SABANCI Holding Yönetim Kurulu Üyesi Özdemir Sabancı, ToyotaSA Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Ayşe Nilgün Hasefe’nin 9 Ocak 1996’da DHKP/C terör örgütü üyelerince öldürüldüğü suikast…
Saldırı, Fehriye Erdal, İsmail Akkol ve Mustafa Duyar tarafından gerçekleştirilir. Akkol ve Duyar’ın Sabancı Center’a girmesini sağlayan kişi, altı aydır binada temizlik görevlisi olarak çalışan örgüt militanı Fehriye Erdal’dır. O dönemde bir lise öğrencisi olan Fehriye Erdal, akşamları Sabancı Center’da çalışıyordur.
Fehriye Erdal, saldırıdan sonra kaçtığı Belçika’da yakalanır ve mahkemeye çıkarılır. Türkiye’nin tüm taleplerine rağmen Belçika, Erdal’ı iade etmez. Erdal, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasının ardından kayıplara karışır. Hakkında öldüğü şeklinde haberler çıksa da akıbeti hâlâ bilinmiyor.
Mustafa Duyar’ı devlet mi öldürdü?
Mustafa Duyar, saldırıdan üç yıl sonra Suriye’de bulunduğu sırada bu ülkedeki Türk konsolosluğuna giderek teslim olur. Türkiye’ye getirilen Duyar, tutuklanarak Afyon E Tipi Cezaevi’ne konur.
Duyar, burada kendisi gibi eski bir DHKP-C mensubu olan ve polislerle çatışmadan teslim olduğu için örgüt tarafından hain ilan edilerek hapishanede birçok işkenceye maruz kalan Semra Duyar’la evlenir. Ancak 15 Şubat 1999’da cezaevinde çıkan bir isyan sırasında öldürülür.
Mustafa Duyar’ın adı, 2008 yılında bir kez daha gündeme gelir. Ekim 2000’de çekilen ve Ergenekon soruşturmasında ortaya çıkan videoda, Karagümrük Çetesi olarak bilinen mafya grubunun lideri Nuri Ergin, hapishanede çıkardığı bir isyan sırasında, “Bu devlet bana Mustafa Duyar’ı öldürttü. Veli Abi’ye (Küçük) sorun” der.
Asıl hedef Sakıp Sabancı mıydı?
DHKP-C’liler Özdemir Sabancı’yı öldürmüştü, ama asıl hedefleri Sabancı ailesinin en medyatik üyesi olan “Sakıp Ağa” lakaplı Sakıp Sabancı’dır. Bu gerçek, Mustafa Duyar teslim olduktan 18 gün sonra dönemin İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı İrfan Özliyen’e verdiği ifadede ortaya çıkar. Sabancı’nın yurtdışına çıkması nedeniyle örgüt liderleri eylemi önce ertelemiş, daha sonra tekrar yapmaya karar vermişlerdir. Mustafa Duyar ve İsmail Akkol’a verilen talimat, “Ofiste kim varsa öldürün”dür.
İsmail Akkol, Yunanistan’da serbest bırakılır
İsmail Akkol ise 2014 yılında Yunan polisi tarafından Atina’da DHKP-C’ye ait bir hücre evine düzenlenen baskında yakalanarak cezaevine konur. 2015 yılının Temmuz ayında Yunan mahkemesi tarafından serbest bırakılır.
Bir süre sonra MİT tarafından bir istihbarat raporu yayımlanarak güvenlik kurumlarına gönderir. Raporda Akkol’un Türkiye’ye giriş yaptığı ve İstanbul ya da Ankara’da siyasi liderlere suikast eylemi hazırlığında olduğu bildirilir. Akkol ve Fadik Adıyaman, raporun yayımlanmasından birkaç gün sonra başarılı bir operasyonla polis tarafından yakalanır. Akkol ve Adıyaman’ın çantalarında RPG-7 roketatarın da dahil olduğu silah ve mühimmat ele geçirilir.
Özdemir Sabancı neden öldürüldü?
Özdemir Sabancı’nın ölümüne ilişkin birçok söylenti ortaya atılır. Toyota fabrikası açtığı için Fransız otomotiv endüstrisi tarafından öldürüldüğü söylenir. Sakıp Sabancı’nın hazırlattığı “Güneydoğu Raporu” nedeniyle “Ergenekon” tarafından öldürüldüğü de iddia edilir.
Sabancı ailesinin fertleri, DHKP-C’nin öncülü olan Dev-Sol’un lideri Dursun Karataş tarafından 1989’da açıklanan ve binden fazla güvenlik görevlisi, siyasetçi ve iş adamını içeren ölüm listesinde yer alıyordu.
