LAİKLİK (Fr. laidsme; Alm. Laizismus; İng. secularism)

DİN işlerini devlet işlerinin dışında tutan yönetim anlayışı. Tüm kurumlarda dinsel etkiyi dışlamayı öngören öğreti.

Laiklik çağdaş yaşam düzeninin zorunlu bir koşulu gibidir, ancak terimin kökeni eski yunan dünyasına kadar uzanmaktadır. Yunancada laikos “halkla ilgili olan” anlamına geliyordu ve kleros‘la, yani “din adamları topluluğu”yla karşıtlaşıyordu.

Laiklik denilen anlayış yalnızca din adamlarını siyasal yaşamın dışında tutma eğilimini de­ğil, aynı zamanda dinle ilgili tüm ilkeleri ve kuralları yönetim aygıtının dışında tutma eğilimini ortaya koymaktadır; özellikle sivil kurumların, daha belirgin olarak da eğitim kurumlarının ve yasama, yürütme, yargılama erklerini gerçekleştiren kurumların tüm dinsel belirlemelerin uzağında kalabilmesi için devletin açık ve ödünsüz tutumunu öngörmektedir.

Laiklik ne zaman ortaya çıkmıştır?
Laiklik düşüncesi XVII. yüzyıldan sonra özgürlükçü dönüşümler içinde ortaya çıkmıştır ve yeni demokratik yaşam düzeni öngörülerinin zorunlu koşullarından biri olarak görünmektedir. Böylesi bir eğilimin XVII. yüzyıldan önce kendini göstermesi olası değildi, çünkü Yeniçağ’ın başlarına kadar inanç düzeni siyaset alanını şu ya da bu biçimde ve geniş ölçüde aralıksız belirlemişti.

Eskiçağ’ın ve Ortaçağ’ın toplumları bambaşka bir yapıdaydı. Eski toplumlarda daha çok dinsel kökenli yönetimler geçerliydi, bu düzenIerde yöneticiler tanrı değillerse tanrı vekiliydiler. Pek az uygar toplumda, örneğin Perslerde ve Yunanlılarda yöneticinin tanrılık özelliği yoktur. Buna karşılık Mısır’da kral ya da firavun tanrıydı, Mezopotamya’da yöneticiler tanrı vekiliydiler. Tanrı vekilleri tanrılarla insanlar arasında aracıydılar, tanrıları hoşnut etmek için tanrılara başvurabiliyorlardı.

Hitit’de başlangıçta kralların tanrılıkla bir ilgisi yoktu, devletin değişen koşulları içinde zamanla “Güneş Kral” imgesi ortaya çıktı.

Ortaçağ’ın feodal düzeninde senyörler tanrısal herhangi bir sıfat taşımamakla birlikte kilisenin belirleyici gücüyle karşı karşıyaydılar. Senyörler ve daha sonra krallar, kilisenin gücüne karşı koymakla bu güce uymak arasında değişik tutumlar almak zorunda kalmışlardır.

Feodalliğin karşıtı olarak gelişen mutlak yönetimlerde krallar tanrısallık adına etkindiler ve Tanrı’nın bu dünyadaki temsilcileri gibiydiler.

Kilisenin Ortaçağ’daki toplumsal/siyasal gücü Rönesans döneminde özellikle Reform’un düzenleyici koşulları içinde gerilemiş olsa da XVII. yüzyılla birlikte yeniden tüm kurumlar üzerinde, özellikle eğitim kurumlan üzerinde ağırlığını duyurmaya başladı.

XVII. yüzyılda daha çok misyonerlik çabası içinde olan tarikatlar eğitim alanını kendi bakış
açılarına göre koşullamak üzere hemen tümüyle ele geçirmişlerdi. Bu çerçevede XVII. yüzyıl özgürlükçü eğilimler arasında yavaş yavaş laik düşünceyi doğurdu.

XVIII. yüzyıldan sonra bu düşünce büyük ölçüde yaşama geçmeye başladı. Örneğin Fransa’da 1 882’de çıkan bir yasa rahiplerin ve rahibelerin ilkokullardan uzaklaştırılmasını zorunlu kıldı.

