MILAN KUNDERA – Hafifliğin ve Varoluşun Ustası

Anlatının içinde kaybolan zaman, hafıza ve hafiflik arasındaki ustadır.


Milan Kundera Kimdir?

Milan Kundera, 1 Nisan 1929’da eski Çekoslovakya’nın Moravya bölgesinde yer alan Brno’da doğdu ve 11 Temmuz 2023’te Paris’in 7. bölgesinde hayatını kaybetti. Kendisi, Fransız vatandaşlığına geçmiş bir romancı, deneme yazarı ve oyun yazarıdır.

1970 yılında Çekoslovakya Komünist Partisi tarafından sansürlenip partiden ihraç edildikten sonra 1975 yılında Fransa’ya sürgün gitti. Doğduğu ülkenin vatandaşlığından çıkarıldı ancak bu vatandaşlığı 2019 yılında geri verildi. Fransız vatandaşlığını ise, François Mitterrand’ın seçilmesinden kısa bir süre sonra, 1 Temmuz 1981’de aldı. Kundera, ilk eserlerini Çekçe yazdı; 1993’ten itibaren ise sadece Fransızca kullanarak eserlerini kaleme aldı.

1973’te “Hayat Başkadır” adlı eseriyle Prix Médicis Yabancı Edebiyat Ödülü’nü kazandı. 1985’te Kudüs Ödülü, 1993’te “İhanet Edilen Vasiyetler” adlı kitabıyla Aujourd’hui Ödülü, 2000’de Herder Ödülü, 2001’de Fransız Akademisi’nin edebiyat alanındaki büyük ödülü, 2009’da Cino-Del-Duca Dünya Ödülü ve 2012’de Fransa Milli Kütüphanesi (BnF) Ödülü’ne layık görüldü. Kundera’nın adı Nobel Edebiyat Ödülü listelerinde defalarca yer aldı. Eserleri kırkın üzerinde dile çevrildi.


Dünden Bugüne Milan Kundera

Milan Kundera, eski Çekoslovakya’nın Brno kentinde doğdu (1993’ten sonra Çekya sınırları içinde). Sanat ve kültürün değerli sayıldığı bir aileden geliyor. Babası Ludvík Kundera (1891–1971), ünlü bir müzikolog ve piyanist olup, Brno’daki Janáček Müzik ve Sahne Sanatları Akademisi’nin rektörlüğünü yapmıştır. Milan Kundera, küçük yaşlarda babası tarafından piyano çalmaya yönlendirilmiştir.

Müzik, Milan Kundera’nın yaşamında ve eserlerinde önemli bir yer tutar. Aynı zamanda kuzeni Ludvík Kundera (1920–2010) da tanınmış bir şair ve oyun yazarıdır.

Stalin Dönemi (1948–1956)

Brno’da lise eğitimini tamamladıktan sonra, 1948 yılında Prag’daki Charles Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde edebiyat ve estetik eğitimi almaya başladı. Ancak iki dönem sonra yön değiştirip Prag Sinema Akademisi’ne kaydoldu.

O dönemde kendisi sıkı bir komünistti. 1947’den beri Komünist Parti’nin gençlik kolunda yer alıyordu ve Şubat 1948’deki Prag Darbesi’ni, Sovyetler Birliği’nin desteğiyle Çekoslovakya’da Komünist Parti’nin iktidara gelişini coşkuyla karşıladı. Kundera, 1981’de “Libération” gazetesine verdiği röportajda “1948 civarında ben de devrimi yücelttim” diyerek bunu kabul etti. 1984’te ise “Komünizm, Igor Stravinsky, Pablo Picasso ve sürrealizm kadar beni büyüledi” ifadelerini kullandı. Babasını da Komünist Parti’ye katılmaya ikna etti.

