RİMELİN TARİHİ – Bulunuşu, Yayılışı ve Sonuçları

Kirpiklere dokunan bir fırçadan, yüzyıllardır uzanan bir hikâye… Güzellik arayışının siyah sürmeli izleri.


RİMEL NEDİR?

Rimel, kirpikleri koyulaştırmak, uzatmak, belirginleştirmek ve kıvırmak amacıyla kullanılan kozmetik üründür. Genellikle sıvı ya da krem formunda olan rimel, özel bir fırçayla uygulanır. “Maskara” adıyla da bilinen bu ürün, yalnızca makyaj malzemesi değil; aynı zamanda kadınlık temsilleri, estetik kodlar ve toplumsal normlar açısından yüklü bir anlam taşır.


DÜNDEN BUGÜNE RİMELİN HİKÂYESİ

Rimelin tarihi, Antik Mısır’a kadar uzanır. Kadınlar ve erkekler, sürme benzeri maddelerle kirpiklerini ve göz çevrelerini belirginleştirirdi. Gözleri vurgulamak, yalnızca estetik değil, tılsımlı bir korunma aracı olarak da görülüyordu.

19. yüzyılın sonlarında rimel modern formuna yaklaştı. 1913’te kimyager Eugène Rimmel, vazelin ve kömür tozundan oluşan ilk modern maskara formülünü geliştirdi. Bu ürün, Rimmel markasının adıyla öylesine özdeşleşti ki, özellikle Fransızca, İtalyanca ve Türkçede “rimel” kelimesi, “maskara”nın doğrudan karşılığı hâline geldi.

1930’larda Maybelline, suyla aktive edilen ilk taş maskarayı piyasaya sürdü. 1957’de ise Helena Rubinstein, tüp içinde ve fırçayla uygulanan günümüz maskarasının temelini atan ürünü geliştirdi. O andan itibaren rimel, makyajın vazgeçilmez unsurlarından biri oldu.

Günümüzde suya dayanıklı formüller, hacim veren fiber yapılar, besleyici yağlar ve renkli maskaralar gibi çok sayıda varyasyon geliştirilmiştir.


Bir Fırçanın Anatomisi ve Bir Kelimenin Kökeni

Rimel, basit gibi görünen ama oldukça teknik bir yapıya sahip kozmetik ürünlerden biridir. Temel olarak bir tüp ve bir fırçadan oluşur: tüp içinde sıvı ya da krem formda renklendirici ürün bulunur; fırça ise düz, kıvrık ya da küresel biçimde olabilir. Fırça, tüpe batırılarak ürüne bulanır ve ardından kirpiklere uygulanır.

İçeriği genellikle su, kalınlaştırıcı maddeler, film oluşturan ajanlar, pigmentler ve koruyuculardan oluşur. Renk çeşitliliği mevcut olsa da, siyah en yaygın kullanılan ve en çok tercih edilen renktir.

Rimelin işlevsel çeşitliliği zamanla artmıştır. Örneğin, suya dayanıklı maskaralar, yağmur, gözyaşı ya da terleme gibi durumlarda ürünün akmasını engelleyerek kullanıcıya uzun süreli dayanıklılık sağlar. Bu özellik, rimelin yalnızca estetik değil, aynı zamanda işlevsel beklentilere de yanıt verdiğini gösterir.

Kelime kökeni de rimelin kültürel geçmişini aydınlatır: Fransızcada kullanılan mascara kelimesi, 1922’de İngilizceden geçmiş ve zamanla mascaro ifadesinin yerini almıştır. İlginç biçimde, “-a” harfiyle biten kelimeler Fransızcada genellikle dişil olmasına rağmen, mascara eril bir sözcük olarak yerleşmiştir. Bu da kelimenin kökenine dair dilbilimsel tartışmalara neden olmuştur.

Bir diğer olası köken, 1879 tarihli Dictionnaire patois-français du département de l’Aveyron adlı sözlükte geçen Fransız Patois lehçesindeki moscorá fiilidir. Bu fiil, “karalamak”, “karartmak”, “simsiyah bir maddeyle kaplamak” anlamlarına gelir. Rimelin işlevi düşünüldüğünde, bu etimolojik bağlantı oldukça yerinde görünmektedir.


