QUIRKOLOJİ – Gündelik Hayatın Tuhaf Bilimi

“Normal” sandıklarımız ne kadar garip, “garip” dediklerimiz ne kadar sıradan?


QUIRKOLOJİ NEDİR?

Quirkology ya da Türkçesiyle quirkoloji, gündelik yaşamın sıra dışı, tuhaf, bazen komik ama hep düşündürücü davranış kalıplarını inceleyen disiplinlerarası bir alandır. “Quirk” kelimesi İngilizcede “tuhaflık, garip alışkanlık” anlamına gelirken, bu alan özellikle psikoloji, sosyal bilimler, antropoloji ve bazen de davranış ekonomisinin birleştiği bir kesişim noktasında konumlanır.

Quirkoloji, insanların neden trafikte camdan dışarı bağırdığı, asansörde neden göz temasından kaçındığı, ya da neden düşen bir eşyayı önce kendine bakıp sonra yerden aldığı gibi basit ama anlamlı davranışları sorgular. Bilimsel ciddiyetle mizahı, deneysel verilerle gözlemi birleştirir.


QUIRKOLOJİNİN ORTAYA ÇIKIŞI

Quirkoloji kavramı ilk kez İngiliz psikolog Prof. Richard Wiseman tarafından ortaya atılmıştır. Wiseman, geleneksel psikoloji deneylerinin dışında kalan, fakat günlük hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız “önemsiz” görünen davranışları mercek altına almış; “nazar değdiğinde gerçekten bir şey bozulur mu?”, “birisi yalan söylüyorsa hangi mikro hareketleri yapar?”, “bir mekâna ilk giren kişi mi lider olur?” gibi eğlenceli ama düşündürücü sorular sormuştur.

Bu alan kısa sürede popülerleşmiş, üniversite seminerlerinden TED konuşmalarına, sosyal medya deneylerinden mizah dergilerine kadar birçok yerde karşılık bulmuştur. Quirkoloji, bilimle gündelik hayat arasındaki o ince çizgide ilerler: ciddidir ama fazla ciddiye alınmaz.


İnsanlar neden asansörde sessizleşir?

Asansör gibi dar ve kaçınılmaz sosyal yakınlık içeren ortamlarda insanlar “göz teması kurmama, sessiz kalma, yüz mimiklerini dondurma” gibi stratejilerle psikolojik sınırlarını korumaya çalışır. Quirkolojiye göre bu durum, sosyal normlara dayalı “mahremiyet üretme refleksi”dir. Yani fiziksel sınırlar daraldığında insanlar, sessizlikle kendilerine görünmez duvar örerler. Toplumlar bunu farkında olmadan ama kolektif biçimde öğrenir.


Aynı yemeği hep aynı tabakta yemek bir takıntı mıdır?

Hayır; bu durum çoğu zaman alışkanlık ve kontrol hissiyle ilgilidir. İnsan beyni, öngörülebilirliği rahatlatıcı bulur. Quirkolojik bakışla bu bir tür davranışsal sabitleme biçimidir: hayatın belirsizliğine karşı küçük, güvenli ritüellerle denge sağlamak. Renk, biçim, doku gibi uyarıcılar da yeme deneyimini etkilediğinden, bu davranış aynı zamanda duyusal bir tercih olabilir.


“Aynı koltukta oturmak” neden yaygındır?

Bu da sosyal psikolojide “kişisel alan yaratma” ihtiyacının bir dışavurumudur. Quirkoloji, bu davranışı “görünmez alan sahiplenme” olarak tanımlar. Özellikle ortak alanlarda, bireyler kendilerine ait olmayan bir yerde süreklilik yaratarak bir tür aidiyet hissi kurarlar. Bu davranış, bir güvenlik çemberi oluşturur. Aynı otobüs koltuğu, aynı kahve köşesi, aynı masa… Hepsi bir tür mikro-yuva yaratır.


Neden bazı insanlar aynı filmi defalarca izler?

Bu davranış da tıpkı diğer “quirk”lar gibi kontrol, konfor ve duygusal hafıza ile bağlantılıdır. Aynı filmi yeniden izlemek, bilinen sahnelerle duygusal bir yeniden temas kurma biçimidir. Özellikle kaygılı ya da belirsizlikten hoşlanmayan bireylerde bu davranış daha sık görülür. Quirkoloji açısından bu bir tür emniyetli tekrar eylemidir: dünya karmaşık ama o sahne hep aynıdır.


İnsanlar neden kendi isimlerini başka yerlerde görünce heyecan duyar?

Bu, “benlik onayı” ve “algısal ayrıcalık” refleksidir. Kendi ismini bir kitapta, dizide ya da tabelada görmek bireye görünmez bir varoluş teyidi sunar. Quirkolojiye göre bu tepki bilinçdışında işler; çünkü insan zihni “kendine referans” içeren her şeyi ödül sinyali olarak yorumlar. Bu yüzden isimli kupa bardaklar, anahtarlıklar ya da “adını Coca-Cola’yla paylaş” gibi kampanyalar çok işe yarar.


POPÜLER KÜLTÜRDE QUIRKOLOJİ

Kitap Dünyasında

“Quirkology: The Curious Science of Everyday Lives” (Richard Wiseman) – Alanın kurucusundan, insan davranışlarının tuhaf ve eğlenceli yönlerine dair kült kitap.

“Freakonomics” (Steven Levitt & Stephen Dubner) – Ekonomiyi gündelik davranışlarla ilişkilendiren ve “gizli motivasyonlara” odaklanan örnek bir çalışma.

Sinemada ve Dizilerde

Amélie (2001) – Hayatı “küçük tuhaflıklar” üzerinden anlamlandıran bir karakterin hikâyesi.

The Office (US/UK) – Ofis yaşamının absürtlüğünü ve davranış kalıplarını hicveden, tam bir quirkoloji laboratuvarı.

Müzikte

They Might Be Giants, Weird Al Yankovic gibi gruplar, tuhaf alışkanlıkları hicveden şarkılar üretir.

Tiyatro ve Diğer Sanat Alanlarında

Marina Abramović gibi performans sanatçıları, izleyici ile kurduğu alışılmadık etkileşimler sayesinde “alışkanlıkları provoke eden” işler üretir.

Karikatür sanatında Herman, Dilbert gibi işler, quirkolojik gözlemlerle doludur.


GENEL DEĞERLENDİRME

Quirkoloji, “önemsiz” görünen detayların aslında ne kadar anlamlı ve kolektif olduğunu gösterir. Her gün tekrar ettiğimiz davranışların altında toplumsal normlar, bastırılmış arzular, kültürel kodlar ve evrimsel kalıplar olabilir. Bu nedenle quirkoloji yalnızca eğlencelik bir uğraş değil, aynı zamanda “bizi biz yapan küçük şeylerin” bilimi olarak da okunmalıdır.


VELEV’DEN İLGİLİ MADDELER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com