1950’de bir davranışı suç sayıldı ve partiden atıldı. Bu olay, “Şaka” adlı romanında Ludvik karakterinin bir kartpostalda espri amaçlı “Yaşasın Troçki!” yazması nedeniyle partiden ihraç edilmesi ve madenci olarak askerlik yapmaya gönderilmesiyle anlatılır. Ayrıca, “Gülme ve Unutma Kitabı”nda hem doğrudan hem de metaforik şekilde işlenir. Orada Kundera şöyle der:

“Ben de dönencede dans ettim. 1948’deydi; komünistler ülkemde yeni zafer kazanmıştı ve ben başka komünist öğrencilerin elini tutuyordum… Sonra bir gün yasak bir şey söyledim, partiden atıldım ve dönenceden çıkmak zorunda kaldım.”

Kundera, “iktidara karşı hareketleri” nedeniyle bir süre eğitimini kesintiye uğratsa da 1952’de eğitimini tamamladı. 1953’ten itibaren “dünya edebiyat tarihi” ve “roman teorisi” dersleri vermeye başladı.

1956’da partiye tekrar kabul edildi ancak 1967’den itibaren yaptığı kamusal eleştiriler nedeniyle 1970 yılında kalıcı olarak partiden çıkarıldı.

2008 Medya Tartışması

Milan Kundera’nın hayatının bu dönemi, Ekim 2008’de Çek dergisi Respekt’in Prag’daki bir polis karakolunun arşivlerinden çıkan bir belgeyi yayımlamasıyla tekrar medyanın gündemine geldi.

Söz konusu belge, 14 Mart 1950 tarihli bir sorgu tutanağıdır. Bu tutanakta, Milan Kundera’nın, genç bir asker firarisi olan ve Batı’ya kaçtıktan sonra Prag’a dönen hemşehrisi Miroslav Dvořáček’i polise ihbar ettiği iddia edilir. Dvořáček daha sonra 22 yıl hapse mahkûm edilir ve bu sürenin 14 yılını zor şartlarda cezaevinde geçirir. Bu belge, 2008 yılında Çek Totaliter Rejimler Araştırma Enstitüsü’nde bulunmuştur.

Kundera, bu suçlamaları kesin bir dille reddetmiş ve bu tür iddialar karşısında büyük bir şok yaşadığını ifade etmiştir. Eski Çek Cumhurbaşkanı Václav Havel ve tarihçi Zdeněk Pešat da Kundera’yı desteklemiştir.

Bu süreçte, Yasmina Reza, Juan Goytisolo, Philip Roth, Salman Rushdie, Carlos Fuentes gibi uluslararası üne sahip birçok yazar ve aralarında dört Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (J.M. Coetzee, Gabriel García Márquez, Nadine Gordimer, Orhan Pamuk) bulunan isimler, Kundera’yı savunmak için bir araya gelmiş ve “böylesi organize bir iftira kampanyasına karşı tepkilerini” dile getirmişlerdir.

Filozof Bernard-Henri Lévy ise şu yorumu yapmıştır: “Hayır, dürüst olmak gerekirse, Gülünç Aşklar kitabının yazarı Milan Kundera’nın, başka bir hayatında veya öncesinde bile, muhbirlik rolünü üstlendiğini hayal etmek zor. Bu olayın tamamı açık bir manipülasyon kokuyor.” Çek ve Fransız taraflarının bu olayı analiz ettiği yazılar Revolver Revue dergisinde yayımlanmıştır.

İlk Edebi Eserler (1953–1957)

Milan Kundera’nın yayımlanmış ilk metni, 1947’de yazdığı ve müzik öğretmeni Pavel Haas’ın Auschwitz’te öldürülmesine adanmış bir şiirdir.

İlk kitabı İnsan, Bu Geniş Bahçe (Çekçe: Člověk zahrada širá), 1953 yılında yayımlanan yirmi dört şiirlik bir şiir kitabıdır. Bu eserinde, “sosyalist realizm” olarak bilinen edebiyata eleştirel bir duruş sergilemeyi denemiştir; ancak bunu Marksist bir perspektiften yapmıştır.

