YÖNETİM gücünün, yetenek ve kişilerin bireysel üstünlüğüne yani liyakata dayandığı yönetim biçimi…
Meritokrasi, güç ve yetkilerin, görev ve sorumlulukların aile, servet veya sosyal sınıftan ziyade bilgi, beceri, yeterlilik, yetenek, çaba, çalışma ahlakı, erdem ve başarı temelinde dağıtıldığı bir sistemin adıdır.
Bu yönetim şeklinde idare gücü, üstün özellikleri olduğu düşünülen kişiler arasında paylaştırılmaktadır, kayırma yoktur. Özellikle kamu yönetiminde daha bilgili ve yetenekli kişilerin seçilmesi ve yine hizmet içindeki ilerleme ve yükselmelerinin bilgi, başarı ve yetenek kıstaslarına göre yapılmasını amaçlar. Osmanlı Devleti’ndeki devşirme sistemi buna benzer bir örnek olarak gösterilebilir.
Meritokrasi sözcüğü ilk kez Britanyalı sosyolog Michael Young’ın hiciv tarzındaki eseri Rise of the Meritocracy (Meritokrasinin Yükselişi)’nde geçmektedir.
Bu kelime Latince Latince meritum ile Yunanca kratein (Yunanca: κρατεῖν) sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur. Meritum; yeterli ve değer anlamına, kratostan türeyen krasi ise güç, etki ve kuvvet anlamına gelmektedir. Sözcükler birleşince ortaya çıkan sözcük ise toplumda değerlilerin, seçkinlerin güçlü ve etkili olmasını savunan bir görüşün adıdır. Dolayısıyla üst kademelerde zekâ, çalışkanlık ve diğer meslekî hünerleri bulunan kişilere yer verilmesi anlamına gelmektedir.