GENEL ifadeyle aktif bir yurttaşlık teorisi geliştirmek üzere siyaset tartışmalarında yer alan “politikayla ilgilenen yurttaş”…
İlhamını Antik Yunan’dan alan homo politicus eski bir öznedir; “polis”le var olan “polites”lerin ideal kurgusudur.
Üzerinde önemle durulması gereken nokta, homo politicusun kesinlikle devlete tabiyetle özdeş tutulamayacağıdır.
Antik dönemde politik özgürlük, eşit yurttaşların polisin varlığını sürdürmesini sağlamak üzere bir araya gelerek ortak sorunlar hakkında birlikte karar almaları ve polisin işlerini üstlenmeleri anlamına gelmekteydi. Yurttaşlar, yaşamak için çalışmak zorunluluğunda olmayan ve bu nedenle boş zamanı olan kişilerdi. Onların yerine hanede çalışan köleler ve kadınlar, yaşamak için gerekli olan yeme, içme, üreme, temizlik, çalışma gibi ihtiyaçları karşılayacak etkinlikleri yapmaktaydılar. Polisi farklı kılan, yurttaşların sahip oldukları boş zamanlarını
kişisel zevklerine değil, polisin işlerine harcayarak geçirmeleri idi. Çünkü antik dönemde yurttaş, politik eylem ve iletişimde bulunan ve bu sayede kalıcılık ve süreklilik üreten, polis/site dolayımıyla kendisi anlam kazanan bir varlık, “homo politicus” tu.