1955 yılında Son Mayıs (Çekçe: Poslední máj) adlı şiir kitabını yayımlar. Bu eser, Nazi Almanya’sının işgaline karşı komünist direnişin kahramanı Julius Fučík’e adanmıştır.

1957’de yayımlanan Monologlar (Çekçe: Monology), otuz altı şiirin yer aldığı bir derlemedir. Bu kitapta Kundera, politik propaganda karşısında durur ve gerçek insan deneyiminin önemini vurgular. Eser, aşk şiirlerinden oluşur ve alt başlığı Aşk Üzerine Kitap (Çekçe: Kniha o lásce) olarak geçer; akılcı ve entelektüel bir ilham taşır.

Prag Baharı ve 1968 Mayıs Olayları Üzerine Kundera’nın Düşünceleri

Josef Škvorecký’nin Miracle en Bohême romanının önsözünde Milan Kundera, Prag Baharı dönemini (yani Ocak’ta Alexander Dubček’in iktidara gelmesinden Ağustos’ta Sovyet işgaline kadar olan süreci) ve 1968 Mayıs olaylarını uzun uzun karşılaştırır. Bu dönemin kökenini Çeklerin kuşkucusu ve eleştirel ruhuna bağlar; bu ruh sayesinde 1960’tan itibaren rejimin “çürüyen bir diktatörlük” haline geldiğini ve bunun da yoğun bir kültürel üretime çok elverişli bir ortam yarattığını belirtir (örneğin Miloš Forman, Václav Havel gibi isimler).

Önemli dönüm noktalarından biri, 1967 Haziranında yapılan Çekoslovak Yazarlar Birliği’nin 4. Kongresi’dir. Burada yazarlar, parti liderlerinin politik çizgisine ilk kez açıkça ve tamamen karşı çıkarlar. Kundera bu harekete aktif şekilde katılır ve önemli bir konuşma yapar.

1968 Mayıs ayındaki Paris ayaklanmasına gelince, Kundera bunu Prag Baharı’ndan kökten farklı bir hareket olarak görür: Prag Baharı siyasi açıdan kuşkucu ve Sovyet kültürüne karşı geleneksel kültürü yücelten bir hareketken, 1968 Mayıs’ı ise “lirizme dayanan” devrimci bir hareket olup “Avrupa kültürü ve onun geleneksel değerlerini sorgulayan” bir niteliğe sahiptir.

Bu anlayışla Kundera, 1967 tarihli Şaka (La Plaisanterie) adlı eserinde temel bir temayı işler: gerçekliği anlamanın ve kontrol etmenin imkânsızlığı. Gülünç Aşklar (Risibles Amours, 1968) adlı eseri ise Prag Baharı’nın özgürlük atmosferinde kaleme alınır; bu iki eser totaliterliğe karşı birer mesajcı olarak değerlendirilir.

Gülünç Aşklar (1968), birbiriyle bağlantılı birkaç öyküden oluşan bir derlemedir ve insan ilişkilerindeki samimiyetsizlik, iletişim bozuklukları gibi temaları işler. Kundera, kimlik, özgünlük ve yanılsama olgusunu (gerçeklerin nasıl yakalanamaz biçimde zıttına dönüştüğünü) inceler. Öykülerin çoğu, geç Stalin dönemi Çek toplumunda geçer ve o dönemin gerçekliğine tanıklık eder.

1968 Sovyet İşgali ve Sonrası

Ağustos 1968’de Sovyetler Birliği’nin Çekoslovakya’yı işgali, ifade özgürlüğünün yaşandığı bu dönemi sonlandırır ve ülkeyi neo-Stalinizm karanlığına gömer. Bu boğucu atmosfer, 1989’da komünizmin Çekoslovakya’da yıkılmasına kadar değişmeden devam eder.

1956’daki de-Stalinizasyon sonrası komünist parti içinde itibar kazanan Kundera, 1970’te tekrar partiden çıkarılır. Prag’daki Yüksek Sinema Okulu’ndaki öğretmenlik görevini kaybeder ve kitapları kitapçılardan ve kütüphanelerden kaldırılır.