Laiklik düşüncesini ilk kim ortaya koydu?
Laik düşünceyle ilgili ilk belirleyici bilgileri XVII. yüzyılın ünlü İngiliz filozofu John Locke
ortaya koydu. Avrupa düşüncesinde sivilleşmenin ilk gerçek savunucusu olan ve görüşleriyle XVIII. yüzyıl aydınlanma düşüncesine öncülük etmiş olan Locke, ılımlılaştırılmış mutlak yönetim anlayışı içinde kilisenin işlevleriyle devletin işlevlerini kesin bir biçimde birbirinden ayırır, bu işlevlerin hiçbir biçimde ve hiçbir koşulda birbirine karıştırılmaması gerektiğini bildirir.

Locke’a göre her iki kesim kendi içinde bağımsız kalabilmeli, dıştan herhangi bir kısıtlamaya uğramamalıdır, birbirleri için de kısıtlayıcı olmamalıdır. Buna karşılık Locke, devlete dinin korunması gibi bir işlev de yükler. Ona göre devlet dini korumadığı zaman din kurumlarının çeşitli dış etkiler altında özyapılarını yitirmeleri hiç de zor olmayacaktır.

Locke’a göre bir toplumda ahlakın temelini oluşturmakta olan din düşüncesine karşı eleştirilecek tanrıtanımazlık gibi anlayışlar karşılarında her zaman devleti bulmalıdırlar.

Laik devletin dini olur mu?
Laik devlet yapısının egemen olduğu ülkelerde din ve vicdan özgürlüğü vardır ve bu yüzden herkes inandığı dinin gereklerini yerine getirme, inansa bile o gerekleri yerine getirmeme veya hiçbir dine mensup olmama özgürlüğüne sahiptir.

Laiklik Türkiye’ye ne zaman geldi?
10 Nisan 1928 tarihinde devletin bütün dinlere eşit mesafede olmasını sağlamak gerekçesiyle, 1924 Anayasasında yer alan “devletin dini İslamdır” ibaresi kaldırılmış ve laik hukuk devleti yolunda ilk adım atılmıştır.

1924 Anayasası ilan edildiğinde laikliğe aykırı hükümler bulunmasına karşın, 1928 yılında yapılan değişikliklerle bu hükümler kaldırılmıştır. Laiklik ifadesinin bir kez kullanıldığı bu anayasada, yeni Türk Devletinin laikleşmesinin yolu açılmıştır.

Laik ve seküler aynı mı?
Latince çağ anlamına gelen Saeculum sözcüğünden İngiliz dili için türetilen Secularism (Sekülerizm) Türkçeye laiklik, çağdaşlaşma veya dünyevileşme olarak üç farklı terimle çevrilebilmektedir. Fransa’da laiklik için Laïcité (Laicisme) terimi kullanılmaktadır.

Atatürk’ün lâiklik ilkesi nedir?
Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması ve her vatandaş için vicdan hürriyetinin sağlanması demektir. Atatürk’e göre “laiklik” yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü demektir. Laik idarede din asla devlet işlerine karışmaz.

Laik devletin özelliği nelerdir?
Laikliği, resmi politikası dinsizlik olan rejimlerden kesinlikle ayrı tutmak gerekir. O tür rejimlerde devlet dine karşıdır. Vatandaşın dinsiz olarak yetişmesi için gereken her türlü tedbiri alır. Atatürkçü laiklikte ise, devlet işlerine karıştırılmaması koşulu ile tam bir din ve inanç özgürlüğü vardır.

Laik olmayan devlet anlayışı nedir?
Lâik olmayan devlette yani teokratik devlette din ve vicdan hürriyeti yoktur, bunun sözü dahi edilemez. Lâik devlet dine bağlı devlet değildir ama din düşmanı bir devlette değildir. Lâik olmayan devlette, yani teokratik devlette din politikaya alet olur.


Kaynak: Afşar Timuçin, Felsefe Sözlüğü, Bulut Yayınları

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com