KYOTO PROTOKOLÜ – Küresel İklim Mücadelesinde Tarihsel Dönüm Noktası

Sanayi sonrası hızla artan sera gazlarına karşı uluslararası toplumun ilk bağlayıcı yanıtı: küresel ölçekte sorumluluk, yükümlülük ve ortak geleceğe dair bir sınav.


Kyoto Protokolü Nedir?

Kyoto Protokolü (İng. Kyoto Protocol; Alm. Kyoto-Protokoll; Fra. Protocole de Kyoto), 1997 yılında Japonya’nın Kyoto kentinde kabul edilen ve gelişmiş ülkeler için hukuken bağlayıcı sera gazı emisyon azaltım hedefleri öngören uluslararası bir çevre sözleşmesidir. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) tamamlayıcı metni niteliğindedir. Küresel ısınmayı sınırlandırmak için karbon piyasaları, esneklik mekanizmaları ve ülkelere göre farklılaştırılmış yükümlülükler getirmiştir.


Dünden Bugüne Kyoto Protokolü

Kyoto Protokolü, 1980’lerden itibaren hızlanan bilimsel uyarıların siyasi karşılığı olarak ortaya çıktı. 1997’de kabul edilmesinin ardından uzun yıllar yürürlüğe giremedi; çünkü ana koşul olan büyük emisyon üreticilerinin onayı gecikmişti. Protokol, nihayet Rusya’nın 2004’te imzalamasıyla 2005’te yürürlüğe girdi ve küresel iklim rejiminde ilk kez “bağlayıcı azaltım hedefleri” devreye girmiş oldu.

Gelişmiş ülkeler için 2008–2012 dönemini kapsayan birinci yükümlülük döneminde emisyonlarını 1990 seviyelerine göre ortalama %5 oranında azaltmaları öngörüldü. “Ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar” ilkesi gereği gelişmekte olan ülkelere bağlayıcı hedef getirilmedi. 2012 sonrası içinse Doha Değişikliği kabul edildi fakat sınırlı sayıda ülkenin onayıyla düşük etkili kaldı. Nihayet 2015’te Paris Anlaşması, Kyoto’nun yerini alan yeni ve daha kapsayıcı rejim haline geldi.


Kyoto Protokolü neden iklim tarihi için bir dönüm noktasıdır?
Çünkü devletleri ilk kez yasal olarak bağlayan emisyon azaltım hedefleri içerir. Ayrıca karbon ticareti, temiz kalkınma mekanizması ve ortak uygulama gibi esneklik araçlarını tanımlayan ilk uluslararası metindir. Bu yönüyle Paris Anlaşması’nın altyapısını hazırlamıştır.


ABD neden Kyoto Protokolü’nden çekildi?
ABD, Senato’nun onay vermemesi nedeniyle protokole hiçbir zaman taraf olmadı. Gerekçe olarak gelişmekte olan ülkelerin —özellikle Çin ve Hindistan’ın— bağlayıcı hedeflerden muaf tutulmasını adaletsiz bulduğunu açıkladı. Bu durum protokolün küresel etkisini ciddi biçimde sınırladı.


Kyoto’nun azaltım hedefleri başarıya ulaştı mı?
Kısmen. Avrupa Birliği taahhütlerini büyük ölçüde yerine getirirken, Kanada gibi bazı ülkeler hedeflerden uzak kaldı ve protokolden çekildi. Küresel ölçekte ise emisyonlar artmaya devam etti; bu da Kyoto’nun etkisinin sınırlı kaldığını gösterdi.


Kyoto’daki “esneklik mekanizmaları” ne işe yarar?
Ülkelerin hedeflerine ulaşmasını kolaylaştırmak için karbon ticareti, ortak uygulama (JI) ve temiz kalkınma mekanizması (CDM) getirildi. Böylece ülkeler başka ülkelerde sera gazı azaltımı sağlayan projelere yatırım yaparak kendi yükümlülüklerini dengeleyebildi.


Kyoto’nun yerini neden Paris Anlaşması aldı?
Çünkü Kyoto sadece gelişmiş ülkeler için bağlayıcıydı ve küresel emisyonların yarısından fazlasını üreten gelişmekte olan ülkeleri kapsamıyordu. Paris Anlaşması ise tüm taraflara ulusal katkı beyanı zorunluluğu getirerek daha kapsayıcı bir yapı oluşturdu.


Popüler Kültürde Kyoto Protokolü

Kyoto Protokolü; iklim temalı belgesellerde, bilim-kurgu distopyalarında ve çevre aktivizmine odaklanan sinema projelerinde sıkça vurgulanan bir dönüm noktasıdır. An Inconvenient Truth başta olmak üzere pek çok yapım, protokolü küresel iklim diplomasisinin sembolik başlangıcı olarak sunmuştur. Çevre hareketleri ve gençlik iklim örgütlerinin afişlerinde de Kyoto’nun adı hâlâ direniş ve uyarı simgesi olarak yer alır.


Genel Değerlendirme

Kyoto Protokolü, etkisi sınırlı olsa bile uluslararası toplumun iklim değişikliğiyle mücadelede attığı ilk ciddi ve bağlayıcı adımdır. Küresel emisyonları durduramadı; fakat diplomatik, ekonomik ve hukuki mekanizmaların geliştirilmesine öncülük etti. Bugün Paris Anlaşması’nın dili, yaklaşımı ve yöntemleri büyük ölçüde Kyoto’nun açtığı yoldan ilerlemektedir.


Velev’den İlgili Maddeler

SIFIR ATIK
İKLİM KRİZİ
DÖNGÜSEL EKONOMİ
İKLİME ALIŞMA
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK