Jüstinyen (483-565), Batıda Roma İmparatorluğunu yeniden kurarak ‘Büyük’ unvanını alan Bizans İmparatoru. En kalıcı başarısı Roma Kanunlarını derlemekti. Jüstinyen Kanunları çoğu Avrupa ülkesinin hukuku için temel oluşturmuştur.
Flavius Petrus Sabbatius adıyla bugün Sırbistan olan yerde fakir köylü bir ailede dünyaya gelen Jüstinyen, yükselmesini ölümünden sonra ismini aldığı amcası İmparator I. Justin’e borçluydu. Doğu İmparatorluğunun başkenti olan Konstantinopolis’te eğitim gören Jüstinyen, amcasının vekilliğini yaptı ve ardından 518’de halefi gösterildi. Amcası öldükten sonra 527’de İmparator seçildi.
Girişken biri olan Jüstinyen kendisine iddialı bir hedef belirlemişti: işgalcilere kaptırılan toprakları geri almak ve parçalanmış Roma İmparatorluğunun şanını canlandırarak eski haline döndürmek. İtalya, İspanya ve Roma’nın eski Kuzey Afrika eyaletleri, Vandal ve Gotik kabilelerinin elindeydi; Slavlar kuzeyden yavaş yavaş saldırırken, Persler doğudan sıkıştırıyorlardı. Jüstinyen askeri komutan seçiminde şanslıydı: General Balisarius, Jüstinyen’in hükümdarlığında uzun bir süre başkomutanlık yaptı ve yeni imparatorun hedefleri için uygun olmaktan da öteydi.
Sadece 18000 kişilik bir ordunun başında olmasına rağmen Belisarius, 533’de Vandalların elinden Kuzey Afrika’yı geri almayı başardı. 536’da güney İtalya’ya yönelerek Ostrogotların elinden Roma’yı aldı, ne var ki yarımadanın çoğu 540’da Roma hakimiyetine tekrar kazanılmasına rağmen bu süre Gotiklerin elindeki son yerlerin de ele geçirildiği 552 yılına kadar uzadı. Güneydoğu İspanya çok kolay ele geçirildi ve Jüstinyen’in hükümdarlığının sonuna yaklaşıldığında Akdeniz çok büyük bir kısmıyla bir kez daha Roma denizine dönüştü. Perslere karşı düzenlenen seferlerle ilerleyişleri kontrol altına alındı ve Roma sınırının geriye çekilmesiyle Karadeniz kıyıları bir kez daha güvenli hale getirildi. Jüstinyen, ülke içinde de bundan daha az başarılı değildi; 532’de Belisarius, rakip takımların araba yarışçıları Maviler ve Yeşillerin kışkırtmasıyla vuku bulan Nika ayaklanmasını kanlı bir şekilde bastırdı.
Jüstinyen’in güçlü bir imparatorluk görüşü onu tek bir kanun sistemi oluşturmaya yöneltti. Hemen bin yıllık Roma kanunlarını toplayıp sistemli bir hale getirmeleri için imparatorluk komisyonu atadı ve başkanlığına hukukçu Trebonian’ı getirdi. Bu görev tam on yıl sürdü ve ortaya Codex Justinianus, yani Jüstinyen Kanunları çıktı. Kanunlar 4 ayrı cilt halinde yayımlandı ve 534’de bütünüyle resmen ilan edildi. Ortaya çıkan eser, hukuk öğrencileri için bir kılavuz içermesinin yanı sıra, ilk kez Roma kanunlarının mantıken düzenlendiği anlamına geliyor ve böylelikle her vatandaşın aradığı her konuya ilişkin imparatorluk kanununu kolayca bulmasını sağlıyordu. Bu derlemeler Jüstinyen’in muhteşem bir eseriydi.
Jüstinyen bunun yanı sıra diğer imparatorlardan öte olağanüstü bir mimardı. Bizans mimarisinin üslubunu zarifleştirerek mükemmel bir hale getirdi. İmparatorluğu Ravenna’dan başlayarak Şam’a kadar enfes anıtlarla döşedi; en görkemlileri Kudüs’teki bugün El-Aksa Camii olan Kiliseyle Konstantinopolis’teki Hagia Sophia- Aya Sofya’dır. İmparator Jüstinyen, San Vitale’in muazzam mozaiklerinde harmanisinin içinde etrafında maiyetiyle beraber resmedilmiştir.
Jüstinyen 523’de önceden dansçı olan çok güzel bir kadınla, Theodora’yla evlenmişti. Skandallar ve müstehcen dedikodular Theodara’nın peşini bırakmadı ancak o her zaman, bilhassa kriz zamanlarında, en önemlisi 532’deki Nika ayaklanmasında İmparatordan mühim desteğini esirgemedi.
Jüstinyen’in büyük zaferleri ondan sonra gelenler tarafından sürdürülemedi ve Roma İmparatorluğunun yeniden birleşmesi uzun ömürlü olamadı; ancak miras bıraktığı kanunlar ve Bizans mimarisi hayat bulmaya devam ediyor.
KRONOLOJİ
483 Tauresium, Dardania (Sırbistan) doğumlu
518 Justin’in halefi olarak Jüstinyen adını aldı
527 İmparator seçildi
532 Nika ayaklanması bastırıldı
533 Kuzey Afrika geri alındı
534 Jüstinyen Kanunları resmen ilan edildi
536 Roma geri alındı
540 Gotiklerin başkenti Ravenna teslim oldu
565 14 Kasımda Konstantinopolis’te yaşama veda etti
Jüstinyen olağanüstü bir mimardı: her şeyden önce Bizans mimarisinin üslubunu zarifleştirerek mükemmel bir hale getirdi.
KISKANÇ BİR İMPARATOR