KUT

KUT; Türk, Moğol ve Altay şamanizminde ve halk inancında kutsal enerji, yaşam gücü. Hut, Kud, Gut da denir. Moğollar Kutag, Hutag derler.

Kutsal yaşam gücü, bereket, hayat verici, mübareklik, canlılık gibi anlamları vardır. Yiğitler kut sayesinde ölümden kurtulur veya yaşama döner. Bu güç Tanrı’dan kaynaklanır. Tanrı bu gücü geri çekerse kağanlar tahtı ve yaşamlarını yitirirler. Padişahların ve soylarının kanı kutlu sayıldığından, hanedandan birisi idam edileceği zaman boynu kılıçla vurulmaz, yay kirişiyle boğularak öldürülür. İnsanın kutu doğmadan önce gökyüzünde yer alır.

Çoğu kez bir kuş şeklinde tasavvur edilen ama gerçekte şekli ifade edilemeyen ruh, Türk
topluluklarında kut şeklinde de düşünülmüştür. Başkurtlar kut’u, “insana hayat, sağlık ve mutluluk getiren ruh” şeklinde tarif etmekte ve Türk topluluklarında kut’un (ruh), insanın kalbinde (kendinde), kanında ve iskeletinde (kemiğinde) olduğu kabul edilmektedir.

Bu yüzden Türkler kanı ve kemiği kutsal görüyorlar, mezarı kemikle ifade ediyorlar, kanın akıtılmasını da tabu sayıyorlardı. Bu durum hayvanlar için de aynı idi. Kurban edilen hayvanların kemikleri atılmıyor, kanı dökülmüyordu.

Kut’un birçok kaynakta yaşam gücü anlamında kullanıldığı da görülür. Türk kozmogonik düşüncesine göre ilk neden belirdiğinde bundan yokluk ve yokluktan ilk monad (tek varlık) türemiştir. T’ai-chi denen bu varlıkta bazı ilkeler bulunmakta idi. Bu ilkeler harekete geçtiğinde yaruk (ışık) ve kararıg (karanlık) ilkeleri belirir. Yarısı beyaz yarısı siyah ve daire şeklinde tasavvur edilen bu yaruk ve kararıg ilkelerinin ana ve ata’ya benzetilen nefesleri sekiz yönden esen rüzgârlarla birleşince toprak, su, ateş, ağaç ve maden olarak bilinen beş unsur meydana gelmiştir. Bu unsurlara kök, ruh, aile anlamına gelen tös, kut ve oğuş gibi isimler verilmekte idi.

Kut inancı Osmanlıda var mı?
İnanca göre kut, Tanrı, bereket, uğur, mutluluk ve yaşam gücünü ifade etmektedir. Kut inancına Türk devletlerinin başında olan insanlar kendilerine bu görevin Allah tarafından verildiğine inanmaktaydı. Osmanlı padişahları ise kut inancını yazdıkları fermanlarda Zillullah unvanıyla ifade ederdi.

Tengri kut ne demek?
“Kut”, Tengri’nin sadece hükümdarlara verdiği güçlü bir ruhtur. Tengri, bu ruhu bir kağana uygun gördüğü zaman verir ve yine uygun gördüğü zaman geri alır. Bu ruha sahip olan bir kağanın unvanına “Tengrikut” eklenir.

Kut versin ne demek?
“Allah bahtiyar etsin” veya “Allah mutluluk versin” şeklindeki Arapça cümlenin Türkçe karşılığıdır.

İslamiyet öncesi Türk tarihinde kut ne demek?
Kut genel bir tarifle siyasi iktidar anlamındadır. Yani Türk hükümdarına yönetme hakkının Tanrı tarafından verilmesi olarak isimlendirilebilir.

Kut sahibi olmak ne demek?
Türk düşüncesinde “kut”u yani “siyasi otorite”yi Tanrı veriyordu. Demek ki egemenlik Gök’ten alınmaktaydı. Buna göre Türk hükümdarına idare etme hakkı Tanrı tarafından bir ilahi lütuf olarak bağışlanmıştır.

Uygurlarda kut anlayışı var mı?
Kapagan Kağan ve ilk Kutluk Bilge Kül’ün “kutluk” unvanlarını aldığı, Türgiş hakanlarına da bu unvanın verildiği tarihi kayıtlarla sabittir. Cüveyni tarafından kaydedilen Uygurların Göç destanında Uygur hakanlarına İdi Kut unvanı verildiği anlaşılmaktadır.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com