SANSÜR – İfade Özgürlüğünün Sınırları ve Denetimi

Yazılmamış bir kitap, çekilmemiş bir film ya da yayımlanmayan bir haber… Sansür, görünmeyen bir kalemle gerçeği siler. Peki, ifade özgürlüğü ile kamu güvenliği arasındaki çizgi nerede başlar, nerede biter?


SANSÜR NEDİR?

Sansür, fikirlerin, sanat eserlerinin, haberlerin veya düşünce ürünlerinin; bir otorite tarafından kısmen ya da tamamen engellenmesi, değiştirilmesi veya yasaklanmasıdır.

Bu otorite, devlet, medya kurumu, sosyal platform yöneticisi, hatta sosyal baskı grupları olabilir.

Sansür çoğunlukla ifade özgürlüğüne bir müdahale olarak değerlendirilir; ancak bazı durumlarda “ahlak”, “kamu düzeni”, “ulusal güvenlik” gibi gerekçelerle meşrulaştırılmaya çalışılır.


SANSÜRÜN TARİHSEL GELİŞİMİ

Antik Dönem:
Platon’un Devlet adlı eserinde, sanatçıların toplum düzenini bozabileceği düşüncesiyle “yararlı yalanlar” savunulmuştu.
Roma’da “censor” makamı ahlakı korumak adına bilgi denetimiyle ilgileniyordu.

Orta Çağ ve Engizisyon:
Dini metinlere ve bilimsel düşünceye uygulanan sansür yaygındı. Copernicus ve Galileo örnekleri dikkat çekicidir.

Modern Dönem:
20. yüzyılda özellikle totaliter rejimlerde (Nazi Almanyası, Sovyetler Birliği) sansür sistematik hâle geldi.
Demokratik ülkelerde de savaş, terör veya kriz dönemlerinde geçici sansürler uygulanmıştır.


SANSÜR TÜRLERİ

Ön Sansür: Yayınlanmadan önce içerik denetlenir (örneğin tiyatro senaryosu onayı)

Sonradan Sansür: Yayınlanan içerik kaldırılır, değiştirilir veya cezalandırılır

Otokontrol (Otosansür): Kişinin ceza almamak için kendi ifadesini kısıtlaması

Dijital Sansür: Sosyal medya algoritmalarıyla içeriklerin görünürlüğünün azaltılması

Algoritmik Sansür: Arama motorlarının bazı sonuçları göstermemesi


SANSÜR GEREKÇELERİ (VE ELEŞTİRİLERİ)

Gerekçe Açıklama / Eleştiri
Kamu güvenliği Terör ve şiddeti teşvik eden içeriklerin engellenmesi gerekçesiyle geniş yorumlanabilir
Ahlaki değerler Kime göre ahlak? Değişken ve kültürel olarak göreceli
Devlet sırrı / güvenlik Bireysel hakları ve halkın haber alma hakkını ihlal edebilir
Toplumsal düzen Eleştirel düşünceyi bastırmak için kötüye kullanılabilir
Müstehcenlik Sanat ve erotizm sınırında tartışmalı bir alan

SANSÜRE KARŞI HUKUKİ DÜZENLEMELER VE SINIRLAR

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (1948): Madde 19, düşünce ve ifade özgürlüğünü güvence altına alır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS): Madde 10, ifade özgürlüğünü tanımlar; ancak “kamu güvenliği” ve “ahlaki değerler” gibi sınırlamalar da içerir.

Türkiye Anayasası – Madde 26: Herkes düşünceyi açıklama hakkına sahiptir. Ancak “milli güvenlik”, “genel ahlak” gibi gerekçelerle sınırlandırılabilir.

Hukuki korumalar, çoğu zaman uygulamadaki siyasi ve toplumsal niyetle şekillenir.


İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE SANSÜR İLİŞKİSİ

İfade özgürlüğü, bireyin düşüncelerini serbestçe açıklayabilme hakkıdır ve demokratik toplumların temelidir. Ancak bu özgürlük, sınırsız değildir.
Sansür, bu özgürlüğün hangi durumlarda sınırlandırılabileceğini belirleyen bir araç olarak ortaya çıkar.

İfade özgürlüğü ile sansür arasındaki ilişki, bir gerilim hattı gibidir:

İfade özgürlüğü, eleştiri, muhalefet ve sorgulamanın alanını açar.

Sansür, bu alanı daraltarak toplumsal düzeni, güvenliği veya egemen görüşü korumayı amaçlar.

