RÂBITA

1. (Tasavvuf) Dervişin, dünyaya âkit her şeyi ve bütün alâkaları kalbinden çıkararak, gözlerini kapayıp şeyhinin sûretini gözünün önüne getirerek kalbini ona bağlaması…

2. Tertip, düzen, nizam.

3. Bağlılık, mensup olma, intisap.

4. Münasebet, âlâka, bağ.

5. İki şeyi birbirine bağlayan nesne.

RÂBITA tasavvuf tarihinde önceleri şeyhi sevmek, kalbini ona bağlamak, bu sayede ondan feyiz almak ve davranışlarını taklit etmek gibi uygulamalar bulunurken zamanla bunlar şeyhin sûretini düşünme şeklini almıştır.

Sûfîlere göre râbıta kalbi dünyevî düşüncelerden temizlemek ve korumak, mürşidin ruhaniyetinden feyiz almak ve onun vasıtası ile Allah’ı hatırlamak, gıyabında mürşidle mânevî beraberlik ve muhabbet tesis etmek amacıyla icra edilir; bunların en önemlisi muhabbettir.

Râbıtayı eleştirenler genellikle onu aynı zamanda bir itikad meselesi şeklinde görürken sûfîler eşini seven bir kişinin gıyabında onu düşünmesi gibi tabii bir hal olduğunu söylemişlerdir. Bu sebeple bazı sûfîler râbıtayı “şeyhe tam bir muhabbet” diye tarif etmişler ve râbıtada şeyhin sûretini düşünmek için özel bir gayrete gerek olmadığını, muhabbetin yeterli olduğunu, zaten seven kişinin sevdiğini düşüneceğini belirtmişlerdir. Râbıtayı ayrıntıdan ve kurallardan arındırarak şeyh ile mürid arasında tabii ve psikolojik bir iletişime dönüştüren bu yaklaşım daha sağlıklı olmasına rağmen bazı sûfîler dönemin geleneklerine uyarak râbıtanın meşruiyetini ispat etmek için konuyla ilgisi oldukça az olan âyet ve hadisleri delil olarak kullanmışlardır.

RÂBITA-İ MEVT: tasavvuf. Ölümü hatırdan çıkarmamak, düşünce ve davranışlarını ona göre ayarlayabilmek için kendi ölümünü düşünme ve tasarlama, gözünde ve gönlünde canlandırma [Bilhassa Nakşibendî tarîkatı erkânındandır].

RÂBITA-İ MÜRŞİD: Mürşidin ruhaniyetini, şeyhi aracılığı ile iki kaşının tam ortasında, nurdan bir yumak gibi daima hazır bulundurmak, kalbini onun kalbine yapıştırarak, ondaki yüceliklerin ve hâllerin kendi kalbine aktığını tahayyül etmektir.

RÂBITA TESPİHİ: (Tasavvuf) Mürşitle mürit arasında köprü olan tespih.

Kaç çeşit râbıta vardır?
Akşam namazı ile yatsı namazı arasında ve gözler kapalı olduğu halde başka zamanlarda yapılan rabıta, “suveri” ve “manevi” olmak üzere iki kısma ayrılır. şeyhin mübarek yüzünü gözünün önüne getirmektir.

Bazı râbıta türleri: Huzur-i Rabıta, Gıyabı Rabıta…

Râbıta ne zaman ortaya çıktı?
VI (XII) ve VII. (XIII) yüzyıllarda basit bir uygulama olarak ortaya çıkan râbıta ilk zamanlarda şeyhe muhabbet etmek, onun davranışlarını taklit etmek ve kalbini ona bağlamakla ondan feyiz almak olarak ifade edilirken zamanla bunlar şeyhin sûretini ve sîretini düşünmek olarak algılanmaya başlamıştır.

Herkes rabıta yapabilir mi?
Rabıta, illa şeyhinin yüzünü düşünmekle olacak diye bir şart yoktur. Peygamber (sav)’in güzel ahlak misali menkıbelerini hatırlamak nasıl ki onun sevgisini celb ediyorsa şeyhin de muhabbetini kalbe yerleştirecek şeyleri düşünmek rabıta sayılır.

Kadınların rabıtası, bir suret düşünmeden olmalıdır. Şeyhi de olsa yabancı bir adamın yüzünü düşünmesi caiz olmaz. Namahrem şeyh de olsa namahremdir.

Ölüm rabıtası ne zaman yapılır?
Özellikle sabah namazı sonrası, gün başlar iken yapılması tavsiye edilen bu tefekkür şekli, insana, gözünü açtığı her yeni günün, bir parmağını bile oynatmanın gerçek hüviyetini teslim eder.

Namazda rabıta olur mu?
Namazda kasten birisin düşünmek, mürşidi rabıta yapmak doğru değildir. Namazda iken yalnızca Allah’ın huzurunda olduğunu bilip, okuduğumuz ayetlerin, duaların kısa manalarını fazla ayrıntıya girmeden düşünmek gerekir.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com