MEVEDDET

ARAPÇA kökenli bir kelime olup, kişinin başka birine karşı duyduğu sevgi, yakınlık, saygı ve aşkı ifade eder. Kulun Allah ile ülfet etmesi halini ifade eden bir tasavvuf terimi.

Muhabbet anlamına gelen bu kelime istemek ve sevmek; istenilen ve sevilen şeyin gerçekleşmesini arzu etmek demektir. Kur’an-ı Kerîm’de “meveddet, vüdd” ve Allah’ın esmâsından el-Vedûd şeklinde geçmektedir.

İbn Manzûr’un Lisanü’l-Arab’a göre, meveddet muhabbet, sevmek ve sevgi beslemek anlamları taşımaktadır.

Meveddet, insanları yuva kurmaya sevk ederek kabile, millet ve devletlerin oluşumuyla sosyal hayat gerçekleşebilmektedir. Sosyal hayatın oluşumunu sağlayan motor güç kadın ve erkeğe yerleştirilen, yuva kurmayı sağlayan meveddet duygusudur. Allah insanı iki cins olarak yaratmış, ruhlarına meveddet duygusu vererek cinsler arası alâkadan ruhlar için bir sükûn, sinirler için bir dinlenme vesilesi kılmıştır. Kalb ve bedenin huzuru, hayat ve maişetin istikrarı, ruh ve vicdanın ünsiyeti meveddet sâyesindedir. Meveddet duygusu sâyesinde iki en yabancı, birbirine en yakın hâle gelmektedir.

Meveddet ve muhabbet irfan ehli kişilerce kâinâtın varlık sebebi olarak görüldüğü gibi onlara göre kadına muhabbet ve hürmet de Allah’a muhabbetin eseridir. Çünkü ârifler kadında Hakk’ın ışığını görür.

MEVEDDET AYETİ (Arapça: آية المودة); Şura Suresi’nin 23. ayetinin bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu ayet, Peygamber Efendimizin (s.a.a) Ehlibeyt’inin (a.s) faziletine delalet etmekte ve Allah Resulü’nün (s.a.a) risaletinin ecir ve mükâfatını da Ehlibeyt’e (a.s) sevgi ve dostluk olarak bilmektedir.

Sıddîk Nâci Eren efendi tasavvuf yolunun ahkamını (Hükümler, kanunlar, emirler, buyruklar) altı maddede sayar bunlardan biri de meveddettir.

Bir örnek:
“Onların evliliği, uzun yıllar boyunca birbirlerine duydukları derin meveddetle güçlendi.”

Tekvir sûresi 8:
“Ve izel mevudetu suilet.” “Çocuk saflığında hakikati aramak”

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com