Bir kişiyle sınırlı görünen ama çoğu zaman bir rejimi, bir geleneği ve köklü bir semboller sistemini temsil eden yönetim biçimi: monarşi.
Monarşi (İng. Monarchy; Alm. Monarchie; Fra. Monarchie), devlet başkanlığının tek bir kişide —kral, kraliçe, imparator, şah ya da benzeri unvanlarla— toplandığı ve bu makamın çoğunlukla kalıtsal yollarla devredildiği yönetim biçimidir.
Monarşik sistemde egemenlik, ya doğrudan hükümdarın şahsında somutlaşır ya da anayasal çerçeve içinde sembolik bir yetki olarak tanımlanır. Bu yönüyle monarşi, iktidarın kişisel temsili ile kurumsal devlet yapısı arasında değişken bir denge kurar.
Monarşi, tarihte bilinen en eski yönetim biçimlerinden biridir. Antik Mezopotamya, Mısır ve Çin’de hükümdarlar, çoğu zaman tanrısal kökenli ya da kutsal yetkili figürler olarak kabul edilmiştir. Bu anlayış, siyasal iktidarı kozmik bir düzenin parçası hâline getirir.
Orta Çağ’da Avrupa’da monarşi, feodal yapıyla iç içe gelişmiş; krallar, soyluluk hiyerarşisinin tepesinde yer almıştır. İslâm dünyasında ise monarşik yapı, sultanlık ve emirlik biçimleriyle, kimi zaman halifelikle birleşerek özgün modeller üretmiştir.
Modern çağda mutlak monarşiler büyük ölçüde çözülmüş; anayasal monarşiler ise yetkileri sınırlandırılmış sembolik kurumlara dönüşmüştür. Buna karşın monarşi fikri, siyasal kültürden tamamen silinmemiştir.
► Monarşi ile diktatörlük aynı şey midir?
Hayır. Monarşi, kökeni gelenek ve veraset olan bir yönetim biçimidir; diktatörlük ise modern dönemde, genellikle askerî ya da siyasal zor yoluyla kurulan kişisel iktidardır.
► Monarşi mutlaka antidemokratik midir?
Her zaman değil. Anayasal monarşilerde siyasal yetki seçilmiş organlardadır; monark sembolik bir devlet başkanıdır.
► Monarşiler neden uzun süre ayakta kalabildi?
Çünkü gelenek, din, sembolizm ve süreklilik duygusu üzerinden güçlü bir meşruiyet üretirler.
► Monarşiler neden devrimlerin hedefi oldu?
Toplumsal eşitsizlik, sınıfsal ayrıcalıklar ve iktidarın sorgulanamaz hâle gelmesi, monarşileri kırılgan kılmıştır.
► Günümüzde monarşi hâlâ etkili mi?
Siyasal güç açısından sınırlı olsa da kültürel ve diplomatik etkisi birçok ülkede devam etmektedir.
Monarşi, popüler kültürde ihtişam, entrika ve trajedinin ana sahnesidir. Tarih dizileri, biyografik filmler ve romanlar, kraliyet ailelerini çoğu zaman dramatik çatışmalar üzerinden yeniden anlatır. Taht mücadeleleri, yasak aşklar ve saray içi iktidar oyunları, monarşiyi çağdaş izleyici için güçlü bir anlatı kaynağına dönüştürür.
Monarşi, iktidarın kişisel bir bedende somutlaştığı en eski siyasal formlardan biridir. Zamanla dönüşmüş, sınırlanmış ya da sembolikleşmiş olsa da, siyasal hayal gücünde ve kolektif hafızada varlığını sürdürmektedir. Bu süreklilik, monarşiyi yalnızca tarihsel değil, kültürel bir olgu hâline getirir.
► HAS ODA
► OTOKRASİ
► HAREM
► DEMOKRASİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ
► YATAY DEMOKRASİ