1996’DA Peru’nun Lima kentinde meydana gelen rehine krizinin ardından bu ismi alan sendrom temelde, Stockholm Sendromu’nun tersi olarak adlandırılır. Stockholm sendromu ile aynı koşullarda ortaya çıkar ve bu sendromda rehin alan kişiler rehinelerine karşı bağlılık hisseder.
Kurbanını kaçıran kişi, kendini bu bireyin yerine koymaktadır. Dolayısıyla kişi, kurbanı gibi düşünmeye başlamaktadır. Buna bağlı olarak, kişi ile kaçırdığı birey arasında duygusal bir bağ oluşmaktadır. Bu süreçte kurbanı kaçıran kişi, bireyi gereğinden fazla düşünmektedir. Dolayısıyla kişi, kurbanı hayatında hep var olan biri gibi önemsemektedir.
Lima Sendromu Nedenleri Nedir?
Lima sendromunun oluşma nedenleri ile ilgili çok fazla veri bulunmamaktadır. Bu sendrom, belirli bir hastalık gibi herhangi bir süreç içerisinde meydana gelen durumlardan değildir. Dolayısıyla Lima sendromu için kalıp sebepler yerine bu durumun oluşmasına neden olabilecek durumlardan bahsedilebilmektedir. Bu durumlar ise kaçıran kişinin kaçırma işlemini zorla yapması, suç işleme konusunda deneyimsiz olması ve empati becerisinin fazla gelişmiş olmasıdır.
Lima Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Lima sendromuna sahip olan kişilerde yaygın olarak görülen belirtiler bulunmaktadır. Bu belirtiler aşağıdaki gibidir:
Kişi, kurbanına zarar vermekten korkmaktadır.
Birey, kurbanını önemsemekte ve onunla iletişime geçmek istemektedir.
Kişi, bir süre sonra kurbanı ile samimiyet oluşturmak istemektedir.
Kurbanın duygusal durumu, birey için önemli hale gelmektedir.
Birey, kurbana sürekli olarak “Sana zarar veremem, seni korurum.” gibi sözler söylemektedir.
Kişi, kurbanının özgürlüğüne herhangi bir sınır getirmiyormuş gibi davranmaktadır.
Birey, kurbana bir zarar gelirse onun iyiliği için çaba göstermektedir.
Lima Sendromu İçin Hangi Doktora Gidilir?
Lima sendromunun tanısının konulması ve tedavi sürecinin başarılı bir şekilde yürütülmesi için kişi, alanında uzman bir psikiyatr veya psikoloğa başvurabilmektedir. Böylece hastanın psikoterapi sürecini yönetecek olan uzmana yönlendirilmesi de yapılmaktadır.
Lima Sendromu Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Lima sendromu tedavi edilmezse kişi, kurbanına karşı saplantılı duygular besleyebilmektedir. Gün geçtikçe kurbana karşı beslenen duyguların düzeyi artış göstermektedir. Zaman içerisinde obsesif bir konuma gelen bu durum, kişide çeşitli psikolojik hastalıkların oluşmasına da yol açabilmektedir. Bu nedenle psikoterapi desteği alınması önem taşımaktadır.
Tarihçesi Nedir?
1996 yılında Lima’da gerillalar Japonya Büyükelçiliğini işgal ettiler. Elçilik çalışanlarını canlı kalkan olarak kullanmak istediler. Ancak kısa süre sonra onlara acıdılar; onların iyi halleri ve nezaketiyle ikna olup çalışanların çoğunu serbest bıraktılar. Durum dostluğa dönüşünce, polis operasyonu sırasında son rehineleri öldürmekle görevli gerillalar bunu yapamayacaklarını söylemişlerdi. Bu ise Lima sendromu olarak adlandırıldı.
Bir diğer vakada, Perulu psikiyatrist Mariano Querol, 18 gün boyunca rehin alınmıştır. Bu tutsaklık sürecinde yaşadıkları, kendisinin de tanımıyla bir Lima Sendromu vakasıdır.
43 yaşındaki iş adamı Gonzalo Higueras, fidye için 71 yaşındaki Querol’u kaçırtmıştır. Kaçırma sonrası elde ettiği 150 bin dolarlık fidye sayesinde, tüm finansal sıkıntılarından kurtulmuştur.
Rehin alınan Querol, tutsaklık süreciyle ilgili çeşitli açıklamalar yapmıştır. Bu süreçte, onu kaçıran kişilerle bir çeşit bağ kurduğunu belirtmiştir. Birlikte Gabriel Garcia Marquez’in romanını okuyup üzerine fikirler yürüttüklerini söylemiştir. Hatta, kaçıran ekibin lideri El Amigo (Arkadaş), Querol’un rehin alınması hakkındaki korkuları ve gerginliği üzerine kendisine, danışmanlık bile yapmıştır. İki gün sonra, aralarındaki iletişimi güçlendirmek için Querol, bir öneride bulunmuştur. Her sabah aerobik yaptığını bu yüzden de dans etmek için radyoyu açmalarını teklif etmiştir. Querol, dans ederken komik görüntüsünün onlara sempatik görüneceğini düşündüğünü söylemiştir. Sonraki zamanlarda yemekte daha fazla sebze ve kitap istediğini iletmiştir onlara. Aynı zamanda, aynı odada beraber sohbet edip televizyon izlediklerini de ifade etmiştir.
Querol, 18 gün sonra fidye için değiş-tokuş sırasında oldukça korktuğunu belirtiyor. O sırada El Amigo’nun kurduğu, sakın endişelenme, doktor. Sana garanti ederim ki, başına hiçbir şey gelmeyecek, cümleleri onu rahatlatmış. Değiş-tokuş sonrası Querol’u teslim ederken, El Amigo, taksiye binmesi için Querol’a 20 sol (Peru para birimi) vermeyi de ihmal etmemiş.
Kaynak:
Casus, Jean Echenoz, Helikopter Kitap Yayınevi, 2017
https://www.youtube.com/watch?v=fuT5koPMFEM&ab_channel=BeHealthy