Kundera, bu “küçük işlerde” geçen dönemini Gülünç Aşklar ve Unutuluş Kitabı’nda yeniden anımsatır. Bu dönemde astroloji (burç) tahminleri yaparak para kazandığını, hatta gençlere yönelik bir dergide takma isimle astroloji yazıları yayımladığını belirtir.

Aynı zamanda müzik yeteneğini de kullanarak, Amerikan baskısı için yazdığı Şaka (La Plaisanterie) önsözünde belirttiği gibi, bir madenci bölgesindeki tavernalarda gezici müzisyenler grubuyla çalmıştır.

Tüm zorluklara rağmen yazmaya devam eder. Hayat Başka Yerde (La vie est ailleurs) adlı romanı Kundera için bir tür arınma (katarzis) olur; geçmişteki komünist kimliğiyle yüzleşir, sanatçı olarak yerini sorgular ve bu yükten kurtulur. Bu kitap 1973’te Fransa’da yayımlanır ve Médicis Yabancı Edebiyat Ödülü’nü kazanır.

Elveda Valsi (La Valse aux adieux, 1976) adlı romanı ise Sovyet işgalinden sonra Çekoslovakya’daki kurak, baskıcı rejimden derin izler taşır. Kundera bu kitabı son romanı olarak planlamıştır (orijinal adı Epilog idi). Romanda politika yoktur; gerçek dünyanın trajik durumu ancak ara sıra, dolaylı biçimde anlatıya sızar.

Milan Kundera’nın Fransa Yılları ve Eserleri

1975 yazında eşi Véra Hrabankova ile Çekoslovakya’dan Fransa’ya, iki yıllık oturma izniyle ayrılır. 1973’te aldığı Médicis Yabancı Edebiyat Ödülü jürisinden Lucie Faure ve Dominique Fernandez, ona Fransa’da kalması için destek sağlar. Valéry Giscard d’Estaing de kalıcı vize alınması için baskı yapar. Rennes’de, modern bir gökdelenin en üst katında yaşar ve Rennes-II Üniversitesi’nde karşılaştırmalı edebiyat dersleri verir. 1979’da Paris Sosyal Bilimler Yüksek Okulu’na seçilir. Aynı yıl Çekoslovakya vatandaşlığı elinden alınır, 1981’de ise Fransız vatandaşlığına geçer.

Komünist rejim yıkıldıktan sonra açılan arşivler, Fransa’daki dönemde de Çek istihbarat servisi StB’nin gözetiminde olduğunu gösterir. Bu sürgün durumu Kundera’ya bir anlamda özgürlük sağlar; sansürden kurtulup özgürce yazmaya başlar. Fransızcayı da ustalıkla kullanarak kitaplarının Fransızca çevirilerini bizzat düzeltir, böylece bu çeviriler orijinal metinle eşdeğer kabul edilir.

İlk yıllarında roman yazmayı bıraktığını söylese de, 1979’da Gülünç Aşklar ve Unutuluş Kitabı’nı yayımlar. Bu eser, komünist geçmişini dışarıdan ve eleştirel bir bakışla sorgular. 1978’de Paris’e yerleşir ve 1982’de en ünlü eseri Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği’ni tamamlar. Bu roman, Nietzsche’nin “ebedi dönüş” mitini ele alır ve yaşamın bir kez yaşanmasının insanı sorumluluktan kaçmaya itmesini konu edinir.

Kundera, ayrıca “kitsch” kavramını tanımlar; yaşamın kötü yanlarını yok sayan ve ölümü reddeden ideolojiler olarak açıklar.

1971 civarında Denis Diderot’ya saygı niteliğinde üç perdelik tiyatro oyunu Jakob ve Efendisi’ni yazar.

