SEKÜLERİTE ( Lat. saecularis; İng. secularity)

DÜNYEVİ veya geçici anlamına gelmekte olup devlet ve dinin ayrı olması veya özellikle bir dine bağlı veya karşı olmama anlamını taşır. Sıfat hali sekülerdir.

Sekülerizm ise seküleritenin devlet kurumları ve kuruluşları ile devleti temsil etme durumunu taşıyan yapıların dinsel kurumlardan, dinsel inanışlardan ve dinsel rütbe veya konum taşıyan kişilerden ayrı ve bağımsız bulunmasıdır.

Seküler ve sekülerite Latince ‘bir kuşağa/bir jenerasyona’ ait, ‘bir çağa ait olan’ anlamlarına gelen saecularis sözcüğünden elde edilmiştir. Hıristiyanlık doktrinine göre Tanrı sonsuz olup zamanın dışında kabul edildiğinden Ortaçağ Batı kültüründe ‘seküler’ sözcüğü dinsel işlemlerden ayrılığı ve geçici olanı ifade etmek üzere kullanılmıştır.

Birçok dinsel oluşum kendilerini seküler olarak gördüğünden ve sekülerizmin en çok sayıdaki biçimleri dinsizlik olarak tanımlanmadığından dolayı sekülerizmin en doğru anlaşılan biçimi, din karşıtı olmak değildir ancak dinsel tarafsızlığa sahip olmaktır.

Sekülerizm dinsizlik midir?
“Sekülerizm”, ateizm veya dinsizlik demek değildir. Sekülerizm başlıca iki temel önermeyi içermektedir: Birincisi devletin dinsel kurumlardan kesin bir biçimde ayrı olmasıdır. İkincisi ise farklı dinler ve inanışlardan olan kişilerin kanun önünde eşit olarak değerlendirilmeleridir.

Laiklik ile sekülerizm eşanlamlı mıdır?
Laiklik ile sekülerizm kavramları Türkçe’de sıklıkla eş anlamlı kullanılır. Laiklik, dinî kişi ve kurumların devletin işleyişine ve devlet kurumlarına müdahale etmemesi; devletin de din işlerine karışmaması anlamına gelir. Fransız sekülerizmi olarak da anılan laiklik kavramı, daha kapsamlı olan sekülerizm hareketinin bir parçasıdır. Örneğin Birleşik Krallık’ta halkın büyük bir kısmı seküler olmasına rağmen devlet laik değildir ve kilise doğrudan hükümdara bağlıdır.

En geniş anlamı ile laiklik, din ve devlet arasındaki ilişkiye, seküler- leşme ise din ve toplum arasındaki ilişkiye dairdir.

Sekülerizm kavramını ilk kim kullandı?
Sekülerizm kelimesini ilk defa kullanan George Jacob Holyoake, sekülerliği, “inançtan kaynaklanan bütün düşüncelerin dışlanmasını esas alan doktrin”dir olarak tarif etmişti.

Sekülerizmin kurucusu kim?
Sekülerizm, ilk olarak Bizans İmparatoru I. Konstantin (MS 272- 337) zamanında ortaya çıkmış olsa da kavram, 14. yüzyılda ve sonrasında varlığını göstermiş, 16. yüzyılda Martin Luther ile tekrar gündeme gelmiştir.

* Seküler otorite/kurum: Kamu kurum ve kuruluşları.

* Seküler din adamları: Roma Katolik Kilisesi’nde, düzenli manastır ruhban hayatı yaşamayan kişiler. Bir bakışa göre, bunların daha dünyevi/seküler bir yaşam sürdürdükleri öne sürülmektedir.

* Seküler eğitim: Yerel kiliseye, sinagoglara, İslami otoritelere veya diğer dinsel organizasyonlara bağlı bulunmayan eğitim ve öğretim kurumları.

* Seküler devlet(ler): Seküler yönetimlere sahip olmakla birlikte lâik hukuk aracılığı ile idare olunan, şeriat fıkhı, Katolik doktrin, kanonik yasa veya İbrani Halakha hukukundan bağımsız ve özellikle belirlenmiş bir dinin taraflısı veya karşıtı olmaktan uzak bir yasal dizgeye sahip devletler seküler devletler olarak kabul edilir.

* Seküler İbrani kültürü: Yahudiliğe ait dinsel olmayan kültürel manifestolardır.

* Seküler müzik: Bir kilise veya başkaca bir dinsel oluşum için bestelenmiş bir ilahiden farklı olarak yazılmış ve bestelenmiş eserler. 17. yüzyılda, kilise kullanımı amacı dışında bestelenmiş eserler (muhtemelen daha önceleri besteler ekseriyetle kilise için yapılıyor olmasından dolayı) buna örnek olarak verilmektedir.

* Seküler maneviyat: Bir kiliseyle, bir Müslüman cemaatiyle veya başka bir dini örgütlen

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com