Nibiru ve Gezegen X teorisi, Güneş Sistemi’nde henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin var olduğunu ve bu gezegenin Dünya için büyük bir tehdit oluşturduğunu öne süren bir iddiadır.
Bu teori, özellikle komplo teorisyenleri ve bazı alternatif tarih araştırmacıları tarafından sıkça gündeme getirilmiştir. Ancak NASA ve bilim insanları, Nibiru’nun varlığına dair hiçbir kanıt bulunmadığını defalarca açıklamıştır.
“Nibiru” terimi, Mezopotamya mitolojisinden gelir ve Sümerler ile Babilliler tarafından gökyüzünde önemli bir gök cismi olarak tanımlanmıştır.
Nibiru gezegeninin modern versiyonu, 1976 yılında Zecharia Sitchin’in “12. Gezegen” kitabında popüler hale gelmiştir.
“Gezegen X” terimi, 19. ve 20. yüzyılda, Neptün’ün ötesinde henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegen olabileceğini öne süren astronomlar tarafından kullanılmıştır.
Sitchin, Sümer tabletlerini yanlış yorumladığı iddia edilen bir teorisyen olarak bilinir.
Sümerlerin, Dünya dışı varlıklar olan Anunnakiler tarafından ziyaret edildiğini ve onların Nibiru adlı bir gezegenden geldiğini öne sürmüştür.
Ancak Sümeroloji uzmanları, Sitchin’in iddialarının bilimsel ve tarihi bir temele dayanmadığını belirtmiştir.
2000’li yıllarda, bazı komplo teorisyenleri Nibiru’nun 2012’de Dünya’ya çarpacağını iddia etti.
Bu teori Maya takvimiyle ilişkilendirilerek “kıyamet günü” iddiaları üretildi.
NASA, bu iddiaları defalarca yalanladı ve Nibiru’nun hiçbir bilimsel dayanağı olmadığını açıkladı.
Gezegen X kavramı, Güneş Sistemi’nin dış bölgelerinde büyük bir gezegen olabileceğine dair bilimsel bir hipotezdir.
2016 yılında Caltech’ten astronomlar, Güneş Sistemi’nin kenarında “Dokuzuncu Gezegen” olabileceğine dair ipuçları bulduklarını açıkladılar.
Ancak bu hipotez, Nibiru teorisiyle karıştırılmamalıdır, çünkü bilim insanları bu gezegenin Nibiru gibi Dünya’ya yaklaşmayacağını belirtmektedir.
Nibiru teorileri, özellikle kıyamet senaryoları ve felaket söylentileri üzerinden korku yaymaya yönelik bir propaganda olarak kullanılmıştır.
2012 yılında internet ve sosyal medyada büyük bir panik dalgası yaratılmış, birçok kişi bu teorilere inanarak hazırlık yapmıştır.
NASA, Nibiru’nun varlığına dair hiçbir bilimsel kanıt bulunmadığını defalarca açıklamış olmasına rağmen, bu iddialar hala popülerdir.
Bu teori, bilim karşıtı ve alternatif tarih görüşlerini destekleyen gruplar tarafından sıkça paylaşılmaktadır.
Pek çok bilim kurgu filmi ve kitap, Nibiru’dan ilham alan senaryolar üretmiştir.
Netflix ve YouTube’da “Dünya’ya çarpacak gezegenler” temalı içerikler, bu teoriyi popüler kültürde canlı tutmaktadır.
“Deep Impact” (1998) ve “Armageddon” (1998) gibi filmler, Dünya’ya yaklaşan gezegen veya gök cismi felaketlerini ele almıştır.
“2012” (2009) filmi, Maya kıyamet teorileriyle birlikte Nibiru söylentilerini desteklemiştir.
YouTube ve sosyal medya, Nibiru hakkında komplo teorilerinin yayılmasında büyük rol oynamıştır.
Gezegen X hipotezi, bilim dünyasında ilginç bir araştırma alanı açmıştır.
Nibiru teorisi, astronomiye olan ilgiyi artırmış ve daha fazla insanı uzay hakkında düşünmeye teşvik etmiştir.
Bilimkurgu ve popüler kültürde zengin hikâyeler için ilham kaynağı olmuştur.
Nibiru teorisi, bilimsel gerçeklerle çelişen komplo teorilerinin yayılmasına neden olmuştur.
2012 gibi kıyamet senaryoları, birçok insanın paniğe kapılmasına ve gereksiz harcamalar yapmasına neden olmuştur.
NASA gibi bilim kuruluşlarının itibarına zarar vererek, sahte haberlerin yayılmasını teşvik etmiştir.
Bugün, Nibiru teorisi büyük ölçüde bir komplo teorisi olarak kabul edilse de, Gezegen X hipotezi bilim insanları tarafından hâlâ araştırılmaktadır.
2020’lerde, astronomlar Güneş Sistemi’nin dış bölgelerinde büyük bir gezegenin var olabileceğine dair bazı işaretler bulmuşlardır.
Ancak bu gezegenin Dünya ile çarpışacağına dair hiçbir kanıt bulunmamaktadır.
Bilim insanları, yanlış bilgilendirme ve internet üzerinden yayılan komplo teorilerine karşı halkı bilinçlendirmeye devam etmektedir.
Sonuç olarak, Nibiru tamamen bir efsane iken, Gezegen X teorisi bilimsel bir araştırma alanı olmaya devam etmektedir.