OBSESİF KOMPÜLSİF KİŞİLİK BOZUKLUĞU – OKKB

OKKB olan bireyler, her şeyi mükemmel yapmaya çalışan, son derece dikkatli, kılı kırk yaran, ayrıntılara gereğinden fazla önem veren, aşırı titiz, her şeye burnunu sokan kişilerdir. Ayrıntılara girmekten dolayı bütünlükten uzaklaşırlar. Belli bir konuya odaklanır ve saatlerce takılıp kalabilirler. Kendi başarılarını, belirledikleri standartlara ulaşabilme düzeyine göre ölçerler. Ulaşılması güç ve başarılması imkânsız hedefleri vardır. Her çalışmada mükemmeli arama eğilimi ve her şeyin en iyisini yapma isteği, ciddi sıkıntılar yaşamalarına ve yaşamı ağır bir yük olarak görmelerine yol açar. Her şeyde bir düzen ve mükemmeliyet arama eğilimi, OKKB’li bireylerin kişiliğini oluşturan en belirgin özelliktir. Erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülen bu kişilik bozukluğunun olumlu birkaç niteliği şöyle sıralanabilir: Bir işi yaparken teferruatları kaçırmama, en iyisini yapmaya çalışma, disiplinli olma, çalışkan, sabırlı, nezaketli ve duygusal denetim sahibi olma gibi özellikler. Ancak bazı kişilik nitelikleri aşırıya vardırıldığında hem bireyin kendisine hem de çevresine zarar vermeye başlar. Örneğin, katılık, mükemmeliyetçilik, kuralcılık, kararsızlık, cimrilik, takıntılı düzeyde biriktirme gibi.

Bu kişiler aslında başarılı işler yapabilmelerine rağmen kendilerini ve yaptıklarını pek beğenmezler; bu sebeple özeleştiri yoğundur. Başarılı olduklarına inanmazlar ve elde ettikleri başarılardan bile tatmin olmadıkları için kendilerini takdir etmezler. Sürekli ciddi ve kararlı bir yüz ifadeleri vardır; onlara göre basit iş yoktur, yani en kolay işler bile özenle ve ciddiyetle yapılmalıdır. Düşüncelerinde aşırı rasyonellik hâkimken işlevsellik görülmez. Eyleme geçmeden önce iyice planlarlar, olabilecek olumlu ve olumsuz sonuçları bir bir düşünürler. Kollektif çalışmaları pek tercih etmezler; çünkü onlara göre diğerlerinin hata yapma olasılığı yüksektir. Her hatanın bir bedeli, her suçun da bir cezası olmalıdır. Affetmeye taraftar değildirler.

OKKB’yi OKB’den (obsesif-kompilsüf bozukluğu) ayıran birkaç temel özellik vardır. OKKB bir kişilik yapısıdır ve çocukluktan itibaren var olan bir bozukluktur. OKB ise, sonradan oluşan bir bozukluktur. Obsesif-kompulsif bozuklukta obsesyon takıntılı düşünceleri, kompulsiyon ise zorlantılı davranışları tanımlar. OKKB düzen, mükemmellik, cimrilik gibi kişilik özellikleri veya takıntı ve zorlantıların bir karışımını kapsar. OKKB olan kişi kendini mükemmel görür ve kendisi dışında herkesi kusurlu bulur. Kişilik özelliklerinden dolayı rahatsızlık duymaz; ama OKB olan birey hasta olduğunun farkındadır ve bu durumdan kurtulmaya çalışır. OKKB kişiye rahatsızlık vermez; fakat OKB kişiyi devamlı huzursuz eder. OKKB’li birey kişilik özelliklerinden dolayı rahatsızlık duymaz; onu mutsuz eden şey, başarıya ulaşamama ve yaşadığı ortamdaki insanların kendisi gibi olamamasıdır.

OKKB’li kişiler oldukça kararsızdırlar; bazı durumlarda bir türlü karar vermez, verdikleri kararı da uzun bir süre sorgularlar. Onlara göre hiçbir şey tam olarak yapılamaz, başkalarının yaptığı her şeyde mutlaka bir kusur bulurlar. İşlerini o kadar özenli ve detaylı yapmaya çalışır ki, asla zamanında yetiştiremezler. Bir günlük bir işi günlerce yapmaya çalışırlar.

Yaşamlarındaki her şeyin düzenli olduğuna inandıklarında ve olumlu geribildirimler aldıklarında mutlu olabilirler. Mükemmeli yapmaya çalışan kimi birey de bir türlü amaçladığı başarılı sonuçlara ulaşamaz. Zamanla enerjisini ve umudunu yitirir ve her şeyi bir kenara bırakır, hiçbir şeye elini atmaz; çünkü mükemmeli yapamama kaygısını ve sürekli engellenmişlik duygusunu yaşar. Bazı kişiler ise, başarıya ve mükemmele ulaşamama korkusundan dolayı işlerini devamlı ertelerler. Duygusal yakınlıktan kaçan ve bütün ilişkilerinde mantık kuralları arayan bu kişiler depresyon ve kaygıya oldukça açıktırlar.

Wilhelm Reich, OKKB’nin nedenini psikoanalitik kuramın ilkelerine dayanarak açıklar. Ona göre, ailelerin anal dönemde çocuğa uyguladıkları katı ve cezalandırıcı tuvalet eğitimi OKKB’ye yol açmaktadır. Bu katı tutumun sonucunda çocuk daha sonraki yaşamında içgüdü ve duyguların aktarımında aşırı kontrol edici özellikler taşıyan bir süperego geliştirir. Bundan dolayı yaşamında sürekli çatışma yaşamasına sebep olur ve bireyde görülen suçluluk, kontrol, koleksiyonculuk, bastırma ve aşırı düzenlilik gibi bazı özelliklerin gelişmesine neden teşkil eder. H. Stack Sullivan ise OKKB olan bireylerin temel problemlerinin benlik saygılarının aşırı derecede düşük olmasından kaynakladığını öne sürer. Adams (1973)’ın yaptığı bir araştırmada, , katılık, kontrol, aşırı uyum, yetersiz empati ve yetersiz duygu aktarımı gibi obsesif özellikler taşıyan ailelerde büyüyen çocuklarda bu bozukluğa rastlanılmıştır. Obsesif-kompulsif kişilik özellikleri taşıyan bu çocukların, yetişkinlik yıllarında yüzde kaçının bu bozukluğu taşıyacakları ise tahmin edilememektedir. Yapılan bazı çalışmalarda ise bozukluğa genetik ve organik nedenlerin de yol açabileceği öne sürülmüştür.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com