SALDIRGANLIK TAKINTISI

KİŞİ başkasına veya kendisine zarar vereceğinden kuşku duyar. Ansızın kendi iradesini kaybedip karşısındakine saldıracağını düşünür, eğer yüksek bir yerdeyse veya denizin kenarındaysa, iradesini yitirip düşeceğinden korkar ve oradan uzaklaşır. Aslında böyle bir durumun gerçekleşmeyeceğini çok iyi bildiği halde, düşüncelerini kontrol altına alamaz ve yapabileceğini düşündüğü durumlardan uzaklaşır.

Elinde bıçak olan birinin aklına şöyle bir düşünce doğar: “Elimdeki bıçakla, kendimi kaybedip ansızın birinin boğazını kesersem katil olurum.” Daha sonra bıçaktan uzak durur. Yatağa girerken içini kemiren düşünceler peşini bırakmaz: “Gece yarısı kalkıp eşimi boğabilirim.” Yataktan fırlayıp başka bir odaya geçer ve kapıyı sıkıca kilitler.

Kişi takıntısından dolayı, zarar görebileceğini veya zarar verebileceğini düşündüğü bütün durumlardan, nesnelerden ve yerlerden uzak yaşamaya çalışır. Buna rağmen içindeki kaygı ve kötü düşüncelerden kurtulamaz. Aslında bu takıntı hastalığına yakalanan kişiler, karıncayı bile incitemezler ve son derece zararsız insanlardır. Kişi kendini suçlu hissedebilir. Bu takıntısı olan bireyler, gayet sorumluluk sahibi ve toplumsal kurallara bağlıdır. Takıntılarından dolayı asla ne kendilerine ne de başkalarına zarar vermezler.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com