İvan Pavlov’un laboratuvarında köpekler vardı. Ama o, hayvanların ağzından ziyade zihnine odaklanmıştı. Koşullu refleks deneyleri, yalnızca fizyolojinin değil, davranış psikolojisinin ve eğitim teorisinin de temellerini atmıştı. Bugün hâlâ birini “Pavlovian” olarak nitelemek, onun dış uyaranlara otomatik tepkiler verdiğini ima eder. Peki, Pavlov’un bulguları neden bu kadar derindir?
İvan Petroviç Pavlov (1849–1936), Rus fizyolog ve Nobel ödüllü bilim insanı.
Başlangıçta kalp ve sindirim sistemine odaklanmıştı. Ancak en çok, refleks davranışların koşullanabilir olduğunu gösterdiği deneyleriyle tanındı.
Onun laboratuvarı, 20. yüzyıl davranış bilimlerinin doğumhanesidir.
Koşullu refleks, bir canlının daha önce nötr olan bir uyarana, tekrar eden eşleşmeler yoluyla otomatik bir tepki vermeyi öğrenmesidir.
1. Köpeğe et gösterilir → köpek salya üretir (doğal refleks)
2. Etle birlikte zil sesi çalınır → zamanla köpek zil sesine de salya üretir
3. Artık zil → et yerine geçmiştir
4. Zil, bir koşullu uyarıcıya dönüşmüştür
Bu süreç, bugün klasik koşullanma (classical conditioning) olarak bilinir.
1. Nötr Uyarıcı (NU): Zil (başta tepki oluşturmaz)
2. Koşulsuz Uyarıcı (KU): Et (doğal tepki üretir)
3. Koşulsuz Tepki (KT): Salya (otomatik, doğuştan gelen tepki)
4. Koşullu Uyarıcı (KÜ): Zil (etle eşleştikten sonra tepki üretir)
5. Koşullu Tepki (KT): Salya (artık sadece zil ile tetiklenir)
Pavlov’un çalışmaları:
✅ Davranışçılığın (behaviorism) temelini attı
✅ Öğrenme psikolojisine yön verdi
✅ Eğitim, reklamcılık, bağımlılık tedavisi ve hatta siyaset gibi alanlarda “uyaran-tepki” modelini yaygınlaştırdı
✅ Skinner, Watson, Thorndike gibi düşünürlerin önünü açtı
Pavlov’un zil sesi, sadece köpekleri değil; insan zihninin ölçülebilirliğine dair büyük bir tartışmayı da başlattı.
Çünkü:
✅ Sosyal medya bildirimleri birer koşullu uyarıcıdır
✅ “Like” almak → dopamin → tekrar etme arzusu
✅ Pavlov’un zil sesini bugün telefon titreşiminde duyarız
✅ Davranış mühendisliği, algoritmalarla birey davranışını yönlendirmeye çalışır
Yani Pavlov’un laboratuvarı artık cebimizdedir.
Pavlov’un geliştirdiği klasik koşullanma süreci, her öğrenme evresinin açıkça tanımlandığı dört temel aşamadan oluşur:
Hazırlık Evresi (Nötr Uyarıcı):
Nötr bir uyarıcı (örneğin zil sesi), organizma için başlangıçta hiçbir anlam taşımaz.
Zil sesi → Tepki yok.
Eşleştirme (Koşulsuz Uyarıcı ile Sunum):
Nötr uyarıcı, koşulsuz bir uyarıcıyla (örneğin et) tekrar tekrar birlikte sunulur.
Zil + Et → Salya (koşulsuz tepki)
Koşullanma (Koşullu Uyarıcı Oluşumu):
Organizma artık nötr uyarıcıyı koşulsuz olanla özdeşleştirir.
Zil → Salya (koşullu tepki)
Sönme ve Yeniden Koşullanma:
Eğer koşullu uyarıcı (zil) uzun süre koşulsuz olanla eşleştirilmezse, tepki zayıflar ve sönme (extinction) gerçekleşir.
Ancak yeniden eşleştirme durumunda hızlı bir geri öğrenme mümkündür (spontaneous recovery).
Bu süreç, yalnızca hayvanlarda değil; insan davranışlarının otomatikleşen yanlarını anlamakta da temel bir model olarak kullanılır.
Pavlov’un modeli, alışkanlıkların nasıl oluştuğuna dair erken bir şemadır. Günümüz nörobilim ve davranış psikolojisi bu süreci şöyle açıklar:
1. İpucu (Cue): Beynin dikkatini çeken bir tetikleyici (örneğin telefon bildirim sesi)
2. Rutin (Routine): Tetikleyiciye verilen otomatik tepki (bildirimi kontrol etmek)
3. Ödül (Reward): Dopamin salınımı, sosyal onay, rahatlama vs.
