Patriarchal Bargain (Ataerkil Pazarlık), feminist sosyolog Deniz Kandiyoti tarafından ortaya atılan bir kavramdır ve kadınların ataerkil sistem içinde belirli ayrıcalıklar ve avantajlar elde etmek için sistemin kurallarını kabullenme veya ona uyum sağlama stratejisini ifade eder.
Kadınlar, ataerkil düzenin getirdiği baskılara rağmen, bu sistem içinde kendilerine belirli avantajlar sağlayabilecek yolları kullanarak hareket edebilirler.
Bu durum bireysel düzeyde kadınlara geçici faydalar sağlayabilir, ancak ataerkil yapının devam etmesine de katkıda bulunabilir.
Ataerkil Düzenin Kapsayıcılığı
Toplumların büyük bir kısmı tarih boyunca kadınların ikincil konumda olduğu ataerkil sistemler üzerine kurulmuştur.
Kadınların, bu sistem içinde tamamen dezavantajlı bir konumda kalmamak için belirli stratejiler geliştirdiği gözlemlenmiştir.
Kadınların Sisteme Uyum Sağlama Stratejileri
Bazı kadınlar, mevcut sistemde varlık göstermek ve avantaj sağlamak için toplumsal cinsiyet rollerine uyum sağlar.
Bu pazarlık, bireysel kazançlar sağlasa da, uzun vadede ataerkil düzenin devamlılığını güçlendirebilir.
Bireysel Çıkar ve Toplumsal Dönüşüm Arasındaki Çatışma
Bazı kadınlar, ataerkil sistem içinde daha güçlü bir konuma ulaşmak için geleneksel kadın rollerini benimser.
Ancak bu durum, diğer kadınlar üzerinde baskının sürmesine katkıda bulunabilir.
Deniz Kandiyoti, “Women, Islam and the State” adlı çalışmasında Patriarchal Bargain kavramını detaylandırmıştır.
Kadınların farklı kültürel ve toplumsal bağlamlarda farklı ataerkil pazarlıklar yaptığını vurgulamaktadır.
Kandiyoti’ye göre, bu pazarlıklar iki temel kategoride incelenebilir:
1️⃣ Klasik Ataerkillik
Kadınların babalarına, kocalarına ve erkek akrabalarına bağlı olduğu geleneksel sistemlerde görülür.
Kadınlar, yaşlandıkça sistem içinde daha fazla otorite kazanabilirler (örneğin kayınvalidelik konumu).
2️⃣ Modern Ataerkillik
Kadınlar eğitim ve iş hayatında daha fazla yer aldıkça, erkek egemen sistem içinde yeni pazarlık stratejileri geliştirirler.
Medya ve kapitalizm, modern ataerkilliği besleyen unsurlar hâline gelir.
Evlilik ve Cinsiyet Rolleri Üzerinden Pazarlık
Kadınların, ekonomik güvenlik sağlamak için evlilik kurumunu stratejik bir araç olarak kullanması.
Bazı kadınların, çocuk bakımı ve ev işlerinde geleneksel rolleri benimseyerek aile içinde söz sahibi olmaya çalışması.
İş Hayatında Ataerkil Pazarlık
Kadınların, cinsiyet rollerine uyum sağlayarak kariyerlerinde yükselmeye çalışmaları.
Örneğin, kadınların “yumuşak güç” stratejileriyle liderlik pozisyonlarında yer almaya çalışmaları.
Medya ve Popüler Kültürde Ataerkil Pazarlık
Kadınların güzellik, cazibe ve uyumluluk gibi ataerkil normlara uyum sağlayarak avantaj elde etmeleri.
Hollywood ve moda sektöründe kadınların toplumsal cinsiyet rollerine uygun olarak tasvir edilmesi.
Siyasette ve Kamusal Alanda Ataerkil Pazarlık
Kadın siyasetçilerin, muhafazakâr ideolojiler içinde yer alarak sistem içinde güç kazanmaları.
Kadın liderlerin, erkek egemen sistem içinde saygı görmek için geleneksel otorite figürleriyle uyumlu hareket etmeleri.
Bireysel Çıkar mı, Kolektif Değişim mi?
Feminist hareket, kadınların eşitlik mücadelesini kolektif bir dönüşüm olarak görür.
Ancak ataerkil pazarlık, bireysel kazanımları öne çıkardığı için sistemin değişmesini geciktirebilir.
Kadınların Sistem İçinde Güçlenmesi mi, Sistemi Değiştirmek mi?
Bazı kadınlar ataerkil sistem içinde daha güçlü pozisyonlara yükselmeyi bir başarı olarak görebilir.
Ancak bu, ataerkil düzenin devam etmesine katkıda bulunabilir.
Women, Islam and the State – Deniz Kandiyoti (Ataerkil pazarlık kavramının detaylandırıldığı akademik eser.)
The Beauty Myth – Naomi Wolf (Kadınların güzellik ideallerine uymak için ataerkil sistemle yaptığı pazarlıkları inceler.)
Lean In – Sheryl Sandberg (Kadınların iş dünyasında nasıl pazarlık yaptığı üzerine.)
The Handmaid’s Tale (Ataerkil düzene boyun eğmek ile ona karşı gelmek arasındaki mücadeleyi işler.)
Mad Men (Kadınların 1960’larda iş dünyasında var olabilmek için yaptığı ataerkil pazarlıkları gösterir.)
Legally Blonde (Kadınların toplumda kabul görmek için belirli cinsiyet rollerini nasıl kullandığını işler.)
Patriarchal Bargain, kadınların ataerkil sistem içinde hayatta kalmak ve avantaj sağlamak için geliştirdiği stratejileri ifade eder.
Deniz Kandiyoti’nin teorisi, kadınların toplumsal cinsiyet rollerini tamamen reddetmek yerine, bu rolleri belirli avantajlar sağlamak için nasıl kullanabileceğini açıklar.
Bu kavram, bireysel kazanımların uzun vadede ataerkil yapının sürdürülmesine katkı sağlayabileceği eleştirisiyle feminist tartışmaların merkezinde yer almaktadır.
Kadınlar, sistemin içinde yer edinerek değişim yaratma stratejisini benimseyebilir, ancak bu durum bazı ataerkil yapıların kalıcı olmasına neden olabilir.
Günümüzde medya, iş dünyası ve siyasette kadınların toplumsal cinsiyet rollerini pazarlık aracı olarak kullanması hâlâ tartışmalı bir konudur.
Ataerkil pazarlık kavramı, kadınların maruz kaldığı baskıları daha iyi anlamak ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda daha bilinçli politikalar geliştirmek için önemli bir teorik çerçeve sunmaktadır.