Gözlerin Tarihçesi: Antik Çağlardan Günümüze Rimel

Rimelin kökeni antimon tozuna dayanır. Antimon, mavi yansımaları olan siyah bir kayaçtır; ezilip öğütüldükten sonra göz ilacı olarak kullanılan bir toz hâline getirilir. Bu siyah tozdan elde edilen karışım, Arapça’da “siyah” anlamına gelen khôl (sürme) adını taşır.

Antik Çağ’da, özellikle Eski Mısır’da kadınlar, ezilmiş bademlerin külü, bal ve timsah dışkısından oluşan bir karışımı kirpiklerine sürerek göz makyajı yapardı. Romalı kadınlarsa yanmış gül yaprakları, hurma ve antimondan elde edilen malzemelerle benzer bir güzellik ritüeli sürdürürdü.

Orta Çağ ve Rönesans dönemlerinde, kadınlar yüz kıllarını almayı tercih ettiklerinden göz makyajı kullanımına pek rastlanmaz. Ancak 1850’lere gelindiğinde, Batı’da özellikle zengin kadınlar, mürver meyvesi suyu ile isi karıştırarak göz çevresini koyulaştırmaya başlar.

Günümüzde “rimel” diye bildiğimiz kozmetik ürün ise 19. yüzyıldan önce varlık göstermemiştir. Bu alandaki ilk ciddi adımı 1880 civarında kimyager Eugène Rimmel atar. Petrol türevi olan vazelin bazlı bir ürün geliştirir ve kendi soyadını taşıyan “Rimmel” adını verir. Bu ürün o kadar yaygınlaşır ki, bugün bile İtalyanca, Fransızca, İspanyolca, Hollandaca, Türkçe ve Romence gibi birçok dilde “rimel” kelimesi doğrudan maskarayı ifade eder. İlginç biçimde İtalyanca’daki “maschera” (maske) ve “mascarade” (maskeli balo) kelimeleriyle de etimolojik bir akrabalık söz konusudur.

1915 yılında Amerikalı 19 yaşındaki girişimci Tom Lyle Williams, ablası Mabel’in makyaj yöntemlerinden esinlenerek, vazelinle karıştırılmış kömür tozundan oluşan modern bir maskara geliştirir. 1917’de, ilk katı formdaki rimel olan “cake mascara”yı piyasaya sürer: küçük bir kutuda sunulan siyah bir katı parça ve hayvan kılından yapılmış ıslatılmış bir fırça yardımıyla uygulanır. Bu pratiklik rimelin kısa sürede yaygınlaşmasını sağlar. Ürünü posta yoluyla satarak kurduğu şirketin adını, “Mabel” ve “Vaseline” kelimelerinden türeterek Maybelline koyar. Bu şirket günümüzde L’Oréal grubuna bağlı büyük bir kozmetik markasıdır.

Başlarda kalıp formunda ve karnauba mumu ile renklendiricilerden oluşan rimel, fırçanın ıslatılıp ürüne sürülmesiyle uygulanırdı. Günümüzün tüplü ve fırçalı “otomatik” rimel formu ise ilk kez 1957 yılında Helena Rubinstein tarafından tanıtılır. Rubinstein daha önce, 1939’da New York Fuarı’ndaki bir su gösterisi sırasında suya dayanıklı (waterproof) rimeli tanıtmıştı.

1964’te “Mascara Matic” ürününün geliştirilmiş versiyonu olan “Long Lash”, ipek lifler ve besleyici maddeler içermeye başladı. 1980’lerde renkli rimeller piyasaya sürüldü.

1986’da L’Oréal, fırça yapısına özel olarak odaklanmış “akıllı fırçalar” geliştirdi: kılların boyu, yönü ve dizilimi, rimelin daha homojen yayılmasını sağlıyordu. 1987’de ise Lancôme, içeriğinde keratin bulunan yeni ürünü Kéracils’i tanıttı; bu polimer madde, rimel kremasının kirpiğin tamamına eşit şekilde yayılmasını kolaylaştırıyordu. 2000’li yıllarda ise kirpik hacmini artıran formüller ön plana çıktı.


