MERKEZ SAĞ

GENELLİKLE liberal demokrasiyi, kapitalizmi, piyasa ekonomisini, özel mülkiyet haklarını ve az ölçekte bir refah devletini destekler.

Türkiye’de merkez sağ terimi, çoğu kere bir siyasi hareketi ifade etmektedir;  olur olmaz herkesin dillendirdiği ancak ne olduğunu kimsenin doğru düzgün anlamadığı kavramlardan biridir.

Sağ-sol ayrımı, siyasi düşünceleri sınıflandırmada en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Bu ayrım, Fransız Kurucu Meclisi’nin ilk toplantısındaki oturma düzeninden bu yana sağ ve sol kavramlarının kullanımına dayanır.

Sağ kavramı genellikle kraliyet yanlılığı ve gericilikle ilişkilendirilirken, sol kavramı ise radikallik, devrim ve eşitlikle ilişkilendirilir. Ancak günümüz dünyasında sağ ve sol ayrımı, basit bir şekilde gericilik ve devrim arasındaki ayrımı yansıtmamaktadır.

Siyasi düşünür Anthony Giddens, sağ ve sol kavramlarına felsefi bir yaklaşımla yaklaşarak, sağın var olanı koruma eğilimiyle ilişkilendirilirken, solun ise var olan eşitsizliklere karşı çıkma ve değişimci bir yaklaşımı temsil ettiğini ifade eder. Norberto Bobbio ise sağ ve sol ayrımında gelenekleri referans alır; sağcıyı gelenekleri koruyan, solcuyu ise geleneklerden öteye geçerek tüm ayrımcılıklara karşı duran olarak tanımlar. Ancak sağ ve sol değerlerini belirlemek ve bazı değerlerin hangi tarafa ait olduğunu belirlemek zor olabilir. Özgürlük ve demokrasi gibi değerler bu ayrımı karmaşık hale getiren değerlerdir.

Bu bağlamda, merkez sağ siyasi düşüncesinde gelenekçilik, bireyselcilik ve (liberal) demokrasi gibi değerlerin önemli olduğu ve liberalizm, muhafazakârlık ve milliyetçilik gibi ideolojileri içeren bir siyaset anlaşılmalıdır.

TÜRKİYE’DE MERKEZ SAĞ
Türkiye’de merkez sağ siyasi hareketi, uzun süreler boyunca iktidarda kalan ve önemli bir siyasi düşünce olarak kabul edilir. Merkez sağ partilerin aktif siyasette ve halkın gündeminde yer alması, özellikle 90’lı yıllardan itibaren akademik çalışmaların da odak noktası olmuştur. Ancak merkez sağ konusunda ortak bir analize varılamaması nedeniyle tartışmalar devam etmektedir.

Türkiye’de merkez sağ siyasi hayatına 1946 yılında kurulan Demokrat Parti (DP) ile başlamıştır. DP’nin 10 yıllık iktidarı sonrasında Adalet Partisi (AP) 1961 yılında DP’nin yerini almış ve merkez sağı temellendirmiştir. 1980 darbesi sonrasında ise merkez sağ, Anavatan Partisi (ANAP) ve Doğru Yol Partisi (DYP) ile devam etmiştir. Bu nedenle, DP’den DYP’ye uzanan bir siyasi hareketten bahsetmek mümkündür. 1960’lı yıllarda Ülkücü Hareket ve Milli Görüş siyasi hareketlerinin ortaya çıkması, merkez sağı ılımlılık ve merkeziyetçilik bakımından farklılaştırmıştır.

Günümüzde Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ülkenin en uzun süre iktidarda kalan sağ partisi olmuştur. AK Parti’nin popülerliği, kitle partisi olması ve ideolojik içeriği (2002-2013) nedeniyle merkez sağ partisi olarak nitelendirilebilir. Günümüzde AK Parti’nin tam olarak merkez sağ içinde yer alıp almadığı tartışmalıdır.

Merkez sağın siyasi hareket olarak incelenmesinin yanı sıra, bir siyasi düşünce olarak ele alınması akademik açıdan önemlidir.[6] Merkez sağın siyasi düşüncesi, demokrasi ve sivil toplum, milliyetçilik, (dini) muhafazakârlık ve laiklik gibi unsurlardan oluşmaktadır. Bu unsurlar, merkez sağın siyasi fikrini oluşturur.

Merkez sağ siyasi düşüncesinin anlaşılması için sağ, Türk sağı ve merkez sağ kavramlarına kısaca değinilmiş ve merkez sağın ideolojik özellikleri üzerinde durulmuştur. Bu ideoloji, demokrasi, milliyetçilik ve muhafazakârlık, dini muhafazakârlık ve Atatürkçülük olmak üzere dört temel başlık altında incelenebilir.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com