1989’da Gallimard Yayınları’nın okuma kuruluna girer. 1990’da yayımlanan Ölümsüzlük romanı, modern dünyada yazının durumunu sorgular ve yüzeyselliğe karşı direnç gösterir.

1993’te Fransızca yazdığı ilk romanı Yavaşlık yayımlanır; batı medeniyetini eleştirmeye devam eder. Ardından 1998’de yayımlanan Kimlik ve 2003’te yayımlanan Cahillik adlı romanlar gelir. Bu üç roman “Fransız döngüsü” olarak anılır; aşk ve insan deneyiminin paradoksları üzerine yoğunlaşırlar.

2011’de yapıtları Fransızca Pléiade Kütüphanesi’ne dahil edilir, bu çok prestijli bir ayrıcalıktır.

2013’te doğrudan Fransızca yazdığı dördüncü romanı Önemsizliğin Kutlaması yayımlanır; bu eser çağımızın mizah anlayışını yitirmesine dair bir sentez olarak değerlendirilir.

1985’ten sonra röportaj vermeyi bırakır, özel hayatıyla ilgili bilgileri sıkı denetim altında tutar. Resmi biyografisi sadece: “Çekoslovakya’da doğdu. 1975’te Fransa’ya yerleşti.” şeklindedir.

2019’da Çek Cumhuriyeti vatandaşı olarak resmen yeniden kabul edilir. Kendisi ve eşi, çoğunlukla Touquet-Paris-Plage’da deniz kenarında sessiz bir hayat sürerler.

Milan Kundera, 11 Temmuz 2023 öğleden sonra, Paris’in 7. bölgesinde, 94 yaşında uzun süren bir hastalığın ardından hayatını kaybetti. Cenazesi çok özel bir törenle yapıldı ve ardından kremasyon gerçekleştirildi. Külleri, eşi Vera Kundera’ya teslim edildi ve onun 2024 Eylül ayında vefatının ardından Brno’ya götürülmesi planlanıyor.

Eşi Vera Kundera (Věra Kunderová) ise 14 Eylül 2024 sabahı Touquet’te ölü bulundu. Milan Kundera ile 1967’de, “Prag Baharı” döneminin coşkulu atmosferinde tanışmışlardı.


Kundera’nın “hafiflik” kavramı neyi ifade eder?
Hayatın anlamını sorgularken, “ağırlık” ve “hafiflik” metaforlarıyla insan deneyiminin çelişkilerini ortaya koyar. Hafiflik, özgürlük ve anlam yitimi arasındaki ince çizgiyi temsil eder.


Neden anlatıda zaman ve hafıza sıkça karşımıza çıkar?
Kundera için geçmiş, kimlik ve varoluşun temelidir. Hafıza, geçmişle hesaplaşmayı, zaman ise insanın varoluşsal yolculuğunu simgeler.


Postmodern anlatı nasıl kendini Kundera eserlerinde gösterir?
Gerçeklik ile kurmaca arasındaki sınırlar bulanıklaşır; oyunlu ve çok katmanlı anlatım teknikleriyle okuyucuyu sorgulamaya davet eder.


Popüler Kültürde Milan Kundera
“Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği” kitabı pek çok dile çevrildi, film ve tiyatroya uyarlandı. Edebiyat dünyasında Franz Kafka ve Albert Camus gibi yazarlarla birlikte anılır. Özellikle varoluşsal sorgulamalar, sinema ve müzikte postmodern temalarla ilişkilendirilir.


Genel Değerlendirme 
Milan Kundera, hafifliğin ve ağırlığın hayatın iki yüzü olduğunu, anların hem anlamlı hem de geçici olduğunu gösterir. Onun eserleri, okuyucuya kendini ve dünyayı yeniden düşünme imkanı sunar. Edebiyatta hafıza, zaman ve kimlik üzerine derin bir yolculuktur.


Velev’den İlgili Maddeler

YAVAŞLIK

ANONİMLİK

ZAMAN

HAFIZA

POSTMODERNİZM

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com