Suya Dayanıklı mı, Değil mi? Rimel Türleri ve Bileşimleri

Modern rimeller, iki ana kategoriye ayrılır: suya dayanıklı (waterproof) rimeller ve suya karşı daha az dirençli klasik rimeller.

Suya dayanıklı rimeller, uçucu bir çözücü (örneğin izododekan), hayvansal kökenli mumlar (bal mumu), bitkisel kaynaklı mumlar (karnauba mumu, pirinç kepeği mumu, kandelila mumu), mineral bazlı mumlar (ozokerit, parafin), pigmentler (demir oksitler, ultramarin mavisi) ve film oluşturan polimerlerden oluşur. Bu formülasyonda suya hassas herhangi bir bileşen yer almaz. Bu nedenle rimel, gözyaşı, ter veya yağmur gibi dış etkenlere karşı oldukça dirençlidir. Ancak bu yüksek dayanıklılığın karşılığında, rimelin çıkarılması da daha zahmetlidir; genellikle suya dayanıklı makyaj ürünlerini çözen özel temizleyiciler gerekir.

Klasik (suya dayanıklı olmayan) rimeller ise genellikle su, yumuşak yüzey aktif maddeler (örneğin triethanolamine stearat), hayvansal ve bitkisel kaynaklı mumlar (bal mumu, karnauba, pirinç kepeği, kandelila), mineral mumlar, pigmentler, kıvam artırıcı polimerler (arap zamkı, modifiye edilmiş selülozlar) ve koruyucular içerir. Bu rimellerin en büyük avantajı, hafif bir temizleyici ya da sadece su ve sabunla kolayca çıkarılabilmeleridir. Ancak gözyaşı gibi nemli ortamlarda akma riski taşırlar.

Bazı klasik rimellerde, su içinde dağılmış polimerler (örneğin lateks formunda) kullanılarak, suya dirençli rimellere benzer bir dayanıklılık elde edilmeye çalışılır.

Bu iki ana tür arasındaki bileşim farklılıkları, boya türleriyle kıyaslanabilir: suya dayanıklı rimeller yağ bazlı boyalara, klasik rimeller su bazlı boyalara, su içinde polimer dağılmış olan hibrit rimeller ise akrilik boyalara benzetilebilir.

Günümüzde rimeller, bu temel ayrımın ötesinde çeşitli özel işlevlere göre de sınıflandırılır: kirpikleri uzatan, kalınlaştıran, kıvıran, renklendiren, hacim kazandıran ya da suya daha fazla direnç gösteren türler gibi.


Kullanım, Riskler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Rimel, tüm kirpiklere uygulanabilir. Uygulama sırasında fırça, kirpik diplerinden başlayarak gözden dışa ve kirpik uçlarına doğru çekilerek kullanılır. Rimel fırçasını ürün şişesine birkaç kez kısa kısa batırmak önerilmez; çünkü bu işlem rimel sıvısına hava kabarcıkları karışmasına yol açar. Bu da rimelin daha çabuk kurumasına ve topaklanmasına neden olabilir. Bunun yerine, fırçayı şişenin içinde birkaç kez döndürerek rimel almak daha sağlıklıdır.

En sık yaşanan kozmetik kazalardan biri, rimel fırçasının göze kaçmasıdır. Bu tür kazalarda göz yüzeyinde rimelle dolmuş çizikler oluşabilir. Eğer rimel bakterilerle —özellikle Pseudomonas ile— kontamine olmuşsa, bu çizikler enfeksiyona yol açabilir; bu da korneada ülserleşmeye, hatta en kötü senaryoda körlüğe neden olabilir. Bu nedenle, böyle bir durumda gözü ovuşturmaktan kesinlikle kaçınılmalı ve acilen bir göz doktoruna başvurulmalıdır.

Bazı rimellerde bulunan kolofonyum gibi maddeler nedeniyle temas alerjileri de görülebilir. Özellikle hassas kişilerde gözün konjonktiva (bağ dokusu) zarında kistik oluşumlara yol açtığı da bilinmektedir.

