MASLAHATGÜZAR – Makul Görünüp Mevcut Olandan Yana Olmak

Huzurun değil, statükonun bekçiliği: Maslahatgüzar, “aman ortalık karışmasın” derken asıl karışıklığı sürdüren kişidir.


Maslahatgüzar Nedir?

Maslahatgüzar (İng: conciliator, Alm: Vermittler im Interesse des Status quo, Fr: conciliateur pragmatique) kelime olarak “maslahat gözeten”, yani “en uygun, en az zararlı olanı tercih eden kişi” anlamına gelir. Bu sözcük, çoğu zaman çatışma ve anlaşmazlıklarda ara yol arayan, gürültü çıkmasın diye sessiz kalan, sistemi sarsmadan çözüm öneren kimseler için kullanılır. Maslahatgüzarlar, genellikle devlet başkanı yerine, faaliyet gösterdikleri ülkenin dışişleri bakanına akredite edilir ve genellikle bir büyükelçi olan misyon başkanının yokluğunda görev yaparlar.

Ancak günümüzde maslahatgüzarlık,  Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi (1961) kapsamında diplomatik temsilin en düşük rütbesi olup, çoğu zaman eleştirel bir tonda, değişim karşıtı, statükocu ve uzlaşmacı görünerek aslında adaletsizlikleri sürdüren tutumları tanımlamak için kullanılmaktadır. Bir tür pasif onay mekanizmasıdır: Ne tam destek verir ne tam karşı çıkar, ama hep olanı meşrulaştırır.


Dünden Bugüne Maslahatgüzarlık

Osmanlı bürokrasisinde “maslahat” kelimesi sıkça kullanılırdı. Devletin yüksek menfaati, uzun vadeli çıkarı anlamına gelen maslahat, birçok politik kararın gerekçesi sayılırdı. “Maslahat icabı” denilerek bazı gerçekler gizlenir ya da ötelenirdi. Bu anlayış, 20. yüzyıl Türkiye’sinde de sürmüş; özellikle siyasi krizlerde “maslahatgüzar” yaklaşımlar, hakikatin üzerini örten, ama “devlet aklı” ile gerekçelendirilen davranışlara dönüşmüştür.

Sadece siyasette değil, ailede, okulda, kurumlarda da maslahatgüzarlık sıkça görülür. Sorunlar açıkça konuşulmaz, yüzleşmeden kaçılır, “şimdi sırası değil” denir. Oysa bu tutum, sorunun kökünü çözmez; yalnızca görünürlüğünü azaltır.


Maslahatgüzar olmak kötü bir şey midir?
Her zaman değil. Bazen çatışmaları yumuşatmak, çözüm aramak, insanları uzlaştırmak için bu tavır gerekli olabilir. Ancak bu tutum kalıcı hâle geldiğinde, hakikatin üstünü örter, adaletsizliği meşrulaştırır. Maslahatgüzarlık; dengeyi sağlamakla, sükûnet adına haksızlığa göz yummak arasında ince bir çizgide durur.


Maslahat ile oportünizm aynı şey midir?
Hayır, ama benzer görünebilir. Oportünizm, kişisel çıkarı gözeterek her duruma göre pozisyon alma becerisidir. Maslahatgüzarlık ise daha çok sistemin zarar görmemesi için bireysel ya da kurumsal pozisyon alma hâlidir. Oportünist çıkarını, maslahatgüzar düzeni korur.


Maslahatgüzarlık hangi durumlarda zararlıdır?
Baskı, şiddet, ayrımcılık ya da yozlaşma karşısında sessiz kalındığında. Bu tavır, sorunun “adına konuşacak” kişileri etkisiz kılar. “Şimdilik susalım”, “zamanla düzelir”, “daha kötü olmasın” gibi cümlelerle sorunların derinleşmesine katkıda bulunur.


Toplumda maslahatgüzarlık nasıl teşvik edilir?
Kültürel olarak uyum, itaat ve sükûnet yüceltiliyorsa; eleştiri cezalandırılıyor, muhalefet dışlanıyorsa; insanlar “düzen bozulmasın” diye konuşmaktan çekiniyorsa, maslahatgüzarlık toplumsal norm hâline gelir. Bu durum, sessizliğin erdem, tartışmanın tehdit gibi görülmesine yol açar.


Maslahatgüzarlığın alternatifi nedir?
Cesurca ama yapıcı biçimde konuşmak. Yüzleşmeden kaçmamak. Dönüştürücü eleştiri. Susarak huzur değil, konuşarak denge kurmak. Radikal değil sorumlu olmak. Maslahatgüzarlığın panzehiri, adalet duygusuyla kurulan kararlı cümlelerdir.


Popüler Kültürde Maslahatgüzarlık

Maslahatgüzarlık karakterleri sinema ve edebiyatta sıkça karşımıza çıkar. Godfather serisindeki Tom Hagen, her ne kadar mafyanın “avukatı” olsa da esas işlevi krizleri büyütmeden örtbas etmektir. George Orwell’in 1984 romanında, sistem içindeki bazı memurlar, “doğruyu biliyor” ama “maslahat icabı” sessiz kalıyorlardır. Türkiye sinemasında ise Halit Refiğ’in Yorgun Savaşçı filminde, İttihatçı paşaların “devletin selameti” için verdikleri kararlar, tam anlamıyla maslahatgüzar tavırları temsil eder.

Ayrıca günümüz televizyon dizilerinde, özellikle aile dramalarında, “aile dağılmasın” diye her şeyi sineye çeken karakterler, bu kavramın günlük hayattaki izdüşümleridir.


Genel Değerlendirme

Maslahatgüzar olmak, her ne kadar çatışmadan uzak durmak, ortamı yumuşatmak gibi görünse de çoğu zaman var olan sorunların devamına hizmet eder. Bu tutum, değişimin değil, mevcut dengenin bekçisidir. Sessizlikle onay arasında ince bir çizgi vardır ve bu çizgide yürüyen her maslahatgüzar, farkında olmadan statükonun en sadık savunucusuna dönüşebilir.


Velev’den İlgili Maddeler

SOSYAL ADALET
MEDYA MANİPÜLASYONU
DEVLET AKLI
SOSYAL PSİKOLOJİ
POPÜLER KÜLTÜR