Denge kurmak zordur. Zira sansür, “koruma” iddiasıyla geldiği her durumda bir müdahale biçimidir. Bu müdahale orantısız hâle geldiğinde, özgürlüklerin erozyonuna yol açar.


TÜRKİYE’DE SANSÜR UYGULAMALARI

Türkiye’de sansür, basın, internet, sosyal medya, sanat ve akademi gibi farklı alanlarda farklı biçimlerde karşımıza çıkar:

Basın Sansürü:

Gazetecilere yönelik soruşturmalar, haber sitelerinin engellenmesi, erişim kısıtlamaları

Basın ilan kurumunun reklam engellemeleri

İnternet ve Sosyal Medya:

YouTube, Twitter (X), Wikipedia gibi platformlara geçmişte getirilen erişim yasakları

2020’de çıkarılan Sosyal Medya Yasası ile platformlara içerik kaldırma ve temsilci atama yükümlülüğü

Sanat ve Yayıncılık:

Kitapların, tiyatro oyunlarının ve sinema filmlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı onayına takılması

Müzik festivallerinin, konserlerin iptali

Akademik Sansür:

Tez ve makalelerin denetlenmesi, bilimsel yayınların geri çekilmesi

Eleştirel akademisyenlere yönelik idari soruşturmalar


ANAYASA’DA SANSÜR YASAĞI VAR MI?

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 28. maddesi, basın özgürlüğünü güvence altına alır ve açıkça şunu belirtir:

“Basın hürdür, sansür edilemez.”

Ayrıca Anayasa’nın 26. maddesi “düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü”nü güvence altına alır. Ancak bu özgürlüklerin sınırları da yine aynı maddelerde belirtilmiştir:

Milli güvenlik, kamu düzeni, genel ahlak, kamu sağlığı, başkalarının şöhreti ve hakları gibi gerekçelerle sınırlama getirilebilir.

Yani anayasal düzeyde sansür yasaktır, ancak dolaylı sınırlamalar mevcuttur. Bu durum, yasal mevzuatla uygulama arasındaki farkı gündeme getirir.


DİJİTAL SANSÜR NASIL YAPILIR?

Dijital dünyada sansür, daha sessiz, görünmez ve algoritmik yollarla uygulanabilir:

Erişim Engelleme (URL/IP tabanlı):

Belirli sitelere veya içeriklere erişim BTK kararıyla engellenir.

İçerik Kaldırma Talepleri:

Mahkeme kararları veya idari talepler doğrultusunda sosyal medya platformlarından içeriklerin kaldırılması istenir.

Algoritmik Bastırma:

Platformlar, belirli içeriklerin görünürlüğünü düşürerek (shadow banning) sansürü teknik olarak uygular.

Otokontrol ve Takip:

Kullanıcılar, fişlenme veya yargılanma korkusuyla kendi içeriklerini paylaşmaktan kaçınır (otosansür).

İfade Manipülasyonu:

Bot hesaplar ve trol ordularıyla alternatif görüşlerin itibarsızlaştırılması

Dijital sansür, artık yalnızca teknik bir mesele değil; aynı zamanda bir algı yönetimi aracıdır.


POPÜLER KÜLTÜRDE SANSÜR

Kitap Dünyasında

1984 – George Orwell: Bilgi denetimi ve propaganda üzerine distopik başyapıt

Fahrenheit 451 – Ray Bradbury: Kitapların yasaklandığı bir toplum

Sansür ve Edebiyat – Foucault’dan Günümüze: Eleştirel bir derleme

Sinemada ve Belgesellerde

The Lives of Others – Doğu Almanya’da fikir takibi

Good Night, and Good Luck – McCarthy dönemi medya sansürü

This Film Is Not Yet Rated – Film denetim kurullarına eleştirel bir bakış

Oyunlarda

Papers, Please – Totaliter rejimde bürokratik otosansür

Beholder – Komşuların izlendiği bir gözetim devleti simülasyonu


GENEL DEĞERLENDİRME

Sansür, her dönemde ikili bir doğaya sahiptir:

Bir yanda “koruyucu” bir refleks olarak sunulur; diğer yandaysa ifade özgürlüğünü boğan bir mekanizmaya dönüşebilir.

İdeal olan; bireyin özgürlükleri ile toplumun güvenliği arasında şeffaf, denetlenebilir ve adil bir denge kurmaktır.

Ancak bu denge her zaman kurulamayabilir; bu yüzden sansür uygulamalarının sürekli sorgulanması gerekir.


VELEV’DEN İLGİLİ MADDELER

Bu madde ilginizi çektiyse aşağıdaki maddelere de göz atabilirsiniz:

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com