Yenilik artık şaşırtmıyor, devrimler tekrara düşüyor, sanatın “ilk kez” duygusu yorgun bir beden gibi. Peki, ama avangart bitti mi? Yoksa neon ışıkları altında başka bir biçimde mi geri döndü?
Ivan Pozzoni, 1976 yılında İtalya’nın Monza kentinde doğmuş bir yazar, şair, hukuk felsefesi araştırmacısı ve eleştirmenidir. Özellikle “hukuk ve edebiyat” ilişkisi üzerine yaptığı çalışmalarda dikkat çeken Pozzoni, antik dünyanın etik ve hukuki teorileriyle çağdaş kültürel analizleri bir araya getiren metinleriyle tanınır. Şiirleri 90’dan fazla dile çevrilmiş, İtalyan düşünce sahnesinde kendine özgü bir yer edinmiştir.
Pozzoni, “NéoN-avant-gardisme” teriminin fikir babasıdır ve bu akımı yalnızca estetik bir başkaldırı biçimi olarak değil, aynı zamanda çağdaş kültürün simülatif yapısına karşı bir “anti-manifesto” biçiminde geliştirmiştir. Onun kaleme aldığı “Anti-manifesto NéoN-Avant-gardiste”, avangardın hem tekrar hem eleştiri, hem jest hem iç eleştiri olduğunu vurgulayan temel metinlerden biridir. 2024 yılında akademik çalışmalara dönüş yapan Pozzoni, Yeni Sosyo/Etnik/Estetik Antropoloji Kolektifi’ni kurarak bu düşünsel hattı kolektif düzlemde de ilerletmeye başlamıştır.
“NéoN-avant-gardisme”, 20. yüzyıl başlarındaki tarihsel avangard hareketlerinin (dadaizm, sürrealizm, fütürizm, konstrüktivizm, vb.) günümüz sanat, düşünce ve medya kültüründeki yeniden doğuşlarını ve kendi parodilerine dönüşme hâlini ifade eden eleştirel bir kavramdır. Buradaki “neon” yalnızca görsel bir vurgu değil; aynı zamanda parlak ama yüzeysel, çarpıcı ama sahte, tekinsiz ama tanıdık olanı da ima eder. Postmodernizmin ardından sanatın ve düşüncenin neye karşı geldiği kadar, neyin içinde eridiği de artık flu bir hâl almıştır. NéoN-avant-gardisme bu gri alanda şekillenir.
Geleneksel avangard, sanatı ve yaşamı birleştirmeyi, burjuva normlarını parçalamayı ve estetik ile politikayı aynı potada eriterek dünyayı dönüştürmeyi hedeflemişti. Ancak çağdaş dünyada bu niyetin kendisi bile artık piyasaya entegre olmuş, sanat “başkaldırı simülasyonuna” indirgenmiştir. Bu bağlamda néoN-avant-gardisme, hem avangardın geri dönüşünü hem de onun meta olarak yeniden üretimini işaret eder.
“NéoN-avant-gardisme” terimi, ilk kez Fransız estetik çevrelerinde ironik bir başlık olarak ortaya çıktı. Baudrillard’ın “simülakrlar çağı”, Lyotard’ın “postmodern durum” ve Boris Groys’un “yeni avangard” kavramları bu düşünsel zeminle doğrudan ilişkilidir. Groys, sanatın artık geleceği hayal eden değil, geçmişi taklit eden bir tür arşivleme eylemine dönüştüğünü ileri sürer. Yani çağdaş sanat, tarihsel avangardın jestlerini yeniden üreterek, onları hem kutsallaştırır hem de etkisizleştirir.
NéoN-avant-gardisme, bu tavrı kabullenir gibi görünse de, aslında ironik biçimde içini oyup anlamın taklidini deşifre eder. Bu yönüyle hem eleştirel bir tavır hem de bilinçli bir kurmaca estetiğidir. Bugünün sanatçısı ya da düşünürü, artık bir “ilk” yaratmaz; onun yerine daha önce üretilmiş olanın kırılgan yeniden biçimleri içinde hareket eder.
Kitap Dünyasında
Sanatın Sonu – Arthur C. Danto
Postmodern Durum – Jean-François Lyotard
Sanat Güzel Olduğu İçin Değildir – Boris Groys
Simülakrlar ve Simülasyon – Jean Baudrillard
Sinemada ve Dizilerde
Holy Motors – Sinemanın kendini yediği bir avangard hiciv
Velvet Buzzsaw – Sanat piyasası, eleştiri ve ölüm üçgeni
Everything Everywhere All At Once – Stil patlamasıyla boşluk hissini birleştiren çağdaş avangard örneği
Oyun Dünyasında
Journey – Estetik deneyim üzerinden dijital yalnızlık
Stanley Parable – Oyunun kendisine yöneltilmiş bir parodi
Control – Gerçeküstü yapılar ve ideolojik bürokrasinin karanlık avangard yorumu
NéoN-avant-gardisme, yalnızca estetik bir hareket değil; çağın ruhuna dair bir teşhis önerisidir. Yaratıcılığın kutsandığı ama içerikten boşaldığı bu çağda, yeni olanın kendisi bir aldatmaca olabilir. Avangard bir direnişin artık nasıl mümkün olabileceğini sormak, belki de bu hareketin en anlamlı jestidir. Neon ışıkları altında, parlayan ama ısıtmayan bir yenilik çağında yaşıyoruz. Ve bu çağda gerçek devrim, belki de ironinin kendisidir.
Bu madde ilginizi çektiyse aşağıdaki maddelere de göz atabilirsiniz:
ALTERNATİF TARİH – Ya Gerçek Farklıysa?