KONTRGERİLLA

GERİLLA güçlerine karşı kurulmuş güç…

Üye ülkelerin işgal edilmesi durumunda düşmana karşı yeraltı faaliyeti yürütmek üzere kurulan, ancak İtalya’da olduğu gibi, iç politikayı etkilemek amacıyla büyük boyutlu terör olaylarına karışan gizli NATO örgütünün Türkiye’deki uzantısı da kontrgerilla olarak bilinir.

Kontrgerilla hâlâ var mı?
Türkiye’deki yapılanma Amerika tarafından Ankara’da bulunan Amerikan Askerî Yardım binasında kurulmuş ve başlarda CIA tarafından fonlanmıştır. 1970 ila 1999 yılları arasında etkin olarak faaliyet gösteren yapılanmanın yasal statüsü yoktur, gizli silah depoları ve kayıt dışı mensupları vardır.

Kontrgerilla kurucusu kim?
1952 yılındaki ABD belgelerine göre Kurmay Albay Emin Çobanoğlu’nun talebi üzerine psikolojik savaş departmanı için ABD tarafından örgütlenme şeması gönderildi. İlk olarak 1952 yılında “Hususi ve Yardımcı Muharip Birlikleri” adıyla kurulmuş,1953 yılında Seferberlik Tetkik Kurulu adını almıştır.

Kontrgerilla harekatı ne demek?
Kontrgerilla harekatı veya gayrinizami harp, Soğuk Savaş döneminde ABD tarafından komünizm tehlikesine karşı uygulanan stratejide çok önemli bir pozisyona sahipti. Bu dönemde nükleer felaket riskinden dolayı doğrudan savaşların azalmasıyla birlikte daha çok ‘özel harp’ denilen taktiklere başvuruluyordu.

Ayrıntılar için İlhan Selçuk’un Devletleşen Kontrgerilla, Kontrgerillaşan Devlet yazısındaki şu paragrafları okumakta yarar var:

İlk tanışma Ziverbey’de

Türkiye’nin aydınları kontrgerillanın varlığından, ilk kez 12 Mart 1971 muhtırası sonrasında gözaltına alınarak götürüldükleri İstanbul Erenköy’deki Ziverbey Köşkü’ndeki işkence merkezinde haberdar oldu. Yazar İlhan Selçuk, bu kontrgerilla merkezinde kendisine söylenenleri daha sonra derlediği kitabında şu cümlelerle aktaracaktı2: ‘İlhan Selçuk, Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı kontrgerilla örgütünün karşısında bulunuyorsun. Sen bizim tutsağımızsın. Burada anayasa, babayasa yoktur. Örgüt seni ölüme mahkûm etmiştir. Sana istediğimizi yapmaya yetkiliyiz.’

Kontrgerilla gizliydi, yasadışıydı ama devletin dışında örgütlenmiş de değildi.

Türkiye NATO’ya kabul edildikten sonra 1952’de ABD’de eğitim görmüş bir Tuğgeneral olan Daniş Karabelen tarafından kurulmuş olan Seferberlik Tetkik Kurulu (STK) kontrgerilla örgütlenmesinin merkeziydi. Amacı da barış zamanında düşman işgaline karşı direniş ve ayaklanma örgütlemekti. Yani tam da soğuk savaş ile birlikte üretilmiş bir kavram olan ‘Düşük Yoğunluklu Savaş Konsepti’ne denk bir faaliyet tarzıydı bu. ABD Eğitim ve Doktrin Komutanlığı’nın geliştirdiği bu konseptin aynen benimsenmesi, karşı devrimci ayaklanmalar organize edilmesi, ülkenin çeşitli yerlerinde gizli silah ve mühimmat depoları kurulması, muhalif hatta memnuniyetsiz yığınların provokasyonlar yoluyla sindirilmesi, kitle önderlerine suikastlar düzenlenmesi ve benzeri çok sayıda operasyon demekti. STK, hiyerarşik olarak Özel Kuvvetler Komutanlığı’na, o da Genelkurmay İkinci Başkanı’na bağlıydı. Resmen 1952’de kurulmuş olsa da hazırlıkları 1948 yılına kadar uzanıyordu. 1948’de ABD’ye ‘özel harp’ kurumları ve ‘stay behind’ olarak adlandırılan strateji eğitimi için gönderilen 16 subay, Özel Kuvvetler’in çekirdeğini oluşturdu. Bu subaylar arasında Turgut Sunalp ve Alparslan Türkeş de vardı. Türkeş’in ordu ile ilişkisi kesildikten sonra, özellikle 1970’li yılların ortalarında tüm ilerici güçlerin üzerine salınacak olan paramiliter faşist güçleri bünyesinde eğitip örgütleyen Milliyetçi Hareket Partisi’ni (MHP) kurması ve Sunalp’in 12 Eylül darbesi sonrasında bizzat Kenan Evren’in desteğiyle kurulan Milliyetçi Demokrasi Partisi’nin (MDP) liderliğini üstlenmesi tesadüf değildi.”

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com