ÖLÜ KEDİ STRATEJİSİ (Dead cat strategy)

GENELLİKLE kriz anlarında veya kamuoyunun dikkatinin dağıtılmak istendiğinde kullanılan bir iletişim stratejisidir.

Ölü Kedi Stratejisi, genellikle Avustralyalı siyasi stratejist Lynton Crosby’ye atfedilir.

Bu stratejide, bir sorun veya başarısızlık durumu varken, medyanın dikkatini olaydan uzaklaştırmak için kasıtlı olarak şok edici bir konuya odaklanılır. Bu şok edici konu, bir “ölü kedi” metaforu ile tanımlanabilir, çünkü ölü bir kedinin ortaya atılması insanların dikkatini hemen başka bir yere çekecektir. Bu taktik, gerçek bir çözüm sunmak yerine sorunları veya başarısızlıkları perdelemeye veya gizlemeye çalışan kişiler tarafından kullanılabilir. Örneğin, bir siyasi lider ya da kurum, medyanın dikkatini bir skandal veya başarısızlıkla ilişkilendirilebilecek bir başka konuya yönlendirerek, kamuoyunun ilgisini oradan uzaklaştırmaya çalışabilir.

Ölü kedi stratejisi terimi, İngiltere eski başbakanı Boris Johnson’ın siyasi stratejisti Lynton Crosby ile ilişkilendirilir. Ancak, bu taktik yıllardır farklı sektörlerde ve ülkelerde kullanılmaktadır.

Daha düne kadar işgalci Yahudi varlığı yöneticilerine; “bebek katili”, Esed’e “zalim”, Sisi’ye “diktatör” diyen fakat bugün “normalleşme” adı altında bu sözlerinden “U” dönüşü yapan bir iktidar görüyoruz. İşte tüm bu çirkin siyasetten rahatsız olan kimi Müslümanlar iktidarın bu ihanetini sorgulamaya başlamışken “ölü kedi stratejisi” devreye sokulmuş; pespaye şarkıcı bir kadının 4 ay önce sarf ettiği alçakça sözleri gündemde kamuoyu edilmiş, toplum bununla oyalanmış ve Müslümanlardan iktidara yönelik gelecek tepkilerin önüne geçilmiştir. Böylece Hükümetin siyasi ihanetlerinin üzeri örtülmüş, Müslümanların ve toplumun dikkati başka bir yöne çevrilmiştir.

Yine aynı şekilde bir mafya liderinin aylardır gündemi meşgul eden açıklamaları, toplumu asıl konuşulması ve sorgulanması gereken konulardan uzaklaştırmış; dikkatleri bu pislikleri, yolsuzlukları, hırsızlıkları ve adaletsizlikleri üreten sisteme değil kişi ve kurumlara yönlendirmiştir.

Halk ekonomik sıkıntılardan dolayı ayakta dahi kalmakta zorlandığı bir zaman diliminde iktidarın hatalı ve yanlış ekonomik politikalarını sorgulamaya başlanmışken; iktidar, 6 milyon kişinin 30 milyar liralık borcunun silerek yine aynı strateji devreye soktu. Bu sayede toplumun bir kısmını manipüle etmeyi de başardı. Öte yandan iktidar, borçları bu miktarın katbekat üzerinde olan nice büyük şirketin borcunu sildi.

“Dead Cat Strategy”nin, başarısızlıklardan uzaklaştırmak için kamuoyunun dikkatini kasıtlı olarak bir başka alana çekme stratejisi olduğunu söylemiştik. İşte bu stratejiye göre; halkların ekonomik ve toplumsal sıkıntılarıyla başa çıkamayan yöneticiler, anında bir düşman figür ya da ekstrem bir gündem oluşturup böylece gemilerini yürütmüşlerdir. Mesela; bizler Yahudi varlığının ya da Amerika’nın İran için bir düşman veya bir tehdit olmadığını biliyoruz. Fakat İran senelerdir bu düşman figürler üzerinden halkını manipüle etmeyi başarmıştır. Bu İran örneği, belki de bu strateji için çok somut bir örnektir. Tabi görmesini bilene…

Bu stratejide medyanın büyük bir rolü ve etkisinin olduğunu da söylemiştik. İktidarın hemen hemen bütün politikalarında Amerika’nın yörüngesinde hareket etmesine rağmen yazılı ve görsel medya toplumu manipüle ederek hükümetin bağımsız ve güçlü bir politika yürüttüğü yalanını söyleme cesaretini gösterebilmiştir.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com