi, bakım verenlerin bilinçlenmesini sağlar.

İş-uğraş terapileri, mesleki ve sosyal becerileri artırmaya yöneliktir.

Destekleyici Yaşam Koşulları

İstikrarlı konut

Günlük yaşam desteği

Takipli psikiyatri hizmetleri


ŞİZOFRENİYE DAİR TOPLUMSAL ÖNYARGILAR VE GERÇEKLER

Şizofreni sıklıkla yanlış anlaşılır. “Çift kişilikli olmak” gibi bir durumla karıştırılır; oysa bu tanı disosiyatif kimlik bozukluğuna aittir.

Yaygın Önyargılar ve Doğrular

Şizofreni hastaları tehlikelidir → Çoğunluğu çevresine zarar vermez.

Şizofreni kalıtsaldır ve kaçınılmazdır → Genetik yatkınlık olsa da çevresel faktörler belirleyicidir.

Tedavi mümkün değildir →  Uygun ilaç ve psikososyal destekle yüksek iyileşme oranı vardır.

👉 En büyük engel, damgalamaodır (stigmatizasyon). Bu, hastaların sosyal hayata katılımını zorlaştırır.


POPÜLER KÜLTÜRDE ŞİZOFRENİ

KİTAPLARDA

Bir Delinin Anı Defteri – Nikolay Gogol

I Never Promised You a Rose Garden – Joanne Greenberg

An Unquiet Mind – Kay Redfield Jamison (bipolar üzerine ama karıştırılan bir örnek)

SİNEMADA VE DİZİLERDE

A Beautiful Mind – John Nash’in şizofreniyle mücadelesi

Shutter Island – Gerçeklik ve sanrı arasındaki belirsizlik

Black Swan – Psikoz temalı sanatsal anlatı

Joker – Tartışmalı ama sıkça referans verilen bir karakter

MÜZİKTE VE SANATTA

Syd Barrett (Pink Floyd), Daniel Johnston gibi sanatçılar şizofreniyle yaşamış isimlerdendir.

Modern sanat ve dışavurumculukta “iç dünya” teması bu hastalıkla ilişkilendirilmiştir.


GENEL DEĞERLENDİRME

Şizofreni, yalnızca bir psikiyatrik rahatsızlık değil; insanın gerçeklikle kurduğu bağa dair derin sorulara işaret eden bir varoluş durumudur.

Toplumsal dışlanma ve yanlış algılamalar, hastalıkla baş etmenin önündeki en büyük engeldir.

Erken tanı, çok yönlü tedavi ve destekleyici bir çevre ile bireyler topluma katılabilir ve üretken bir yaşam sürebilirler.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com