Devlet ve özel sektör el ele verirse ne olur? Bir yanda kamu yararı, diğer yanda kâr amacı… Kamu-Özel İş Birliği, kulağa “win-win” gibi gelse de, bazen bu iş birlikleri kamu hizmetlerinin gizli özelleştirmesine, uzun vadeli borçlara ve şeffaflıktan uzak projelere dönüşebilir.
Kamu-Özel İş Birliği (Public-Private Partnership – PPP ya da KÖİ), kamu hizmetlerinin veya altyapı projelerinin, özel sektörle birlikte finanse edilip yürütülmesi modelidir.
Genellikle uzun vadeli sözleşmelerle yürütülür.
Kamu, hizmeti alır; özel sektör, yatırımı yapar ve belirli bir süre hizmeti işletir (ve/veya gelir elde eder).
Klasik örnekler:
Şehir hastaneleri
Otoyollar
Havalimanları
Enerji altyapıları
Akıllı şehir sistemleri
Kamu yatırımlarının yükünü hafifletir
Özel sektör dinamizmi ve verimliliği sunar
Teknolojik altyapıya daha hızlı geçiş sağlar
Proje riskini özel sektörle paylaşır
Bu haliyle KÖİ, hem yatırımcıyı hem devleti mutlu edecek gibi görünür. Ancak madalyonun öteki yüzü daha karmaşıktır.
Hizmet kamuya aittir ama işletme, kâr amacı güden özel şirkete bırakılır. Sonuç: kamusal hizmetlerin özelleştirilmesi ama “ortaklık” adıyla.
Projeler, devletin borç hanesinde gözükmez ama uzun vadeli taahhütler içerir. Bu, bütçe dışı borçlanma anlamına gelir.
Kullanılmasa bile ödeme yapılan otoyollar, boş kalabilen hastane odaları…
KÖİ sözleşmelerinde genellikle özel sektör lehine gelir garantileri bulunur.
Sözleşmelerin içeriği çoğu zaman halka açık değildir. Bu da denetim dışı kararlar, siyasi bağlantılar ve çıkar çatışmaları yaratabilir.
Bir projeye 25-30 yıllığına bağlanan devlet, başka alternatiflere yönelme esnekliğini kaybeder.
Sağlıkta: Şehir hastaneleri modeli
Ulaştırmada: Osmangazi Köprüsü, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü
Enerjide: Yenilenebilir enerji alanında lisanslı üretim destekleri
Bu projeler hem büyük altyapı atılımları olarak sunuldu hem de “kâr garantisi”, “şeffaflık eksikliği” ve “yüksek kamu maliyeti” gibi konularla gündeme geldi.
Kitap Dünyasında
The Entrepreneurial State – Mariana Mazzucato: Devletin yenilikçi yönünün önemi ve özel sektörle ilişkisi
Shock Doctrine – Naomi Klein: Afetler ve krizler sonrası uygulanan özelleştirme politikalarının eleştirisi
Globalists – Quinn Slobodian: Küresel piyasalar ve kamu yönetiminin sınırlandırılması
Sinemada ve Belgesellerde
The Big Short – Finans sisteminin görünmeyen yapılarını ve devletin özel sektörle ilişkisini anlatır
The Corporation – Özel sektörün kamusal alanları nasıl dönüştürdüğünü irdeleyen eleştirel belgesel
Poverty, Inc. – Yardım, kalkınma ve özel sektör ilişkilerini sorgulayan küresel perspektif
Oyun Dünyasında
SimCity – Kamu hizmetleri ve özel sektör dengesiyle şehir planlama
Cities: Skylines – Altyapı projelerinde özel sektörle çalışma kararlarının ekonomik yansımaları
Cyberpunk 2077 – Mega şirketlerin kamu işlevlerini ele geçirdiği bir distopya
Kamu-Özel İş Birliği, yalnızca ekonomik değil; etik ve siyasal bir meseledir. Devlet, vatandaş için hizmet üretir. Ama bu hizmet, gizli anlaşmalar, tek taraflı garantiler ve uzun vadeli bağımlılıklar ile özel sektöre devredildiğinde, ortaklık değil; asimetrik çıkar ilişkisi doğar. Kimin adına, kimle birlikte?
Bu madde ilginizi çektiyse aşağıdaki maddelere de göz atabilirsiniz: