Koalisyon hükûmeti, parlamenter sistemde birden çok siyasi partiden oluşan hükûmet biçimi. Geleneksel olarak tek parti iktidarları veya iki partili sistemlere göre daha istikrarsız oldukları kabul edilir.
Koalisyon hükümeti, birden fazla siyasi parti ya da gruba bağlı üyelerden oluşan karma hükümet tipidir. Yasama meclislerinde bir tek partinin çoğunluğu elde edemediği durumda, en çok sandalyeye sahip partinin başkanının kabineyi kurmakla görevlendirilmesi kuraldır. Bu durumda, meclisten güvenoyu alabilmek için başka parti ya da gruplarla (bağımsızlar) anlaşma yoluna gidilir ve ortak bir hükümet kurulur. Bu şekilde kurulan hükümetlere koalisyon hükümeti denir.
Koalisyon hükümetlerine daha çok seçimlerde nispi temsil sistemini benimsemiş ülkelerde rastlanır. Partilerin ülke çapında aldıkları oy oranlarına yakın oranlarda parlamentoda temsilini sağlayan nispi temsil usulünde ise çoğu kez koalisyon hükümetleri kurulur.
Koalisyon hükümetleri esas olarak ülkelerin siyasi kültürüne dayanmakta, artıları da eksileri de içinde barındırmaktadır. Bazı koalisyonlar daha demokratik, daha fazla topluma hitap eden, farklı görüşlerin oluşturulduğu, şeffaf yapılar olabilmektedir. Eğer verilecek kararlar koalisyon içinde anlaşma sağlanarak gerçekleştirilir ve ortak menfaatler gözetilerek verilirse tüm ülkeyi ilgilendiren kararların alınmasında daha doğru sonuçlar ortaya çıkacaktır.
Koalisyon hükümetlerinin sağladığı başlıca yarar ise, ülkedeki değişik siyasal eğilimleri yönetim katına da yansıtmaları, bunlar arasında demokratik uzlaşma alışkanlıkları doğurmaları, dolayısıyla siyasal kutuplaşma ve gerginlikleri azaltıcı bir işlev görmeleridir. Anayasa değişikliği ya da köklü sistem değişikliği gibi radikal kararlar birçok ülkede toplumsal uzlaşmanın sağlandığı koalisyon hükümetleri tarafından alınmıştır.
Koalisyon hükümetlerinin eksisi ise, hükümetin birden çok parti ile kurulmasından kaynaklanan anlaşmazlık ve istikrarsızlıktır. Koalisyon hükümeti içerisinde mecburiyetten bir araya gelmiş, farklı grupları temsil eden bir yapı varsa; çatışmalar çıkar, karar alınması zorlaşır ve gittikçe belirsizleşen durumlardan ekonomi ve sosyal yaşam etkilenir.
TÜRKİYE’DE KOALİSYON HÜKÜMETLERİ
Türkiye’de milletvekilliklerinin partilerin oy oranıyla çakışacak biçimde paylaşılmasını sağlayan milli bakiye ilkesine dayalı bir nispi temsil sisteminin kabulünden sonra 1965’e değin kurulan koalisyon hükümetleri güçlü ve istikrarlı bir yürütme organının oluşabilmesini zorlaştırmıştır. Cumhuriyet tarihinin ilk koalisyon hükûmeti 1961 Türkiye genel seçimleri sonrası İsmet İnönü başkanlığında Cumhuriyet Halk Partisi ile Adalet Partisi arasında kuruldu. 1961-1965 arasında koalisyon hükûmetleriyle geçen bir dönemden sonra nispi temsilde milli bakiye uygulamasının kaldırılıp d’Hondt sisteminin getirilmesinden sonra 1965-71 arasında tek parti çoğunluğuna dayalı hükûmetler kurulabildi.
Ama 12 Mart 1971 askeri müdahalesiyle başlayan ve 1973’e değin süren ara rejim döneminde, tarafsız başbakanların kurduğu ve parlamentoda geniş bir çoğunluğa dayanan partiler üstü koalisyon hükûmetleri işbaşına getirildi. 1973 ve 1977 seçimlerinde parlamentoda hiçbir partinin tek başına çoğunluğu sağlayamaması yüzünden başvurulan koalisyon modelleri, 12 Eylül 1980 Darbesi’nin gerekçelerinden birini oluşturan siyasal istikrarsızlığın başlıca nedenlerinden biri olarak sunuldu.
Askeri yönetim döneminden hazırlanan seçim yasasının öngördüğü barajlı d’Hondt sistemi 1983 ve 1987’de tek parti hükûmetlerinin kurulabilmesine olanak verdi; bu arada seçim sistemi büyük partileri daha da güçlendirecek biçimde birkaç kez daha yeniden düzenlenmişti. Ama aynı seçim sistemiyle 1991’de kurulan Doğru Yol Partisi-Sosyaldemokrat Halkçı Parti hükûmeti, sağın ve solun iki büyük partisini olağan rejim koşullarında ilk kez bir araya getirmesi bakımından Türkiye için yeni bir deneyim oldu.
Bununla beraber özellikle 1991-1999 yılları arasındaki 28 Şubat süreci olarak bilinen ara rejimin de dahil olduğu dönemde Türkiye 8.5 yılda 8 farklı koalisyon veya azınlık hükûmeti tarafından yönetildi. 1999 genel seçimlerinden sonra Demokratik Sol Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Anavatan Partisi tarafından kurulan 57. Hükümet, Türkiye tarihinin en geniş tabanlı koalisyon hükûmetlerinden biri olmasına karşın hükûmete üye partiler arasındaki anlaşmazlıklar karar verme sürecini yavaşlattı. 2002 genel seçimleri Adalet ve Kalkınma Partisinin tek başına iktidara gelmesinde istikrarsız koalisyon hükûmetlerinin önemli etkisi oldu.