Kontak lens kullanıcıları ise farklı risklerle karşı karşıyadır: Rimel içeriğindeki bazı kirpik uzatıcı lifler lensin altına kaçabilir ve göz yüzeyinde tahrişe neden olabilir. Ayrıca göz makyajı, lens yüzeyinde istenmeyen kalıntılar biriktirebilir. Bu nedenle, kirpik uzatan özellikteki rimellerin kullanılmasından kaçınılması önerilir.

Kontak lens kullanıcıları için sıralama da büyük önem taşır: Önce lensler takılmalı, sonra makyaj yapılmalıdır; aynı şekilde, makyaj çıkarılmadan önce lensler çıkartılmalıdır.


Rimel neden bu kadar evrensel bir makyaj malzemesi oldu?
Çünkü gözlerle kurulan temas, insan iletişiminin en güçlü formlarından biri. Rimel, bakışı belirginleştirerek karşı tarafa “daha dikkat çekici”, “daha canlı” veya “daha etkileyici” görünme imkânı tanır. Bu nedenle kültürler arasında kolayca benimsenmiş bir ürün olmuştur.


Rimelin yaygınlaşması kadınlık algısını nasıl etkiledi?
Rimelin görselliğe yaptığı katkı, “güzel” ya da “bakımlı” kadın imgeleriyle doğrudan ilişkilendirilmesine yol açtı. Göz makyajının toplumsal kabul görmesi, kadınların “ideal güzellik” tanımlarına yaklaşmak için rimeli günlük hayatlarına entegre etmesine neden oldu.


Rimelin sağlığa zararı var mı?
Evet, düşük kaliteli ürünlerde göz enfeksiyonları, alerjik reaksiyonlar veya kirpik dökülmesi görülebilir. Suya dayanıklı maskaraların sık kullanımı da kirpiklerin kırılmasına neden olabilir. Bu yüzden içeriklerin kontrol edilmesi ve temizliğin ihmal edilmemesi önemlidir.


Erkekler tarih boyunca rimel kullandı mı?
Evet. Antik Mısır’da erkekler de göz çevresini belirginleştirmek için sürme benzeri maddeler kullanıyordu. Modern çağda da sahne sanatçıları, bazı modacılar ve makyajı cinsiyetler üstü bir ifade alanı olarak gören bireyler tarafından rimel kullanılmaktadır.


Rimel gerçekten güzelliği mi artırır, yoksa bir illüzyon mu yaratır?
Her ikisi de. Rimel, kirpikleri koyulaştırarak gözleri belirginleştirir, bu da estetik bir etki yaratır. Ancak bu etki geçicidir ve temsili bir güzelliği yansıtır. Bu yönüyle, makyajın genel doğasına uygun olarak bir tür görsel illüzyon oluşturur.


POPÜLER KÜLTÜRDE RİMEL

Sinemada: Black Swan (2010) filminde Natalie Portman’ın göz makyajı, karakter dönüşümünü simgeler.

Reklam dünyasında: Maybelline’in “Maybe she’s born with it, maybe it’s Maybelline” sloganı rimel pazarlamasının ikonudur.

Müzikte: Amy Winehouse’un yoğun eyeliner ve maskara kullanımı, ikonik bir görsel kimlik oluşturmuştur.

Moda dünyasında: Twiggy’nin 1960’lardaki sahte kirpiklerle desteklenmiş maskara estetiği, dönemin kadınsı idealini şekillendirmiştir.


GENEL DEĞERLENDİRME

Rimel, yalnızca bir güzellik ürünü değil; insanlık tarihinin “bakış” üzerine kurulu estetik arayışlarının simgesidir. İktidarın, arzunun, ifadenin ve hatta isyanın bir aracı olabilir. Kadınlıkla özdeşleştirilse de, zamansız ve cinsiyetsiz bir simgeye dönüşmeye başlamıştır. Ancak her şeyden önce, rimel gözleri değil, görme biçimlerimizi değiştirir.


İLGİLİ VELEV MADDELERİ

BEDEN
► MAKYAJIN TARİHİ
BEDEN POLİTİKALARI
CAZİBENİN EVRİMİ
ESTETİK

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com