Bu döngü tekrarlandıkça:
✅ Beyin, süreci otomatikleştirir
✅ Enerji tasarrufu sağlamak için davranışı bilinç dışına alır
✅ Tepki, artık düşünülmeden gerçekleşen bir refleks halini alır
Modern alışkanlık teorileri (örneğin Charles Duhigg’in The Power of Habit kitabında) Pavlov’un koşullanma şemasını dijital çağın davranışsal analizleriyle birleştirir.
Pavlov’un çalışmaları, öğrenmenin yalnızca bilinçli bir süreç değil, otomatikleşebilen ve dışsal uyaranlarla şekillenebilen bir süreç olduğunu ortaya koydu.
✅ Öğrenmenin yalnızca akılda tutma değil, tepki verme kalıbı oluşturma olduğunu gösterdi
✅ Duygusal tepkilerin (örneğin fobi, kaygı) bile koşullandırılabilir olduğunu kanıtladı
✅ İnsan zihnini bir “kara kutu” olarak değil, girdi/çıktı odaklı bir sistem olarak ele alma yolunu açtı
✅ Öğrenme, yalnızca sınıfta değil; sokakta, ilişkide, reklamlarda, dilde, ekranda gerçekleşir düşüncesini önceler hâle getirdi
Öğrenme, Pavlov’dan itibaren artık içselleştirilmiş bilgi değil; verilen tepkiyle ölçülebilir davranış halini aldı.
Koşullu refleks, yalnızca laboratuvar köpeklerinde değil, günlük yaşamın her köşesinde karşımıza çıkar:
✅ Belirli bir jingle duyduğunuzda bir ürünü hatırlamanız
✅ Logolarla pozitif duyguların eşleştirilmesi (örnek: Coca-Cola & mutluluk)
✅ Belirli sesler (level up, görev tamamlandı) → başarı hissi üretir
✅ Sürekli uyarana tepki → ekran bağımlılığı oluşturur
✅ Geçmişte yaşanmış olumsuz bir olayla eşleşmiş belirli ses, koku, mekân → panik ya da kaçınma tepkisi
Örneğin: Asansörde panik yaşamış biri, asansör sesiyle bile huzursuz olur
✅ Bildirim sesi → dopamin beklentisi → telefon kontrolü
✅ Kimi bireyler, “bildirim sesi duymadan bile” telefonu kontrol eder hâle gelir (koşullu tepki içselleşir)
✅ Not → ödül sistemi → öğrenmenin içsel değil dışsal motivasyonla eşleştirilmesi
✅ Öğrenciler zamanla yalnızca “değerlendirme” amacıyla öğrenir
Kitap Dünyasında
Conditioned Reflexes – Pavlov’un klasik eseri
Walden Two – B. F. Skinner (koşullanma ile kurulan ütopya)
Predictably Irrational – Dan Ariely: İnsan davranışlarının tahmin edilebilirliği
Nudge – Thaler & Sunstein: Davranışsal yönlendirme teorileri
Sinemada ve Dizilerde
A Clockwork Orange – Davranışın zorla yeniden biçimlendirilmesi
Black Mirror (özellikle “Nosedive” bölümü) – Sosyal ödül sistemleri
The Office – Jim’in bilgisayar sesiyle koşullanma deneyi (mizahi Pavlov göndermesi)
Oyun Dünyasında
Papers, Please – Etik kararlar ve koşullandırılmış refleksler çatışması
Detroit: Become Human – Yapay zekâ ve refleksif insan benzerliği
Sims serisi – Sosyal uyaranlara verilen programlanmış tepkiler
Pavlov, davranışın öğrenilebilir ve yönlendirilebilir olduğunu göstererek hem bir devrim yarattı hem de bir etik tartışma başlattı.
İnsanın iradesi nerede başlar? Alışkanlık, özgürlükle nasıl kesişir?
Belki hepimiz bir zil sesiyle irkiliyoruzdur, ama bazılarımız hâlâ o sesin nereden geldiğini sorguluyordur.
Bu madde ilginizi çektiyse aşağıdakilere de göz atabilirsiniz:
VİCDAN – İçimizdeki Hakem mi, Bize Öğretilen mi?
İHALE DEMOKRASİSİ – Kamu Kaynaklarının Dağıtımında Kazananlar