Romalı general ve devlet adamı olan Gaius Jül Sezar (M.S. 100-44) Roma hükümdarlığının sınırlarını batı Avrupa’ya kadar genişletip Roma İmparatorluğu’nun temellerini atmıştır. Askerlerinin sadakatini kazanan, harikulade ve cesur general, aynı zamanda aydın bir yönetici, yazar ve ünlü bir aşıktı. Sezar’a iftira atanlar, onun kendisini tanrı olarak gören bir tiran ve Roma cumhuriyet sistemini çöküşe götüren isim olarak görürler.
Zamanın saygın klanlarından Jülyen’de doğan Jül Sezar her zaman üst düzey bir devlet adamı olmak istedi. Gençken, teyzesinin kocası Gaius Marius sayesinde baştanrı Jupiter’in papazlığına atanınca gücü tattı. Fakat Marius ölünce Roma’yı terk etti ve Lejyonlarla savaşarak ilk savaş tecrübesini kazanacağı yer olan doğuya gitti. Daha sonra, okuyup avukatlık yapmak üzere Roma’ya döndü ve Rodos’a hatiplik dersleri almak için gitti. Yoldayken daha sonradan yakalayıp çarmıha gereceği korsanlarca kaçırıldı. Roma’ya döndü, politikanın basamaklarını tırmanmak için çalışmaya başladı. M.S. 68’de baş defterdar olarak seçildi ve güney İspanya civarında görevine başladı. Müsrif hayat tarzı ve yeni karısının desteği ile Roma’nın en zengin adamı olan Marcus Licinius Crassus’un yardımını alıp imtiyaz sahibi oldu. M.S. 60’tan sonra Crassus ve Pompeius’la birlikte Roma’nın önde gelen üç yöneticisinden biri olarak, ilk triumvirliki kurdu. Fakat Sezar askeri kumandanlık yerine, yol ve ormanlardan sorumlu kişi olarak atandı.
Bu sönük görev dönüm noktası oldu. Rhine’daki uzun uğraşlar ve kulisler sonucunda kuzey Alp topraklarının kumandanlığını ele geçirdi. Roma o zamana kadar kuvvetlerinin büyük bir kısmını Akdeniz’de birleştirmişti. Alınan kararlardan sonra, Roma İmparatorluğuna dönüşecek ve modern Avrupa’nın temellerini örecek kuzey birliklerinin dönüşümü başladı.
Yedi yıl süren Galya savaşlarının ardından elde edilen Helveti, Germen, Nevri ve Belgae zaferleri Sezar için parlak bir dönemdi. Sezar, Roma’nın gücünü, Ren nehrinin batısındaki orta ve kuzey Avrupa‘da sağlam bir şekilde pekiştirdi. Bu başarı çok kayda değerdi çünkü Romalılar, kuzey Avrupalı barbarlara genel anlamda bir üstünlük sağlamıştı. Sezar usta savaş taktikleri ve askerlerinin disiplini sayesinde galip gelmişti. O aynı zamanda yerel geleneklere saygılı ve fethettiği yerlere cumhuriyeti götürüp vatandaşlık haklarını gözeten biriydi. Her ne kadar üstün galibiyetler kazansa da yenilgiler de tattı; M.S. 55 ve 54 yıllarında iki sefer yaptığı ve boşa çıkan İngiltere seferleri ile M.S. 52’de Galyalı lider Vercingetorix’in, ordusunu modern Clermont-Ferrand yakınlarında bulunan Gergovia yakınlarına kadar sürmesi. Fakat Sezar’ın yıldızı her şeye rağmen parlamaya devam ediyordu, M.S. 52’de Pompeius gücü ele geçirip Sezar’ın ordusunu dağıtmasını emredince, savaşlarla palazlanmış güce aç olan Sezar’ın ordusu bu emre karşı geldi ve Roma’nın üzerine yürüdü. Bölgesi olan Cisalpine Gaul’ü İtalya’dan ayıran küçük dere Rubicon’dan geçerken ‘Ok yaydan çıktı’ dedi.
Sezar, Yunanistan’daki Pharsalus savaşında Pompelius’u ezmesine ve Roma’yı alt etmesine karşın, yaptığı bu hareket dört yıl süren bir iç savaşı tetikledi. Sezar daha sonra kendisini Kleopatra’nın aşk dolu kollarında bulduğu Mısır’a hareket etti. Bunu, Anadolu, Kuzey Afrika ve İspanya’nın da içinde bulunduğu bir dizi harekat izledi. M.S. 45’te tekrar Roma’ya döndüğünde yaklaşık on üç yıl boyunca aralıksız savaşmıştı. Roma’da, Romalı soyluların itibarlarını ellerinden alarak ömrünün sonuna kadar diktatör olarak kaldı. İmparator sıfatını kullandı; gerçekte ise sadece cumhuriyetin hükümdarıydı. Nihayetinde, bu çelişki, yüce gönüllülüğü ve kibriyle birleşti ve arkadaşlarının ona karşı tavır almasına neden oldu; Mart’ın ortasında Senato’da yirmi-üç kez hançerlenip öldürüldü. Halk Sezar’ı sevmişti ve Romalılar suikastçılara karşı kin besledi; kaos, sonunda Sezar’ın büyük yeğeni Octavius’un gücü ele geçirmesine kadar devam etti. O da, Augustus olarak Roma İmparatorluğunu kurdu.
Sezar, M.S. 45 yılında başlayan Jülyen takvimini kullanıma soktuğu için Temmuz (July) ayının adı ona atfen verildi.
‘Sezar bir dizi zaferin ardından, Roma’nın gücünü Avrupa’da pekiştirdi’
Krolonoji
M.Ö.100 12 veya 13 Temmuzda Roma’da doğdu
M.Ö. 60 İlk Triumvirlikin üyesi oldu
M.Ö. 59 Konsül seçildi
M.Ö. 58 Gaul valisi oldu
M.Ö. 55 İngiltere’ye ilk seferini düzenledi
M.Ö. 49 Roma’ya döndü ve Rubicon’u geçti
M.Ö. 48 Pharsalus savaşında Pompelius’u bozguna uğrattı
M.Ö. 44 15 Mart’ta Senato’nun merdivenlerinde öldürüldü
‘Veni, Vidi, Vici’
UNUTULMAZ SÖZLER